| Daha fazla test istemiyor. Ölmek için ona yardım etmemizi istiyor. | Open Subtitles | يرفض أية اختبارات أخرى،يريد الموت و يريدنا أن نساعده على ذلك |
| Her şeyi normal olduğuna emin olmak için birkaç test yapacağız. | Open Subtitles | سوف نخضعك لعدة اختبارات لنتأكد من أن كل شيء كما يرام |
| Boynu kırılmış ama araştırmamda yardımı olacak bazı testler yapabilirim. | Open Subtitles | لكن هناك اختبارات يمكن أن تجرى يمكن أن تساعدني ببحثي |
| Kremin işe yaramadığını söyledi. Bütün alerji testleri negatif çıktı. | Open Subtitles | وفقاً له، المرهم لن يداويه كل اختبارات الحساسية أتت سلبية |
| Evet, aile gecelerinde bebekleri getirip gözü bağlı yumuşaklık testi yapıyoruz. | Open Subtitles | نعم في الأيام العائلية نجلب الرُضّع ونجلسهم من اجل اختبارات المقارنة |
| Ama onda, şimdiye kadar test ettiğim hastalardakiyle aynı DNA işaretleyicisi yok. | Open Subtitles | لكنها لا تملك نفس علامة الحمض النووي بحثت في اختبارات جميع المرضى |
| DNA'sını tespit edebilmek için Adli Tıp birden fazla test yapmış. | Open Subtitles | وركض المختبر مجموعة من اختبارات الحمض النووي لمحاولة التعرف على اسمها. |
| Moleküler bir test yok. Düne göre referans alınan bir Gen sekansı (dizilimi) yapılmıyor. Kromozomlara baktığımız da yok. | TED | حيث لا يتم عمل اختبارات جزيئية ولا تسلسل في الجينات الذي اشرنا له في الأمس ولا القيام بنظره تفصيلية للكروموزومات |
| Performans testler son derece yüksek bir IQ'sunun olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | اختبارات أدائه تشير الى أنه لديه مستوى ذكاء عالى للغايه |
| Ve testler civardaki çiftliklere yayılıp yayılmadığını belirlemek için devam ediyor. | Open Subtitles | يتم إجراء اختبارات لتحديد ما إذا كان موجودا في المزارع القريبة |
| Kenya'da, Zambiya'da ve birkaç ülkede, seçkisiz testler yapılarak genel istatistik tutuluyor. | TED | في كينيا و زامبيا و عدد من الدول حيث تم عمل اختبارات على عينات عشوائية من السكان |
| Ve tekrar, 50 yıllık güzel invazif olmayan stress testleri, erkeklere özgü hastalığı tanımada oldukça iyiyiz stress testleri ile. | TED | ومرة أخرى، خمسون سنة من اختبارات التحميل الجيدة غير الجراحية نحن جيدون بتمييز النمط الذكوري للمرض باختبارات التحمل |
| Buna sadece okuma testleri değil, matematik ve yazım testleri de dâhil. | TED | ليس فقط الإختبارات والقراءة ولكن اختبارات الإملاء والرياضيات كذلك. |
| Rüşvet verdiğiniz denetçi, şişenin üç testi de geçemediğini itiraf etti. | Open Subtitles | خبيرة الخمور التي قمت برشيها ان هذه الزجاجة فشلت ب3 اختبارات |
| Bu testi yapan bir çok laboratuvar bu nedenle engellendiler. | TED | و هو ما اضطر معامل مختلفة لايقاف اختبارات ال BCRA |
| İşe yaramayan deney ve denemelerden ibarettir, aksi takdirde öğrenemeyiz. | TED | هو مبنى على أساس أنك تجري اختبارات وتجارب غير ناجحة، وإلا فإنك لن تتعلم. |
| Bana belirli aralıklarla habersiz sınavlar yapacaklarını bile söylediler. Kaçırdığım sınavları telafi etmek için ve... | Open Subtitles | وسوف يعطوني اختبارات دورية مفاجأة حتي أعوض عمَّا فاتني |
| Afedersiniz, Elle, bu Versace kozmetik ürünleri deneme yeri. | Open Subtitles | سيد ليفمور، عذرا إيل شركة فيرساتشى هذه عبارة عن مركز اختبارات شكلى |
| Evet, ama Anna her uyuşturucu testini geçti, ...buna, geçen hafta Pazartesi yarışı için yapılan da dahil Sayın Yargıç. | Open Subtitles | نعم، ولكن آنا قد اجتازت كل اختبارات الكشف عن العقاقير ومن ضمنها اختبار الأسبوع الماضي لأجل سباق الاثنين يا سيدي |
| Sezonun spiker seçmeleri. İlk resmi deneme cuma gecesi yarısı. | Open Subtitles | إعلان عن اختبارات لمذيع للموسم الجديد ، و أول ممارسة رسمية منتصف ليلة الجمعة القادمة |
| Bunlar testlerini yapmış oladuğum ve Justin'in hikayesine benzer öyküsü olan çocukların yüzleri. | TED | هذه هي أوجه الأطفال الذين قمت باجراء اختبارات عليهم وقصصهم شبيه بقصة جستين. |
| Klinik deneyler devam ediyor ve insanlarda işe yarayacağını gösteren bir belge yok. | Open Subtitles | إنها ما زالت في اختبارات سريرية جارية ولا يوجد أي اقتراحات مسجلة عما إذا كان الأمر سيفلح مع البشر أم لا |
| Devamlı habersiz sınav yapardı, matematik hakkında değil, gazozlar hakkında. | Open Subtitles | كان يعطينا اختبارات مفاجئة ليست عن الرياضيات، بل عن المشروبات الغازية حرفياً |
| Ertesi yıl, giriş sınavı yapacakları sıralarda hastalandım. | Open Subtitles | في العام الذي بعده، أصبت بالمرض بينما كانوا يجرون اختبارات للطلاب |
| Araştırmamızda onları bir kaç dikkat testine sokuyoruz. | TED | لذا ما قمنا به في بحثنا أعطيناهم سلسلة من اختبارات الانتباه |