"استمعت إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • dinledim
        
    • dinledin
        
    • dinliyordum
        
    • dinliyorum
        
    Saçma sapan laflarını dinledim, değil mi? Open Subtitles لقد استمعت إلى حوارك المجنون أيضا، أليس كذلك؟
    George, sebeplerini dinledim boş ve uyduruktular. Open Subtitles جورج، استمعت إلى حجتك، وكانت ضعيفة وغير متسقة.
    Neler olduğunu açıklayabilmek, ve birşeyler bulmak için kasedi tekrar tekrar dinledim ... Open Subtitles استمعت إلى هذا الشريط مرارا وتكرارا لمعرفة أي شيء شىء ليُفسر
    Sana verdiğim EP'yi dinledin mi? Open Subtitles هل استمعت إلى التسجيل المطول الذي أعطيت إياه
    Sabah programını dinledin mi? Adı "Sabahları Flem ile uyanın!" Open Subtitles هل استمعت إلى برنامجه استيقظ مع فليم؟
    Frank Gehry: Bu sabah bir bilimadamını dinliyordum. TED فرانك جيري: استمعت إلى ذاك العالِم هذا الصباح
    Haftalardır saçmalıklarını dinliyorum ama artık öylece durup kabullenmeyeceğim. Open Subtitles استمعت إلى هرائكِ لأسابيعٍ الآن، ولن أقف هنا وأتحمله بعد الآن.
    Ama önce, bütün giriş mesajlarını dinledim çünkü bazı menü seçeneklerini değiştirmişler. Open Subtitles ولكني في البداية استمعت إلى الرد الآلي لأن بعض الخيارات في القائمة قد تغيرت
    Bir Hallyu yıldızının dinlediği müzikleri merak edip bazılarını dinledim. Open Subtitles كنت اتساءل عن الموسيقى التي يستمع لها نجم هاليو ، ولذا استمعت إلى بعضها
    Bana verdiğin tüm şarkıları dinledim ama hiçbiri bana doğru duyguyu vermedi. Open Subtitles الموضوع هو الحب، الموضوع أبي، استمعت إلى الأغاني التي أعطيتني إيّاها
    O benim ihmalkârlığımı ima ederken Onun, senin ölüm ve herşey hakkındaki işeyaramaz fantazilerini dinledim. Open Subtitles لقد استمعت إلى بلده حماقة عن نزواتك من الموت وكل حين كان يعني إهمال بلدي.
    Tahtta oturduğum bunca yıldır, senin emirlerini dinledim bir kere bile sorgulamadım. Open Subtitles لقد استمعت إلى أوامرك كل سنين حكمي و لم أراجعك و لا مرة
    Hikâyesini dinledim ve okula kaydını yaptık. TED استمعت إلى قصتها، وسجلناها في مدرستي.
    Küçük popomu seçme salonunun dışındaki koltuklardan birine yerleştirdim ve bundan önce girdiği bir sürü seçmeden bahseden sinir bozucu bir kızla daha da sinir bozucu olan annesini dinledim. TED وجلست على أحد المقاعد خارج غرفة تجارب الأداء وهناك استمعت إلى فتاة مزعجة وإلى أمها الأكثر إزعاجاً حتى وأخبرتني عن عدد تجارب الأداء التي أجرتها وصولاً إلى هذه.
    Üç yıl boyunca, 600'den fazla, eğitimli, orta sınıf kadın, adam ve çocuk dinledim. 1.800 saat dinledim, 8.000 sayfa not aldım ve hepsini anlamak için bir yıl daha harcadım. TED لمدة ثلاث سنوات، استمعت إلى أكثر من 600 امرأةٍ، رجلٍ وطفل متعلمون أو من الطبقة الوسطى، وأدى ذلك إلى 1800 ساعة من الاستماع و 8000 صفحة من الملاحظات واستغرق الأمر سنةً أخرى لفهم ذلك.
    Hani sözde yeteneklerle çok ilgilisin ya benim şarkılarımı dinledin mi peki? Open Subtitles إذا كنت مهتماً جداً بالمواهب... هل استمعت إلى أغانيي؟
    Kasetleri dinledin. Dinlemiş olmalısın. Open Subtitles أنت استمعت إلى الأشرطة ، كان عليك ذلك
    Tanrıya şükürler olsun ki, babanın sözlerini dinledin. Üzülme! Open Subtitles لقد استمعت إلى والدك.
    Programı dinledin mi? Open Subtitles استمعت إلى البرنامج؟
    Son zamanlarda epey Motown dinliyordum. Open Subtitles لقد استمعت إلى الكثير من موتاون في الآونة الأخيرة
    Bilmiyorum. Külotumun nasıl yırtıldığını dinliyordum. Open Subtitles أنا لا أعرف استمعت إلى شرخ سراويل بلدي.
    Kıştepesi Leydisi olarak sorumluluğum gereği şikayetlerini dinliyorum. Open Subtitles استمعت إلى شكاواهم، وهو مسؤوليتني سيدة وينتيرفيل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more