"استجوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorguya
        
    • sorgula
        
    • sorgulayıp
        
    • sorgulanmış
        
    • sorgulanmıştı
        
    Düşmanı bize hiçbirşey anlatmasına fırsat vermeden sorguya çekmeyi başardın! Open Subtitles لقد أريتني كيف استجوب الاعداء لكي احصل على لا شيء
    Polis kayıtlarına göre çocuk babasının cesedi içeride yatarken mutfakta sorguya çekilmiş. Open Subtitles طبقاًلشهادةالشرطة, الولد استجوب في المطبخ، بينما كانت جثة أبيه ملقاة في غرفة النوم.
    Amane Misa İkinci Kira şüphesiyle sorguya alınmıştı. Open Subtitles والمعلومات تقول أن إل استجوب ميسا لاشتباهه أنها كيرا الثاني
    Gizlice çalışanları sorgula ve işe yarar bir şey var mı bak. Open Subtitles استجوب الموظفين سراً و بأي وسيلة تراها مناسبة
    Hayır, garajımda yabancı bir adamı sorgulayıp hayatını kurtarmama, tesadüfmüş gibi davranma. Open Subtitles لا تتعامل مثل العفوى عندما استجوب رجال غرباء فى المرآب لأنقذ حياتك.
    Geçen yılın Şubat ayında kocanız Phillip Dunphy, civardaki otellerden birinde müstehcen ve gayriahlaki davranışlar sergilemesinden ötürü sorgulanmış. Open Subtitles في فبراير العام الفائت زوجك المسمى بـ فيل دانفي استجوب في فندق محلي بسبب التصرف الخليع والمشين
    10 yıl önce, Alan Branch Senato huzuruna çıkarılmış ve... kara para aklama, uyuşturucu ticareti ve ölüm birliklerine parasal destek sağlama... iddialarıyla sorgulanmıştı. Open Subtitles برنش ألن قبل 10 سنوات استجوب من قبل مجلس الشيوخِ ... حول مشاركته في غسلِ الأموال... ... تهريبالمخدّرات وتَمويل فرقةِ موت.
    Tek hatırladığım Michael tarafından sorguya çekildiğim,.. Open Subtitles كل ما اعرفه هو انني كنت استجوب من قبل مايكل
    Sence garip davrandığı için gidip bir adamı sorguya çekemem. Open Subtitles لا يمكنني ان اذهب و استجوب رجل لمجرد انك تعتقدين انه مثير للشبهات
    Shin Bet yüzbinlerce olmasa da on binlerce insanı sorguya çekmiştir. Open Subtitles الشاباك قد استجوب عشرات الآلاف من الناس إن لم يكن مئات الآلاف
    Ben Sage'in erkek arkadaşını sorguya çekerken sen de onu meşgul edebilirsin. Open Subtitles يمكنك الأحتفاظ بـ سايج بينما استجوب صديقها
    Savcı Shigeaki'yi 45 kiloluk bir altın ödemesi ile ilgili sorguya çekti. Open Subtitles المدعي العام استجوب "شكياكي" عن تقاضيه 100 جنية ذهب
    Eve, katil gibi sorguya çekilmediğim yere. Open Subtitles للبيت حيث لن استجوب كالمجرمة
    Gizlice çalışanları sorgula ve işe yarar bir şey var mı bak. Open Subtitles استجوب الموظفين سراً و بأي وسيلة تراها مناسبة
    Git ve Bay Chapman'ı sorgula ve fazla yumuşak olma hatasına düşme. Open Subtitles "و الآن اذهب و استجوب السيد (تشابمان ولا ترتكب غلطة التعامل بلطف
    Herkesi sorgula. Open Subtitles استجوب الجميع.
    Sizi tek tek sorgulayıp suçunuzu açığa çıkarmadan önce o altınları geri getirip ofisin bütçesini doldursanız iyi olur. Open Subtitles قبل ان استجوب شخص تلو الاخر,واجد كل تلك الجرائم حولكم سيكون افضل لكم ان تعيدوهم لوحدكم وتملئون تمويلات المكتب
    Sonraki birkaç yıl boyunca Frost pek çok üstün değere sahip kişiyi başarıyla sorgulayıp, işe aldı. Open Subtitles وخلال 6 سنوات من بعدذاك استجوب وجنّد العديد من الأفراد رفيعي القيمة.
    sorgulanmış ama ceset olmadığı için bir şey yapamamışlar. Open Subtitles لقد استجوب لكن لأنهم لم يجدوا جثة لم يحاكم
    - Aslında, ...Scotland Yard tarafından sorgulanmış ve onu serbest bırakmışlar, ama ben biraz daha derine indim. Open Subtitles - على ما يبدو لقد استجوب من شرطة اسكوتلاند يارد واطلقوا سراحه لكني بحثت أكثر
    10 yıl önce, Alan Branch Senato huzuruna çıkarılmış ve kara para aklama, uyuşturucu ticareti ve ölüm birliklerine parasal destek sağlama iddialarıyla sorgulanmıştı. Open Subtitles ... هوفي كرسيِالمعوّقين، بسبب رصاصة احد القتله. برنش ألن قبل 10 سنوات استجوب من قبل مجلس الشيوخِ ... حول مشاركته في غسلِ الأموال...
    Adam sorgulanmıştı. Neydi adamın adı? Open Subtitles لقد استجوب ما كان اسمه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more