Git bir duş al, bu berbat kokan iş kıyafetini değiştir ve lütfen, lütfen en azından onu bir ara. | Open Subtitles | إذهب للإستحمام استبدل زيك العطن الرائحة بزي آخر ورجاءً، رجاءً على الأقل، اتصل بها |
Yok ettiğin stoğu yenisiyle değiştir veya zararım olan çeyrek milyon doları öde. | Open Subtitles | استبدل لي المخزونات التي دمرتها او ادفع لي ربع مليون دولار |
Orijinal tabloyu sahtesiyle değiştirdi. | Open Subtitles | لقد استبدل اللوحة الحقيقية بأخرى مزيفة |
Dört sene önce, Pradeep'in katili duvarı açmış, cesedini içeri tıkmış... ..ve yeni boyanmış duvarla değiştirmiş. | Open Subtitles | قبل اربع سنوات,قاتل براديب قطع ذلك الجزء من الجدار,وضعه في الداخل ثم استبدل و اعاد دهن حائط الجص |
Fakat yapay zekâ, üretim hattındaki robotlarla bireysel işlerin tamamen yerini alıyor. | TED | ولكن استبدل الذكاء الاصطناعي الوظائف الفردية بشكل تام في خط التجميع بالروبوتات. |
Bu da silah saldırıdan önce değiştirilmiş demek. | Open Subtitles | يعني أن السلاح الناري يجب أن يكون قد استبدل في وقت ما قبل الهجوم. |
Birinci sınıf biletlerimi üç ekonomik sınıf biletle değiştireceğim. | Open Subtitles | استطيع ان استبدل تذكرتي لـ الدرجه الأولـى بـ ثلأث تذاكر |
Şimdi, köpekbalıklarıyla kağıt şirketlerinin yerini değiştirin. | Open Subtitles | و الآن ، استبدل أسماك القرش بشركات الورق |
Şu sayıları X ve Y ile değiştir. | Open Subtitles | استبدل الأرقام هنا بـ "إكس" للـ "إكس و الـ "واي" |
Gallagher, derhal oksjien tüpünü değiştir. | Open Subtitles | استبدل علبة الاكسجين فورا يا جالاجير |
Burchenal. Hemen oksijen tüpünü değiştir. | Open Subtitles | استبدل علبة الاكسجين يا بورشينال |
Pettengil, hemen oksijen tüpünü değiştir. | Open Subtitles | استبدل علبة الاكسجين يا بيتينجيل |
şeker haplarıyla değiştirdi böylece annesi sonunun çok yakın olduğunu düşünecekti. | Open Subtitles | استبدل بعضاً من مسكن ألمها بحبوب السكر -كي تعتقد أن النهاية كانت قريبة جداً " |
Ananth Pai, standart müfredatı kendi dizaynı olan video oyunu tabanlı müfredatla değiştirdi, çocukları öğrenme türlerine göre ayırdı ve onlara Nintendo ve bilgisayar oyunlarını verdi-- Raftaki herşeyi, özel şeyleri değil. Onlara Nintendoları ve bilgisayar oyunlarını bireysel ve sosyal olarak vererek matematik ve dil öğretti. | TED | استبدل أنانيث باي المنهاج المعتمد بمنهاج يعتمد على ألعاب الفيديو من تصميمه، وفصل الأطفال إلى أنماط تعليم مختلفة وأعطاهم ألعاب نينتندو دي أس وألعاب كمبيوتر كل شيء مما كان متوفراً لا شيء خاص أعطاهم هذه الألعاب التي كانت فردية وجماعية وعلمتهم الرياضيات واللغة. |
Az önce Fowler'la çantalarını değiştirdi. | Open Subtitles | لقد استبدل الحقائب مع فاولر |
Ama Hindistan'daki fabrika kar etmek için bir kimyasalı değiştirmiş. | Open Subtitles | لكن المصنع الهندي الذي أنتجها استبدل مادة كيميائية بأخرى توفيرا للمال |
Birisi Walsh'un verdiği anahtar kartını bununla değiştirmiş. | Open Subtitles | لقد استبدل شخص ما البطاقه الذى اعطاها لك "والش" |
Onun yerini alan adamla konuşuyorsun şu an farkındasın değil mi? | Open Subtitles | انت مدركة انك تتحدثين إلى الرجل الذي استبدل به, أليس كذلك؟ |
Aslında, biz evliliğin seks bölümünü rafa kaldırdık, onun yerini Letterman aldı. | Open Subtitles | .. في الحقيقة ، نحن نوعا ما منهمكين إن جزء الجنس في الزواج هو استبدل بـــ ليترمان |
Bu da silah saldırıdan önce değiştirilmiş demek. | Open Subtitles | يعني أن السلاح الناري يجب أن يكون قد استبدل في وقت ما قبل الهجوم. |
Carroll'ın DNA'larının tutulduğu, Virginia kanıt deposuna gittim ve onun DNA'sının değiştirilmiş olması muhtemel. | Open Subtitles | ذهبت إلى مخزن الأدلة بـ(فيرجينيا) حيث كان يُحفظ حمض (كارول) النووي، ومن الممكن أن حمضه النووي استبدل. |
Hemen gidip üzerimi değiştireceğim. | Open Subtitles | سأذهب و استبدل ملابسى فورا |
- Anladım. Elbisemi değiştireceğim. | Open Subtitles | الآن, يجب ان استبدل ملابسى |
Dualarınızı güneş duasıyla değiştirin, Peder. | Open Subtitles | استبدل الصلوات بالشمس، أيها القسّ |