| Ona bedeli ne olursa olsun, seni geri getirmesini ben söyledim. | Open Subtitles | انا اخبرته ان يعيدك مهما كان الثمن |
| Ona silah almasını ben söyledim. | Open Subtitles | اخبرته ان عليه شراء مسدس |
| - Hayır. - Ona, kameranın lambada olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لا لقد اخبرته ان الكاميرا كانت في المصباح |
| Çünkü onlara gerçek rakamın 30 milyon olduğunu söyledim. -Tanrım. | Open Subtitles | لأنني اخبرته ان الرقم الحقيقي هو 30 مليون دولار |
| Ona Borden'in ancak onu diğer mahkumlarla bırakırsam yok olabileceğini söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرته ان فرصة هروب بوردن الوحيدة هي عند تركه مع باقي المساجين |
| Zor olabileceğini söyledim ama riski göze almak istedi. | Open Subtitles | اخبرته ان هذا خطر و لكنه اراد المجازفة |
| Sonra söyleneni yapması konuşunda bir şey söyledim, o da kabul etti. | Open Subtitles | ثم اخبرته ان يتعاون وان ينفذ ما سوف يقال له |
| Uzaklaşmasını ben söyledim. | Open Subtitles | اخبرته ان يذهب |
| Seni oraya gitmenin benim fikrim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | نعم عليك اللعنة اخبرته ان أرسالك ورائه كانت فكرتي |
| - Ona bugün bir oyunum olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اخبرته ان لدي مباراة اليوم. |
| Nasıl yaptın? Ona beyin tümörüm olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اخبرته ان لدي ورم دماغي |
| Sonra söyleneni yapması konusunda bir şey söyledim, o da kabul etti. | Open Subtitles | ثم اخبرته ان يتعاون وان ينفذ ما سوف يقال له |