| Şimdi de Anlıyorum ki soruların tüm cevaplarını bilmiyorsun hatta bazen soruları dahi bilmiyorsun. | Open Subtitles | و اعتقد الآن انني ارى ذلك انت لا تعلم كل الاجابات لكل الاسئله و في بعض الاوقات انت لا تعرف حتى الاسئله |
| - Ortadoğu'ya özel bir ilgim var. - Anlıyorum. | Open Subtitles | لكن لدي اهتمام خاص بالشرق الاوسط, ارى ذلك |
| Bunu görebiliyorum, Haig! Kör olduğumu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أستطيع ان ارى ذلك يا هيج أتعتقد انى أعمى |
| Bunu görebiliyorum, kaynayan kazanın üzerinde sallanırken, sahte emniyet hissi ile canavarları uyuşturduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | استطعت ان ارى ذلك, كما كنت تتدلين فوق قدر من الماء المغلي, لا شكّ الذي يهدّئ الغيلان في شعور مزيّف بالأمان. |
| Bunu görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ولا استطيع الانتظار لكي ارى ذلك |
| Çoktan işlerin ihmal edildiğini, özensiz yapıldığını ve gecikmelerin başladığını Görüyorum. | Open Subtitles | انا ارى ذلك في المهمات الروتينيه المهمله والتنقيب غير الدقيق التأخر |
| - Belli oluyor. Bacağın iyileşmiş gibi. | Open Subtitles | ارى ذلك ، فالتعرج على وشك الإختفاء |
| - Onu görebiliyorum, nereden gelmiş? | Open Subtitles | ارى ذلك.. من اين اتت؟ |
| Anlıyorum, Anlıyorum. Yani artık iyisin. | Open Subtitles | ارى ذلك، ارى ذلك إذاً أنت على ما يرام الآن |
| Anlıyorum. Benim bu tür şeyleri bilmeme gerek yok. | Open Subtitles | حسنا ارى ذلك هي تعرف وانا لااعرف |
| Ne yapmaya çalıştığını Anlıyorum. Ne yapıyorum? | Open Subtitles | انا اعرف ماذا تفعل ارى ذلك بوضوح |
| Gözlerinden Anlıyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن ارى ذلك في عينيه و .. |
| Anlıyorum. Demek geri döneceksin? | Open Subtitles | ارى ذلك اذا, سوف تعودي مرة اخرى |
| - Parayı da geri verdi. - Anlıyorum. | Open Subtitles | ـ-ـ لقد اعادت ما تم دفعه لها ـ-ـ ارى ذلك |
| Bak o zebra gerçekten yarışmak istiyor. Bunu görebiliyorum. | Open Subtitles | انظر هذا الحمار الوحشى يريد بالفعل ان يتسابق ارى ذلك |
| Zor zamanlar yaşıyorsun, Bunu görebiliyorum. | Open Subtitles | لقد تعامل الناس معك بكل قوه يمكننى ان ارى ذلك |
| Bana canlılık katıyor. Bunu görebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني ان ارى ذلك و لكن انت تنسين انكي... |
| Biliyorum. Bunu görmek güzel. | Open Subtitles | اعرف ,انه فقط لطيف ان ارى ذلك |
| Bunu görmek istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن ارى ذلك. |
| Bunu görmek isterdim. | Open Subtitles | اريد ان ارى ذلك |
| - Silahı belindeyken kimse dokunamaz. Görüyorum. | Open Subtitles | عند اطلاق النار لا أحد يستطيع لمسه ارى ذلك |
| - Belli oluyor James. - En azından bu sefer girmedim. | Open Subtitles | ارى ذلك يا "جيمس" على الاقل ليس هذه المرة |
| - Onu görebiliyorum. | Open Subtitles | ارى ذلك |