"اذن هذا" - Traduction Arabe en Turc

• Yani bu
• O zaman bu
• Demek bu
• Demek burası

Yani, bu, insanların internetten önce kullandıkları şey, ha?
اذن, هذا هو ما استخدمه الناس قبل الانترنت؟

Yani bu adam çarpışmaları tecavüz olarak görüyor.
اذن هذا الرجل يرى هذه الاصطدامات و كأنها اغتصاب من نوع ما

Yani, bu senin yaptığın bu, öyle mi?
اذن, هذا هو, آآآم هذا ماتفعله أليس كذلك؟

O zaman bu adam Hitchens'ı öldürüp suçu üstüne attı.
اذن هذا الرجل قتل هيتشنز ثم قام بتلفيق التهمة له

O zaman bu hediye tamamen anlamsız oldu.
حسنا,اذن هذا هذه الهدية غير مفيدة اطلاقا

Dün Porfiry rehin eşya bırakan kişileri sorguluyormuş dediğimde Demek bu yüzden o kadar heyecanlanmıştın.
اذن هذا هو السبب, في انك انتفضت أمس حينما سمعتني أقول أن بورفير يستجوب الذين رهنوا أشياءا

Demek burası patika, çeşme de orada.
اذن هذا هو الطريق و النافورة هنا

Bir dakika Yani bu böyle, ben sadece onurlandırılmış bir bebek bakıcısıyım.
انتظر لحظة اذن هذا هو عملي انا مجرد حاضنة اطفال ممجدة

Yani bu kıyametin son anları falan?
اذن هذا مثل سفر الرؤيا او شيء من هذا القبيل ؟

Yani bu kap, Calyx, kalbi mi barındırıyor?
اذن هذا الإناء او الكأس يحتوى على قلبه ؟

Yani bu herifin espri anlayışı varmış, bunu mu demek istiyorsun?
اذن هذا الرجل يملك حس الدعابه هل هذا ماتقصده... ؟

Yani bu doğal yollardan bulaşan bulaşıcı bir hastalık değil.
اذن هذا ليس وباء انه انتشار طبيعي.

Yani, bu isim seni komedi dünyasına soktu.
اذن , هذا ما دفعك الى مجال الكوميديا؟

Yani bu baktığımız şey kainatın en erken tarihine denk geliyor.
اذن هذا شيء مبكر جداً في تاريخ الكون

Yani bu bir takım içi egzersizi miydi?
اذن هذا كان تمرينا لبناء الفريق؟

Yani bu adam ne yaptığını görmelerini istiyor.
اذن هذا الرجل يريدهم ان يروا ما يفعله

Tamam, O zaman bu iş benim için resmen bir zaman kaybı.
حسنا اذن هذا رسميا مجرد تضييع لوقتي

O zaman bu adam bir sonraki tetikçimiz olabilir.
اذن هذا الزوج هو المطلق التالي

O zaman bu da benim sana babanın fikrini değiştirdiğini sorduğum senin de bana değiştirmediğini söylediğin ve arkasından iş çevirdiğin kısmı.
- اذن هذا هو الأمر حيث كننت ارجو بأن يكون غير والدك رأيه وكنت تقول لي لم يفعل،

Evet, efendim. Ah, Demek bu cesur Yüzbaşı Phoebus, savaşlardan sonra evine dönmüş.
اذن هذا هو النقيب فيبيس الوسيم القادم توا من الحرب

Demek burası yüce Shang Tsung'ın evi.
اذن هذا هو منزل (شانج سونج) العظيم

Demek burası Bennet'in mekanı.
"اذن هذا هو مكان "بينيت