Bu bölüm sadece ustalar için ama benim takdirimle başkaları da kullanabilir. | Open Subtitles | هذا القطاع للمعلمين فقط لكن تحت إشرافي آخرون يمكنهم استعماله |
Bizi annenin ve köpeklerinin bizi asla bulamayacağı bir yere götürmek için kullanabilirim. | Open Subtitles | أستطيع استعماله لنقلنا إلى مكان تعجز فيه والدتك وكلابها عن العثور علينا أبداً |
Elinde yasal olarak kullanabileceğimiz herhangi bir şey var mı? | Open Subtitles | ألديكِ أيّ شيءٍ قانونيّ الذي يُمكننا استعماله في أيّ شيء؟ |
İlk fikir dolaplar üzerinde kullanmak. | TED | وهكذا، أول فكرة هي استعماله في أبواب الخزانة. |
Yine de kullanabiliriz gerçi. Her halükarda yanımda getirmiştim. | Open Subtitles | ولكن يمكننا استعماله احضرت البعض فقط في حالة , لا اعرف |
Bende de bir tane var. Bunu sadece üç gün kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنِ استعماله لثلاثة أيام فقط، ومن ثم تتخلصين منه |
Diğerlerine nasıl kullanılacağını öğretebilmen için bunu yapabilmen lazım. | Open Subtitles | لابد أن تتعلم هذا كيّ تعلم الآخرين كيفية استعماله. |
kullanmaya korkan birinin elinde bulunan silah, dünyadaki en tehlikeli silahtır. | Open Subtitles | المسدس في يد من يخاف استعماله هو اخطر سلاح في العالم |
Bu aşamada bir şey söylemek zorunda değilsin ama söyleyeceğin her şey davanın ilerleyişinde kanıt olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | يجب أن أنصحك أيضاً بأنك لست ملزماً بالتحدث الآن. وأن أي كلام يصدر منك يمكن استعماله كدليل، في حال إنعقاد أي محكمة لاحقاً. |
kullanabilir miyiz? | Open Subtitles | هل أنت واثق من أننا نستطيع استعماله ؟ |
Bob, telefonun varsa kullanabilir miyim? | Open Subtitles | بوب)، ألديك هاتفٌ يمكنني) استعماله ؟ |
Eminim, ayı AIDS'i ile savaşanlara bağışladıktan sonra o parayı kullanabilirim. | Open Subtitles | وانا متأكد أنه بإمكاني استعماله بعدما تبرعت بكل ذلك المال لصالح مكافحة الايدز لدى الدببه |
İstediğim şekilde kullanabilirim. | Open Subtitles | أستطيع استعماله بأي طريقة أريد. |
Gel bakalım, içeride kullanabileceğimiz başka şeyler de vardır. | Open Subtitles | هيّا بنا، لا بدّ مِنْ وجود شيء آخر في الداخل يمكننا استعماله |
Ama elinde can düşmanım Jay G'ye karşı kullanabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | نستطيع استعماله ضد عدوي اللدود جاي جي؟ |
Ama gerçek şu ki, dün olanlardan sonra kimse kullanmak istemiyor. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أن لا أحد يريد استعماله, ليس بعدما حصل أمس. |
Elektrik yükünü arttırmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا استعماله لتضخيم الشحنة الكهربائيه |
Açikçasi kendim için almistim ama sen kullanabilirsin. | Open Subtitles | في الحقيقة أخذته لنفسي ولكن أعتقد بأنه يمكنك استعماله |
Madem bir kılıcın olacak nasıl kullanılacağını da öğrenmelisin. | Open Subtitles | طالما تملكين سيف، يجدر بك تعلّم استعماله |
Bir ara, Apophis Rya'c'ın beynini yıkayıp bize karşı kullanmaya çalıştı. | Open Subtitles | في وقت ما ,أبوفيس غسل دماغ رياك وحاول استعماله ضدنا |
Yani daha önce düşündüğünüz o vida... ...gerçekten bir kemiği... ...çatlak bir kemiği birbirine vidalamak ve... ...kemik iyileşirken aynı anda ilacın... ...dolaşımını sağlamak için kullanılabilir. | TED | وبالتالي ذلك البرغي الذي فكرتم فيه سلفا يمكن في الواقع استعماله لربط عظمة مع بعضها البعض -- عظمة مكسرة مع بعضها البعض -- وإيصال العقاقير في نفسها، بينما تشفى العظمة، على سبيل المثال. |
Biraz oyuncağa benziyor fakat kedi bacaklarının özelliklerini incelemek için bilimsel bir araç olarak kullanıldı. | TED | يبدو مثل اللعبة، ولكن تم استعماله حقا كأداة علمية للتحقيق في هذه الخاصيات لأطراف القط. |
Annem bir paket çayı folyoya sarıp üç kez daha kullanmadan atmıyor. | Open Subtitles | امى لا يمكنها استعمال كيس الشاى دون ان تلفة فى ورقة من القصدير و استعماله 3 مرات اخرى |
- Başka bir amaçla kullanılmamalı! | Open Subtitles | لا يجب استعماله لأي شيء |
İşte bu yüzden, ailende ve arkadaşların içinde, senin aleyhine kullanabileceği kişilerden uzak durman senin için önemli. | Open Subtitles | لذا من المهم أن تبتعد عن الأصدقاء و العائلة أي شخص يمكنه استعماله ضدك لأنه سيفعلها |
Bulamayacakları ya da kullanamayacakları silahya da mermi yoktur. Kredileri 500 ceset. | Open Subtitles | في الحقيقة لا يوجد سلاح أو مفجر لا يعرفان استعماله |