| Yani, bu, insanların internetten önce kullandıkları şey, ha? | Open Subtitles | اذن, هذا هو ما استخدمه الناس قبل الانترنت؟ |
| Yani bu adam çarpışmaları tecavüz olarak görüyor. | Open Subtitles | اذن هذا الرجل يرى هذه الاصطدامات و كأنها اغتصاب من نوع ما |
| Yani, bu senin yaptığın bu, öyle mi? | Open Subtitles | اذن, هذا هو, آآآم هذا ماتفعله أليس كذلك؟ |
| O zaman bu adam Hitchens'ı öldürüp suçu üstüne attı. | Open Subtitles | اذن هذا الرجل قتل هيتشنز ثم قام بتلفيق التهمة له |
| O zaman bu hediye tamamen anlamsız oldu. | Open Subtitles | حسنا,اذن هذا هذه الهدية غير مفيدة اطلاقا |
| Dün Porfiry rehin eşya bırakan kişileri sorguluyormuş dediğimde Demek bu yüzden o kadar heyecanlanmıştın. | Open Subtitles | اذن هذا هو السبب, في انك انتفضت أمس حينما سمعتني أقول أن بورفير يستجوب الذين رهنوا أشياءا |
| Demek burası patika, çeşme de orada. | Open Subtitles | اذن هذا هو الطريق و النافورة هنا |
| Bir dakika Yani bu böyle, ben sadece onurlandırılmış bir bebek bakıcısıyım. | Open Subtitles | انتظر لحظة اذن هذا هو عملي انا مجرد حاضنة اطفال ممجدة |
| Yani bu kıyametin son anları falan? | Open Subtitles | اذن هذا مثل سفر الرؤيا او شيء من هذا القبيل ؟ |
| Yani bu kap, Calyx, kalbi mi barındırıyor? | Open Subtitles | اذن هذا الإناء او الكأس يحتوى على قلبه ؟ |
| Yani bu herifin espri anlayışı varmış, bunu mu demek istiyorsun? | Open Subtitles | اذن هذا الرجل يملك حس الدعابه هل هذا ماتقصده... ؟ |
| Yani bu doğal yollardan bulaşan bulaşıcı bir hastalık değil. | Open Subtitles | اذن هذا ليس وباء انه انتشار طبيعي. |
| Yani, bu isim seni komedi dünyasına soktu. | Open Subtitles | اذن , هذا ما دفعك الى مجال الكوميديا؟ |
| Yani bu baktığımız şey kainatın en erken tarihine denk geliyor. | Open Subtitles | اذن هذا شيء مبكر جداً في تاريخ الكون |
| Yani bu bir takım içi egzersizi miydi? | Open Subtitles | اذن هذا كان تمرينا لبناء الفريق؟ |
| Yani bu adam ne yaptığını görmelerini istiyor. | Open Subtitles | اذن هذا الرجل يريدهم ان يروا ما يفعله |
| Tamam, O zaman bu iş benim için resmen bir zaman kaybı. | Open Subtitles | حسنا اذن هذا رسميا مجرد تضييع لوقتي |
| O zaman bu adam bir sonraki tetikçimiz olabilir. | Open Subtitles | اذن هذا الزوج هو المطلق التالي |
| O zaman bu da benim sana babanın fikrini değiştirdiğini sorduğum senin de bana değiştirmediğini söylediğin ve arkasından iş çevirdiğin kısmı. | Open Subtitles | - اذن هذا هو الأمر حيث كننت ارجو بأن يكون غير والدك رأيه وكنت تقول لي لم يفعل، |
| Evet, efendim. Ah, Demek bu cesur Yüzbaşı Phoebus, savaşlardan sonra evine dönmüş. | Open Subtitles | اذن هذا هو النقيب فيبيس الوسيم القادم توا من الحرب |
| Evet, efendim. Ah, Demek bu cesur Yüzbaşı Phoebus, savaşlardan sonra evine dönmüş. | Open Subtitles | اذن هذا هو النقيب فيبيس الوسيم القادم توا من الحرب |
| Demek burası yüce Shang Tsung'ın evi. | Open Subtitles | اذن هذا هو منزل (شانج سونج) العظيم |
| Demek burası Bennet'in mekanı. | Open Subtitles | "اذن هذا هو مكان "بينيت |