Yalnızca diyorum ki, fazla ilgiden asla utanma, tabii eğer onu hak ettiysen. | Open Subtitles | كل ما أقصده هو أنه عليكَ ألاّ تخجل أبداً من حصولك على الاهتمام طالما أنكَ استحقيته |
Bu yüzden burayı hak ettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | لذا أشعر كأنني استحقيته نوعاً ما أتعرف ما أعني؟ |
Çünkü bu iğrenç ilişkinin hak ettiğim tek şey olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لأنني ظننت أن كل هذا العار بسبب الزواج قد استحقيته |
Bunu hak ettiğinizden eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك استحقيته |
Tanrının yardımıyla bunu hak ettim. | Open Subtitles | ليساعدني الله لقد استحقيته |
- Hey, geri ver bana. hak etmiştim! | Open Subtitles | اعد لي ذلك لقد استحقيته |
Onu hak edecek biri değilim. | Open Subtitles | لا يمكن بأن اكون قد استحقيته |
hak ettiğini de söylemem lazım! | Open Subtitles | و... بإمكاني القول أنّك استحقيته. |
hak ettin bunu. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد استحقيته.. |
Umarım evle ilgili işler yolunda gider Bay Carson. Bunu hak ettin. | Open Subtitles | أتمنى لك الخير الكثير في منزلك يا سيد (كارسن), فقد استحقيته |
Girmeyi hak ettiğin için. | Open Subtitles | سوف يكون لأنك استحقيته |
Bunu hak ettiğimi hiç hissetmiyorum yalnız. | Open Subtitles | لا أشعر بأني استحقيته حقاً |
Bunu hak ettin. | Open Subtitles | لقد استحقيته |
- O iyi ve sen bunu hak ediyorsun. | Open Subtitles | استحقيته وأنت |
- Kesinlikle hak ettin burayı. | Open Subtitles | لقد استحقيته |
Bunu hak ettin. | Open Subtitles | لقد استحقيته |