"استعادته" - Translation from Arabic to Turkish

    • onu geri
        
    • geri almak
        
    • geri almaya
        
    • Geri almam
        
    Benim için bir mektup saklıyordunuz. onu geri almak istiyorum. Open Subtitles اعتقد انك تحتفظ بخطاب لى يا سيدى اريد استعادته ثانيه
    Belki şimdiki zaman sana yetmemiştir. Bütün paramızı çaldın, onu geri istiyoruz. Open Subtitles لعل هذه اللحظة حالية جداً بالنسبة لك لقد سرقت نقودنا ونريد استعادته
    Senatör'e ait birşey sendeymiş. onu geri istiyor. Open Subtitles إن لديك شيء يخص السيناتور وهو يريد استعادته
    Pekala, ben saklarım. Ama bu sizin, ne zaman geri almak isterseniz. Open Subtitles حسنا سأبقيه معي ، ولكن يمكنك استعادته متى شئت
    Anne, onu geri almaya çok yaklaştım. Tek istediğim bu, biliyorsun. Open Subtitles أنا على وشك استعادته يا أماه وتعرفين أن ذلك هو كل ما أريده
    Bir hata oldu. Size verdiğim şu elbiseler vardı ya? - Geri almam gerekiyor. Open Subtitles لقد حدث خطأ, الفستان الذي أعطيتكِ, أجل, أحتاج إلى استعادته
    onu geri almalıyız, küçük bir pisliksin sen. Open Subtitles نحن نريد استعادته الان ايها القذر الصغير الملعون
    O büyülü ve çok güçlü, ben de onu geri istiyorum! Open Subtitles انه تعويذة تمنح القوة وأريد استعادته منه
    Parça CTU'ya dönmeden onu geri alamayız. Open Subtitles لا يمكننا استعادته حتي تعود القطعة إلي وحدة مكافحة الإرهاب
    Altın topraktan gelir, ve toprak onu geri aldı. Open Subtitles انظر للأمر من هذه الناحية لقد خرج الذهب من الأرض والأرض استعادته
    Değil. O kitap ile ilgili ikimizin de bilmesi gereken bir şey varsa o da; Yaşlı Adam'ın onu geri istediğidir. Open Subtitles كل ما يجب ان نعرفه انا وانت عن ذلك الكتاب انه يريد استعادته
    Ve tekrardan mirasçi olunca, onu geri istiyor. Open Subtitles وعندما أصبح الوريث مرة أخرى أرادت استعادته
    Tabii, parayı geri almak istersen, savcıya nerden bulduğu açıklaman gerekecek. Open Subtitles إذا أردتما استعادته يجب أن تشرحا مصدره إلى المدّعي العام
    Deniyorum. Bebeğimi geri almak istiyorum. Open Subtitles حسنا, أنا أحاول استعادته أريد إستعادة طفلتي
    Bekle, onu geri almak istersen seni öldüreceğime söz verdirttin. Open Subtitles لحظة، جعلتني أعدك أن أقتلك إن طلبت استعادته.
    Ancak, bu benim İsviçre'deki yeğenim Anthony ve bir öğleden sonrayı bilgisayarla geçirdi ve geri almak zorundaydım. TED هذا ابن اخي " انتوني " في سويسرا، حصل على الكمبيوتر لفترة ما بعد الظهيرة، وحينا اردت استعادته منه, كان ذلك صعبا جداً.
    Belki de aslında onu geri almak için uğraşıyorlardı. Open Subtitles ربما بالواقع كانوا يحاولون استعادته
    Hayatımda sahip olduğum diğer her şeyden daha çok ihtiyacım var onu geri almaya. Open Subtitles احتاج استعادته اكثر من اي شيئ اخر سبق ان احتجته في حياتي
    Sana verdiğimiz parayı geri almaya geldim. Open Subtitles لقد أقرضناك إياه أحتاج الى استعادته
    Ona yanlışlıkla bir şey gönderdim, Geri almam gerekiyor ve... Open Subtitles لقد ارسلت إليه شيئا بالخطأ واريد استعادته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more