"اسبح" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yüz
        
    • yüzüyorum
        
    • yüzmeye
        
    • yüzme
        
    • yüzersin
        
    • yüzüp
        
    • yüzün
        
    • yüzerek
        
    • yüzeceğim
        
    • yüzüyordum
        
    • kulaçla
        
    • yüzdüğüm
        
    • yüzemiyorum
        
    • yüzebiliyorum
        
    Koş, Yüz, uyu, paraşütle atla, uçak kazası geçir. Open Subtitles اجري , اسبح , قم بالنوم , اقفز قفزاً حراً أو تحطّم خلال تحطّم طائرة
    Güzel. Haydi artık, balık yağı beyinli. Yüz. Open Subtitles جيّد، هيّا يا ذو العقل السمين، اسبح.
    Neden her zaman seninle aynı fikirde olmayan adamlarla çıplak yüzüyorum? Open Subtitles لماذا تراني دائما" اسبح عارية مع اناسا" يخالفونك في الرأي
    Ne yani, sırf kocamın egosu için çıplak halde yüzmeye mi başlamam gerek? Open Subtitles إذا ماذا، عليّ أن اسبح أمامه لكي أريح نفسيته
    Sanki birine "yemek yedikten sonra yüzme" demek gibi. Open Subtitles الأمر مشابه كأن تخبر أحدهم اسبح بعد تناولك الطعـام مباشرة.
    Havuzu kullanıyoruz! Brick, bacağımın altından Yüz. Evet! Open Subtitles اننا نستخدم المسبح بريك، اسبح تحت رجلي
    Eğer yakalanırsam, geriye Yüz. Open Subtitles اذا امسكوا بي ، اسبح بعيدا
    Hadi! Yüz! Open Subtitles هيا يا فتى اسبح
    Parmakların kuruyana kadar suç içinde Yüz. Open Subtitles اسبح فيه حتى تأكل اصابعك.
    Pekala, Jeremy, Yüz! Open Subtitles حسنا ً جيرمي , الآن اسبح
    - Yardım edin! Yüz, seni kahrolası. Open Subtitles اسبح أيها المعتوه
    # Gemi batıyor, kurtulmak için yüzüyorum # Open Subtitles هذه السفينة تغرق وانا اسبح من اجل حياتي
    Kraliyet teri içinde yüzüyorum. Open Subtitles أنا اسبح في العرق على جسمى الملكي.
    Bir şamandıra var, ona doğru yüzmeye çalışacağım. Open Subtitles هنك عوامة ، سأحاول أن اسبح إليها
    Komikti. Çünkü yüzme bilmiyordum. Open Subtitles .. انه مضحك ، لإنني انا لا استطيع ان اسبح
    Bronzlaşırsın, bikinili İsveçlilerle tanışırsın... yunuslarla yüzersin. Open Subtitles تتسفع، تقابل فريق "البكيني" السويدي اسبح مع الدلافين
    Okyanusta yüzüp bitkilerimi yetiştiriyorum ve kendimi şanslı sayıyorum. Üzgünüm anne. Open Subtitles انا اسبح في المحيط, وانا ازرع نباتاتي, وأنا أشعر بأنني محظوظ آسف, امي
    Şimdi kuyruklarınızı çevirin ve Sidney'e yüzün. Open Subtitles الان حرك ذيلك هذا و اسبح مباشرة نحو سيدنى
    Büyük çocukların yüzerek tekneye çıkmasını sağla. -Peki. -Akıntıyı kullan ve tekneyi iskelenin sonuna yönelt. Open Subtitles اسبح مع الأولاد الكبار واستعمل التيار ليجرفكم لرصيف المرفأ، إذهب
    Yarın koyun yarısına kadar yüzeceğim ve geri gelmeyeceğim. Open Subtitles غدًا سوف اسبح حتى منتصف الخليج ولن أعود لكم
    Bu sabah Costa Rica'da yunuslarla yüzüyordum, ve bir şey fark ettim. Open Subtitles انا كنت اسبح هذا الصباح مع الدلافين في كوستا ريكا وادركت شيئا ما
    Evlat, kulaçla! Open Subtitles اسبح أيها الصبي
    Ben zırhlı bir ayıyım. Savaş benim için içinde yüzdüğüm deniz gibidir. Open Subtitles وأنا دب محارب، والحرب بحري الذي اسبح به،
    Ben yüzemiyorum. Open Subtitles ماقدر اسبح!
    yüzebiliyorum. Ama eğlence için değil, kendimi kurtarmak için. Open Subtitles اسبح انا اسبح من اجل الانقاذ,ليس من اجل المرح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more