Geçmişte kullandığı tüm yerlerde alengirli bir iletişim şekli kullanmış bunun dışında. | Open Subtitles | كل وحدة استخدمها فى الماضى اتبع نظام اتصال صعب التتبع فى ماعدا |
Onunla ilgili, beni devam etmekten alıkoyan şey, her şeyden önce ressamın kullandığı muhteşem renkler ve kızın yüzüne düşen ışık. | TED | الذي جعلني أتوقف عندها من الأساس هي الألوان الجميلة الذي استخدمها والضوء الساطع على وجهها |
Bunları üretime geçirebileceğim harika oyun fikirleri yaratmak için kullan. | Open Subtitles | استخدمها كي تخرج بفكرة لعبة عظيمة بحيث اقدر ان انتجها |
Ona çantalar dolusu defter aldım. Her birini de kullandı. | Open Subtitles | و أحضرت له حقيبة كبيرة من المذكرات و استخدمها كلها |
Profesyonel kulak koruyucuları mükemmel; ben bunları her zaman kullanıyorum. | TED | ان سماعات الاذن الاحترافية رائعة جداً انا استخدمها طيلة الوقت |
Dylan'ın erken dönem şarkılarında kullandığı melodilerin ikide üçünün ödünç alınmış olduğu tahmin ediliyor. | TED | ويقدر أن ثلثي الألحان التي استخدمها ديلان في أغانيه المبكرة تم اقتراضها. |
Ayrıca Butenandt'ın ipekböceği güvesini incelerken kullandığı fikirlere geri dönmemiz gerekiyor. | TED | ونحن بحاجة أيضا إلى العودة إلى الأفكار التي استخدمها بنبيوتن عندما كان يدرس دودة القز. |
Gittiğinde kullanılan parolası, burada kullandığı parolası ve kaleye tekrar girmesi için gereken parolası. | Open Subtitles | واحدة للمغادرة، والأخرى التي استخدمها اليوم والأخيرة للعودة للحصن. |
Portekiz'in, kolonilerini dize getirmek için tersane olarak kullandığı bu kayalıklarda kendi suretlerini, melez ilişkiler yoluyla kendileri şekillendirmişler. | Open Subtitles | أناس قاموا بسبب تهجين هذه الصخور التي استخدمها البرتغاليين كساحة تعبئة لمستعمراتهم |
İyi günlerde kullan ve Charlie'yi güzel bir yemeğe götür. | Open Subtitles | استخدمها في أمر مفيد كأن تأخذ تشارلي إلى عشاء لطيف. |
kullan. Tamam. Radyoaktif Serpinti Çocuk, orijinal sahne, 1.çekim. | Open Subtitles | ممتاز، استخدمها فتى السقوط، المشهد الأصلي، اللقطة الأولى |
Eve gidene kadar bunu kullan ki yağmurda ıslanma. | Open Subtitles | استخدمها فى طريقك للبيت حتى لا يغرقك المطر |
Ona çantalar dolusu defter aldım. Her birini de kullandı. | Open Subtitles | و أحضرت له حقيبة كبيرة من المذكرات و استخدمها كلها |
Dahası, bilim insanı Eric Kandel bunları anıların nasıl depolandığını anlamak üzere araştırmasında kullandı. | TED | وفي الواقع، استخدمها العاِلم إريك كاندل في بحثه لاستيعاب كيف تُخزن الذكريات. |
Hırsızın aletinden. Kapının kilidini açmak için kullanmış olmalı. | Open Subtitles | أداة اللص . المؤكد أنه استخدمها لفسخ القفل |
Ben onları ihtiyacı olmayan kişilerin mallarını ihtiyacı olanlara taşımak için kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا استخدمها لنقل الأمور الجيدة من أشخاص لا يحتاجونها إلى أشخاص يحتاجونها. |
Onunla yatar daha sonra onu tekrar eski haline döndürür ve günlük işlerim için kullanırım. | Open Subtitles | و أنام معها ثم أعيدها ثانية و استخدمها في العمل |
Bu benim sık sık kullandığım bir teknoloji oldu, polis memuru olarak. | TED | كانت هذه تكنولوجيا استخدمها حين كنت ضابطا في الشرطة. |
Çok açık. Çok daha güçlenmek ve daha yükseklere çıkmak için kullanacağım. | Open Subtitles | هذا بسيط , سوف استخدمها لازداد قوة ولأصل إلى القمة |
Seni buraya yerleştireceklerdi. Fazladan bir odam var. Hiç kullanmadım. | Open Subtitles | وكانوا سيضعونها هنا، في الغرفة الاحتياطية لم استخدمها من قبل |
Teknik olarak var, ama pek kullanmıyorum. | Open Subtitles | اعني عندي واحدة، تقنياً لكني نادراً ما استخدمها |
Silahlarını, masum sivillere karşı kullanarak bir nefret mesajı yayınladı. | Open Subtitles | و أسلحة أخرى استخدمها ضد المدنيين العزل من أجل أن يبث رسالة كراهية |
O yüzden, meşgul hayatım birkaç molaya izin verdiğinde, onları yürüyüşe çıkarak kullandım. | Open Subtitles | كنت ما زلت عرضة لحزن دفين لذا عندما كانت تسمح لي حياتي المزدحمة ببضع فترات الراحة كنت استخدمها في أخذ جولة |
Ben de lisedeyken bu lafı çok fazla kullanırdım. | Open Subtitles | هذه الكملة التى كنت استخدمها مرات كثيرة، فى المدرسة الثانوية |
Cesetleri parçalamak için ne tür bir cihaz kullandığını belirleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تستطيعى معرفة ما نوع الاداة التى استخدمها لتقطيع الجثث ؟ |