"استطيع ايجاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulamıyorum
        
    • bulamadım
        
    • bulurum
        
    Homer, çabalaman beni sevindirdi... ..hâlen bile çamaşır makinesini bulamıyorum. Open Subtitles سعيدة لانك حاولت حتى الان لا استطيع ايجاد الة الغسيل
    İşin aslı, ikinizin varlığınızı onaylamak için tek bir kanıt bile bulamıyorum. Open Subtitles في الحقيقة لا استطيع ايجاد سجل واحد لإثبات ان أحدكما موجود حتى
    - Binbaşı. Teğmen Newell ve Yüzbaşı Oakland'ı bulamıyorum. Open Subtitles لا استطيع ايجاد الملازم نيويل او الكابتن اوكلاند
    Montana'da bir mühendis üzerinde çalışıyoruz ama bir tetikçi bulamadım. Open Subtitles لقد علقنا في مهمة المهندس في مونتانا ولا استطيع ايجاد رجل لينهيها
    Her tarafa baktım, yöneticiyi bulamadım. Open Subtitles لقد بحثت في كل مكان و لا استطيع ايجاد المدير
    Buralarda nerede beni hava alanına götürecek bir uzay mekiği bulurum? - İşte, şurada. Open Subtitles يا صديقي، اين استطيع ايجاد طريق مختصره الى المطار من هنا ؟
    Yiyecek hiç bir şey bulamıyorum. Her şey midemi bulandırıyor. Open Subtitles لا استطيع ايجاد شيء لأكله كل شيء يجعلني أتقزز
    Ne oldu tatlım? Yiyecek hiç bir şey bulamıyorum. Her şey midemi bulandırıyor. Open Subtitles لا استطيع ايجاد شيء لأكله كل شيء يجعلني أتقزز
    Ama nedense anahtarını bir türlü bulamıyorum. Tamam, al bakalım anahtarları da. Open Subtitles المشكلة انني لا استطيع ايجاد المفاتيح حسنا، هذه المفاتيح
    Rita'yı bulamıyorum. Tehlikede olabileceğini düşünüyorum. Open Subtitles لا استطيع ايجاد ريتا و اعتقد انها في خطر
    Dünyadaki en muhteşem bilim adamları burada ama bir tesisatçı bile bulamıyorum. Open Subtitles كل العلماء العظماء في العالم يعيشون هنا في محيط 3 أميال ولا استطيع ايجاد سباك محترم
    Uzun zamandır kayboldum. Yolumu bulamıyorum. Open Subtitles كنت ضائع لفترة طويلة لا استطيع ايجاد طريق الخروج
    Harika, niye bilmiyorum, anahtarlarımı bulamıyorum. Open Subtitles جيّد ، لسبب ما لا استطيع ايجاد مفتاحي للمنزل
    Bozdurmak istediğim bir çek vardı. bulamıyorum. Open Subtitles لا استطيع ايجاد دفتر شيكاتى واريد بعض النقدية.
    Z kelimemi hiçbir yerde bulamıyorum. En pahalılarından biriydi hem de." Open Subtitles لا استطيع ايجاد كلمتي النونية في اي مكان وهي من النوع المكلف
    Neden inceleme sırasında bunu bulamıyorum? Open Subtitles تنازلت عن اي تنازع محتمل المصالح لم لا استطيع ايجاد التوقيع
    Normal dükkanlarda bana uygun hiçbir şey bulamıyorum! Open Subtitles لا استطيع ايجاد اي شيء يناسب مقاسي في المحلات العادية
    Bir eşleşme bulamadım çünkü kurbanın DNA'sı onunkini bozmuş. Open Subtitles لم استطيع ايجاد تطابق, لان الحمض النووي للضحية لوثها.
    Geçtiğimiz yıl Naday'in yayınladığı ya da konferans verdiği tek bir konu bulamadım. Open Subtitles لا استطيع ايجاد اي من محاضرات او نشورات لناداي في السنه الاخيره
    - Ben de. Ne kadar uğraştıysam da hiçbir sigorta belgesinin izini bulamadım. Open Subtitles -لا استطيع ايجاد تأمين حياة للسيد ماجوريوم
    Umuyorum ki, bir gün bunu telafi etmenin bir yolunu bulurum. Open Subtitles واتمني يوما ما ان استطيع ايجاد طريقة لتعويضك عنه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more