İşte o an iki insanı mutlu edebileceğimi fark ettim... ve bu insanlardan bir tanesi ben olacaktım. | Open Subtitles | .. أيقنت في تلك اللحظة .. بأنه يمكنني اسعاد شخصين و أحدهما سيكون أنا |
Siyasete girince ilk söyledikleri şeydir. Herkesi mutlu edemezsin. | Open Subtitles | انه اول شئ يخبرونكِ به في السياسة أنه لا يمكنكِ اسعاد الجميع |
Bu tamamen benim hatamdı oğlum. Sadece yaşlı bir adamı mutlu etmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | بني كان هذا ذنبي لقد حاولت اسعاد رجل عجوز |
O zaman bir şeyi iyi anladım eğer sen kendini mutlu edemiyorsan o zaman hiç kimseyi mutlu edemezsin hem de hiç. | Open Subtitles | واحدا شيئا فهمت وقتها سعيده تكونى لم ان الاخرين اسعاد يمكنك لا |
Bir, bütün eylemler Sahip'i memnun etmek amaçlı olmalıdır. | Open Subtitles | اولا كل الافعال يجب ان تؤدي الى اسعاد السيد |
6 yaşında piyano çalmayı öğrendiğini söyledin. Yeni aileni memnun etmek için mi? | Open Subtitles | عندما كنت السادسة من العمر وكنت تتعلم أكان كل همك اسعاد عائلتك؟ |
Yani ikisi de birbirlerini mutlu etmeye çalışıyorlar ama sonuç olarak birbirlerini üzüyorlar öyle mi? | Open Subtitles | إذًا يحاول كلًا منهما اسعاد الآخر وبالنهاية يحزنان بعضهما البعض؟ |
Bir kadını mutlu edebileceğini mi sanırsın? | Open Subtitles | هل تعتقد انك قادر على اسعاد اى امرأة ؟ هل عشت كل هذه المدة... |
Tanışalı çok olmadı ama bence birbirimizi mutlu ediyoruz. | Open Subtitles | لم نتعرف علي بعضنا البعض لفترة طويلة لكني اعتقد... اننا تسببنا في اسعاد بعضنا |
Erkekleri mutlu ettiğim için para alıyorum. | Open Subtitles | أتقاضى المال مقابل اسعاد الرجال |
Hem yaşlı bir adamı da mutlu etmiş olursun. | Open Subtitles | و تستطيعين اسعاد الرجل العجوز |
Bir çocuk nasıl mutlu edilir ondan bile bihabersin. | Open Subtitles | لا يمكنك حتى اسعاد طفلة! |
6 yaşında piyano çalmayı öğrendiğini söyledin. Yeni aileni memnun etmek için mi? | Open Subtitles | عندما كنت السادسة من العمر وكنت تتعلم أكان كل همك اسعاد عائلتك؟ |
Annesi Hz. İsa'yı çok sever, ben de anneleri memnun etmeyi. | Open Subtitles | امها تحب يسوع وانا احب اسعاد الامهات |