"ارتكب خطأ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir hata yaptı
        
    • hata yapmış
        
    • yanlış bir şey
        
    Trond Edvardsen gazı göndermekte bir hata yaptı. Open Subtitles مع تروند ادفارستن وقال انه ارتكب خطأ مع الغاز التنفس.
    Bak, bir hata yaptı. Open Subtitles إنه ليس في جانب أحد انظر ، لقد ارتكب خطأ
    Yani laboratuvarın biri korkunç bir hata yaptı. Open Subtitles إذن ، فهُناك مُختبر ما قد ارتكب خطأ مُروعاً
    Eğer hata yapmış olan herkesi hayatımdan çıkarmış olsaydım geriye kimsem kalmazdı. Open Subtitles لو قاطعت كل من ارتكب خطأ في حياتي لما بقي لي أحد
    Aşçıyla gazetede okuduğumuza göre beyefendi uyuşturucunun dozunda hata yapmış ve kendini vurmuş. Open Subtitles سأكون الطاهية التي تكتب الصحف عن سيدها الذي ارتكب خطأ في المخدر وأطلق النار على نفسه
    Burada yanlış bir şey yapan tek kişi sensin. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي ارتكب خطأ هنا هو أنت
    Sence vurulma olayı sırasında yanlış bir şey mi yaptı? Open Subtitles أتعتقدينه ارتكب خطأ خلال إطلاق النار؟
    Tamam, o zaman yapınca ona de ki çocuk bir hata yaptı ve pişman. Open Subtitles حسناً ، عندما تفعل ذلك ، أخبره أنني قُلت أن ذلك الفتى ارتكب خطأ وهو نادم على فعلته
    bir hata yaptı. Prosedürü izlemedi. Open Subtitles لقد ارتكب خطأ لم يتبع الإجراءات
    Evet. O aptal büyük bir hata yaptı. Open Subtitles أجل، ذلك الأحمق ارتكب خطأ كبيرًا
    - Eğer öyleyse, büyük bir hata yaptı. Open Subtitles إن كان قد فعل, فإنه ارتكب خطأ فادحاً.
    Evet bir hata yaptı. Open Subtitles نعم هو ارتكب خطأ.
    Sadece bir hata yaptı. Open Subtitles لقد ارتكب خطأ واحد فقط
    O büyük bir hata yaptı ama bunu bilmiyordu... Open Subtitles ارحل أيّها السمين كان (ليل زي) قد ارتكب خطأ فادحاً
    bir hata yaptı. Open Subtitles لأنه ارتكب خطأ.
    Çünkü küçük bir hata yaptı. Open Subtitles لأنه ارتكب خطأ واحدا صغيرا
    Bugün polisi kim aradıysa gerçekten büyük bir hata yapmış. Umarım akılları başına gelmiştir çünkü buralarda işler gerçekten kötüye gidebilir. Open Subtitles أيا كان من إتصل برجال شرطة اليوم ارتكب خطأ فادحا أتمنى أن يرجعوا لرشدهم وإلا إزدادت الأمور سوءا هنا
    Normalde öyle olması gerekirdi. Ama bu telefonu satın alan kişi ölümcül bir hata yapmış. Open Subtitles عادة لا، لكن الشخص الذي اشترى هذا الهاتف ارتكب خطأ فادح.
    Gerçekten şimdiye kadar Cass işleri batırdığında ya da yanlış bir şey yaptığında bunu iyi bir nedenden yapıyordu. Open Subtitles جدياً، أعني، حتى الآن إن أخفق (كاس) إن ارتكب خطأ لكن حسب أنه يفعله للأسباب الصحيحة، فقد فهمت الأمر.
    Sınıfta tuhaf şeyler söylemeyeceğim ya da yanlış bir şey yapmayacağım. Open Subtitles لن اقول اي شيء غريب او ارتكب خطأ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more