"ارضاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • tatmin
        
    • memnun etmek
        
    Hiç kimse neyin daha çok tatmin edici olduğuna karar bile veremez. Open Subtitles لا أحد يمكن أن يقرر في أي وقت ما هو اكثر ارضاء.
    Bir yarrak belki on genç kızı tatmin edebilir ama olgun bir kadını, on erkek biraraya gelse bile zor tatmin eder. Open Subtitles ديك واحد يستطيع ارضاء عشر دجاجات ولكن عشرة رجال لا يستطيعون ارضاء امرأة واحدة
    Tutkulu seks, egonun bol bol tatmin edilmesi ve suçluluk duymadan ayrılmak. Open Subtitles غرام ملتهب ، الكثير من ارضاء الذات وفراق خالي من الذنب
    Bunu bir düşün, Molly..., ...çünkü aldatan eşlerin izleminin dedektifle tatmin edici olmadığını sende bende çok iyi biliyoruz. Open Subtitles فكري بها ، مولي لان كلانا يعلم ان مطاردة خونة الطرق ليس اعلى درجة من ارضاء المحقق
    - İçimden gelen bir şey. İşverenimi her açıdan memnun etmek isterim. Open Subtitles شىء داخلى وهو ارضاء رب عملى باى طريقة ممكنة
    Senin üstünde olmama izin vermen, çok daha tatmin ediciydi. Open Subtitles انها طريقة اكثر ارضاء أن أدعك تكون في الأعلى
    Bunu yapmanın çok daha tatmin edici bir yolunu düşünebilirim. Open Subtitles بوسعي التفكير في أمر أكثر ارضاء أفعله بها
    Ama tatmin etmesi zor bazı kötülükler vardır. Open Subtitles ولكن هناك بعض انواع من الشياطين. التي ليس من السهل ارضاء.
    Sen kendini sadece bir erkeği tatmin etmeye adamışsın. Open Subtitles وتلتفت كامل قيمتها الذاتية في ارضاء الرجل.
    Yani, benim için küçük bir çocuğun gözlerinin içini görmek o çocuğun gözlerindeki merakı görmek daha tatmin edici. Open Subtitles اعني, بالنسبة لي هو اكثر ارضاء لأرى ...... الاطفال الصغار , يرون ذلك عجيب كـ
    - Hayır, bedensel tatmin. Open Subtitles لا ، ارضاء الجسد
    Ben diğer dokuzunu tatmin etmeliyim! Open Subtitles و أنا يجب علي ارضاء تسع
    Merakınız tatmin oldu mu? Open Subtitles هل تم ارضاء لقافتك ؟
    Benliğimi tatmin etmek için değil. Open Subtitles ليس من أجل ارضاء غرورى
    Anne... Walker Landing'i bankayı tatmin etmek için teminat olarak göstermek üzereyiz. Open Subtitles "(نحن على وشك يا أمي أن نضع "خمور (والكر عرضة للخطر من أجل ارضاء المصرف
    Yani Conley, köpeğini tatmin etmesine rağmen beni yenebilir. Open Subtitles اذاً (كونلي) يستطيع ارضاء كلبه ولايزال سوف يهزمني؟
    Vali aptal falan değildi sadece solcuları memnun etmek istemişti. Open Subtitles الحاكم لم يكن احمق على الاطلاق... قرر ارضاء اليسار
    - Mr. Pitt'i memnun etmek istedim. Open Subtitles -أردت ارضاء السيد (بيت ).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more