| Bir kitap basılmadan önce hata olup olmadığını kontrol ediyorum. | Open Subtitles | اقوم بالتصحيح قبل اصدار الكتاب لكي لا تكون هناك اخطاء |
| hata yok,bu köleden herkesten daha çok nefret ediyorum. | Open Subtitles | لااريد اية اخطاء ,انني اكرة هذا العبد اكثر من اي رجلا حي |
| Tüm yolcuları trenden indirin, ve ne ufak bir hata bile istemiyorum. | Open Subtitles | انزل كل الركاب من القطار ولا اريد اى اخطاء |
| Sanırım oldukça aptalca şeyler yaptım, oldukça aptal hatalar. | Open Subtitles | و لابد أننى أقترفت اشياء حمقاء اخطاء حمقاء صغيرة |
| Önce yanlış adamla evleniyor ardından üst üste aptalca hatalar yapıyor. | Open Subtitles | متزوجه من الشخص الخطأ وترتكب اخطاء غبيه مع الاخرين |
| Şimdi bunlar olması gerektiği gibi reçetelendirilmiş, doktor hatası olmayan ve beklenen yan etkileri olan ilaçlar. | Open Subtitles | حسناً، هذه عقاقير يتم وصفها بشكلٍ لائق، هذه ليست اخطاء أطبّاء، وهذه الأثار الجانبيّة التي من الطبيعي توقّعها. |
| Bir vardiyada iki hata yaparsan benim de seni çekmem gerekir. | Open Subtitles | لديك ثلاث اخطاء فقط في خلال سنتانِ وبعد ذلك ساطردك. |
| - Ve şey, English... hiçbir hata kaldıramayız-- bu gece olmaz. | Open Subtitles | اوه, نعم لا يمكننا تحمل اي اخطاء ليس الليله |
| Elinizdeki kanıtlara rağmen hata olduğuna inanmamak zor. | Open Subtitles | من الصعب ان تجلس وتفكر ان هناك اخطاء حتى والدليل لديك |
| Elinden sadece beklemek ve hata yapmadığına ümit etmek gelir. | Open Subtitles | , كل ما تستطيعن فعله الان هو الانتظار والتمني الا يقوموا باي اخطاء |
| Kesim yarıçapının, 15 cm'lik hata payına denk düşme şartı vardır. | Open Subtitles | الذى يوضح الحد من ستة انش اخطاء بالذراع المبتورة |
| Hayatımda birçok hata yaptım, bunu neden Brooke ödesin? | Open Subtitles | لقد ارتكبت اخطاء في حياتي ولكن لماذا التنفيس على بروك؟ |
| Bak, büyük şehirde değiliz, ama bizim doktorlarımız komalık hata yapmazlar. | Open Subtitles | اعرف اننا لسنا في مدينة كبيرة ولكن اطبائنا لا يحدثون اخطاء تؤدي الى غيبوبة الموت |
| Bir dahaki sefere ilk önce özür dilerim. Yani daha sonra yine hata yapacaksın öyle mi? | Open Subtitles | فى المره القادمه ساعتذر فى الاول, هذا معناه انك سترتكب اخطاء اكثر. |
| Altını çiziyorum, bunlar sadece kalbimde hata, kafamda değil. | Open Subtitles | لا أزال مصرا بأنها كانت اخطاء من القلب ولم تكن اخطاءً من العقل |
| Bize şimdi saldırıyorlar... çünkü bizim bir hata yapmamızı umuyorlar. | Open Subtitles | أنهم يهاجموننا الآن لأنهم يأملون في ان نرتكب اخطاء |
| Bak, ben hatalar yaptım, bunu biliyorum, ama eğer o senin hayatındaysa, onu asla unutamayacaksın. | Open Subtitles | حسنا لقد فعلت اخطاء كثير اعلم هذا لكن اذا كانت في حياتك لن تتخطاها ابداً اليسون |
| Geçmişte her iki tarafın da yapmış olduğu hatalar artık geçmişte kaldı. | Open Subtitles | و اخطاء الماضي من الماضي من كلا الجانبين |
| Hayatım boyunca çok korkunç hatalar yaptım, ama bir tane daha yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | فعلت اخطاء رهيبة في حياتي لكنني لا اريد فعل المزيد |
| Birçok hastane hatası ulaşılamayan tıbbi kayıtlar yüzünden gerçekleşiyor. | Open Subtitles | تعلم معظم اخطاء المستشفيات تحدث بسبب نقص المعلومات فى التقارير الطبية |
| Tatlı bir hayvan mı, yoksa insanoğlunun zalim bir hatası mı? | Open Subtitles | حيوان اليف لطيف ام اقسى اخطاء الانسانيه؟ |
| Yorgunluk hatalara yol açar, ve hatalar zaman kaybettirir. | Open Subtitles | لذلك اذهب للمنزل وخذ قسطاً من الراحه. الارق يؤدي الى اخطاء, والاخطاء تطيل الوقت. |