bağımsızlık öncesi Hindistan'da, mahkeme, bir Hindu idolü için tüzel kişi, bir cami için tüzel kişi kararı verdi. | TED | في مرحلة ما قبل استقلال الهند، عقدت محكمة أن المعبود الهندوسي كان شخصا اعتباريا، أن المسجد كان شخصا اعتباريا. |
Hatta Texas bağımsızlık Savaşı'nda, Sağır Smith adlı önemli bir askerin, savaşta büyük kahramanlıkları olmuş. | TED | في الواقع، أثناء حرب استقلال تكساس، كان هناك شخصية محورية تدعى سميث الأصم، الذي ساهم بشكل كبير في المجهود الحربي. |
Devrim, vatanımızın kayıtsız şartsız ulusal bağımsızlığı için savaşıyor. | Open Subtitles | ان الثورة تقاتل من أجل استقلال كامل و قطعي لوطننا الأم |
Hindistan'ın bağımsızlığı konulu konferansa katılan Bay Gandi, kuzeye bir pamuk fabrikasını ziyarete gitti. | Open Subtitles | السيد غاندي الذي كان يحضر مؤتمر المائدة المستديرة في لندن عن استقلال الهند سافر الى الشمال لزيارة محلج قطن |
İkincisi, Batılıların Kosova'nın bağımsızlığını desteklemesinin uluslararası diplomasi çabalarına daha baştan ket vurması. | TED | والثاني الجهود الدبلوماسية التي كانت هزيلة منذ البداية والتي تم تحجيمها بسبب عدم دعم استقلال كوسوفو |
Otobüse binmek üzereyim, papi. Görüşürüz. | Open Subtitles | إنّي على وشك استقلال الحافلة يا "صديقي"، اعتنِ بنفسك |
Kore'nin bağımsızlığından sonra Bates adında Amerikalı bir misyoner savaş sırasında yetimlere baktı burada. | Open Subtitles | بعد استقلال كوريا مبشرة أميركيّة إسمها بيتس ربّت أيتام هنا خلال الحرب |
Japonya'nın bağımsızlık hayallerini çalmaya niyetin mi var? | Open Subtitles | هل تريد أن تسلب منها حلم استقلال اليابان ؟ |
Ve diğer yılın 15 Ağustos'u ise Hindistan'ın bağımsızlık günü. | Open Subtitles | ... و فى 15 أغسطس يكون عيد استقلال الهند ... |
George'un başını çektiği yüksek rütbeli bir grup gizli mason, mücevher arayışlarını saklamak için sahte bir bağımsızlık Savaşı düzenlediler. | Open Subtitles | بقيادة بنيامين فرانكلين وجورج واشنطن والملك جورج الثالث دخلو بحرب استقلال زائفة لتغطية بحثهم عن الجوهرة |
Meksikalıların bağımsızlık günüyle bir alıp veremediğim yok. | Open Subtitles | حسناً، يُعجبني عيد استقلال المكسيك. لقد وصلت إلى هناك نوعاً ما. |
Yeni Wadiya anayasasını hazırladım ve Wadiya bağımsızlık gününde yani 5 gün sonra imzalayacağım. | Open Subtitles | سأقوم بكتابة دستور جديد لدولة واديا وسأوقعة خلال خمسة ايام ، بيوم استقلال دولة واديا. |
Hindistan'ın bağımsızlığı hakkında bir çocuk kitabı-- çok milliyetçi bir düşünce. | TED | كتاب أطفال حول استقلال الهند -- شديد الوطنية |
Dediğim gibi, şehirlerimizin bağımsızlığı bizim özgürlüğümüzün en mühim şartıdır. | Open Subtitles | -كما قلت من قبل فا استقلال مدننا سيكون كحجر زاوية لحريتنا |
Adım Malik-ül-Han, Keşmir'in bağımsızlığı için savaşan bir askerim. | Open Subtitles | مالك الخان هو اسمي جندي استقلال كشمير |
Milletinin bağımsızlığını kutla, bir parçasını patlatarak. | Open Subtitles | احتفل في عيد استقلال دولتك بتفجير جزء منها |
- Joseon'un bağımsızlığını isteyen dış mihraklar var. | Open Subtitles | بعضًا منهم يدعم استقلال جوسون. |
Hindistan'ın muhtemel bağımsızlığını tartışmak için. | Open Subtitles | لمناقشة امكانية استقلال الهند |
Benimle birlikte asansöre binmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد استقلال المصعد معي؟ |
Haiti'nin bağımsızlığından üç yıl sonra İngilizler köle ticaretini terk etti. | Open Subtitles | بعد ثلاثة سنوات من استقلال هايتي ألغت بريطانيا تجارة العبيد |
öyle ise "Freedom, sovereignty, independence" dediğimiz de, veya oğlunuz yanınıza gelip, "Baba, sen Freedom (İngilizce) dönemini gördün mü?" | TED | فإذا قلت لكم "حرية، سيادة، استقلال" (بالانجليزية) أو إذا أتى إليكم إبنكم وقال لكم: داد، هل عايشتم ذاك التاريخ الذي تخلله شعارالحرية (بالإنجليزية) وما إلى ذلك؟ |
Hatırladığım ilk 4 Temmuz'dan beri patlamaları hep sevmişimdir. | Open Subtitles | منذ اول عيد استقلال اتذكره لطالما احببت الانفجارات |