"اخذني" - Translation from Arabic to Turkish

• götürdü
• beni dünyanın
• gittik
• götürmüştü

Sonra beni, daha önce hiç gitmediğim bir yere götürdü, mutfak gereçleri bölümü.
لاحقاً, اخذني الروسي إلى مكان آخر لم اراه من قبل قسم لوازم المطبخ

Kaderim beni ömrüm boyunca dünyanın her yanına götürdü.
حظي اخذني في كل مكان في هذا العالم طوال حياتي

Sonra beni amcamın çiftliğine götürdü ve bir midilliye bindirdi.
ثم اخذني الى مزرعة عمي وجعلني اركب مهرا واتجول به هناك

Bu arayış beni dünyanın öbür ucuna götürüp bazı inanılmaz insanlarla tanıştırdı.
و قد اخذني بحثي عبر الكرة الأرضية, و عرفني على العديد من الأشخاص الرائعين.

Daha sonra bodrumunda jazz kulübü olan bir kebapçıya gittik.
هو اخذني الى حفلة راقصة في احدى محطات الانفاق المهجورة بعد ذلك ذهبنا الى احد محلات الكباب التي بها نادٍ للجاز في القبو

Gidişimden birkaç gün önce veda etmek için, beni en sevdiğimiz dalış bölgesine götürmüştü.
قبل بضع أيامٍ من موعد مُغادرتي، اخذني إلى موقع غطسنا المُفضّل ليودّعني.

Kenny dün gece beni belediye binasına götürdü, ve akşam yemeğini
كيني اخذني إلى مكتب البلدية ليلة أمس وتعشينا هناك

William'la çıkarken, ikinci yada üçüncü randevumuzda beni deniz ürünleri yapan bir restorana götürdü ve o günün akşamı çok ciddi şekilde bir zehirlenme yaşadım.
اتذكر عندما كنت في موعدي الثاني او الثالث مع ويليام ولم اكن اعرفه فعلا حتى الان اخذني لمطعم مأكولات بحريه

Her neyse, bir kadeh Pinot içmek için, beni en sevdiğim şarap evine götürdü.
على كل حال لقد اخذني الى باري المفضل بيانو

Yedi yaşımdayken büyük babam beni arkadaşlarıyla birlikte günübirlik bir tekne turuyla balık tutmaya götürdü.
عندما كنت في السابعة اخذني جدي للصيد في أحد تلك السفن مع أصدقائه

Bence oradaydı. Beni eve götürdü.
.أعتقد إنه كان هُناك .لقد اخذني إلى المنزل

götürdü. Beraber gittik.
اجل , لقد اخذني لغرفته في الفندق

Cumartesi akşamı Büyük beni Serena Bush'ın evinde verilen bir kokteyl partisine götürdü.
ذلك السبت, اخذني "بيغ" لحفلة كوكتيل بمنزل "سارينا بوش" حقيبه لطيفه, رائعه

Beni okula götürdü... ve Jimmy'i yerde ölü halde yatarken gördüm.
... لقد اخذني للمدرسة ورأيت جيمي ملقياً هناك على الارض وهو ميت

Filmden sonra da, beni şu acayip yere götürdü.
و بعد الفيلم لوك , اخذني إلي مكان مجنون

O beni ortaçağ zamanlarına götürdü, ama çocuk biraz elciydi.
"حسناً, في اخر مرة, اخذني ذلك الشاب إلى "القرون الوسطى لكنه كان "يدويا" بعض الشيء

Ben İnci çiçeğiyim ve kral beni yatağına götürdü!
أنا زنبق الوادي. والملك قد اخذني الى غرفته!

Kocam beni psikiyatrik değerlendirmeye bile götürdü.
حتى ان زجي اخذني لعمل تقييم نفسي

Gerald beni bugün onunla tanışmaya götürdü.
جيرالد اخذني اليوم معه لاجراء لقاء

Women Are Heroes beni dünyanın dört bir yanına götürdü.
مشروع "النساء بطلات" اخذني حول العالم.

Küçükken babam beni Rialto'ya "Kahramanın Sonu" filmini izlemeye götürmüştü.
عندما كنت طفلا ابي اخذني الي ريلتو لرؤيه الرجل الذي ضرب الحرية