"اسف على" - Translation from Arabic to Turkish

• için üzgünüm
• için özür dilerim
• Kusura bakma
• Kusura bakmayın
• Özür

Ve Bunun için üzgünüm, o tetik çekilmeyecek, söz veriyorum.
انا اسف على ما حدث هناك و لن يتكرر اوعدك

Kesinlikle yanlış bir isim seçtim. Ve bunun için üzgünüm...
ومن الواضح انني اخترت الاسم الخطأ وانا اسف على ذلك

Çıkıştığım için üzgünüm, ama beni zan altında bırakmanız sinirlerimi bozdu.
اسف على تصرفى هذا, ولكن, محاولتكما لأتهامى جعلتنى عصبيا.

Ama sizle beraber olmayı tercih ederim... Partiye geç kaldığım için Özür dilerim.
لكنني كنت معكم في هذا الى حد ما اسف على تأخري عن الحفله

Bilmek istemezsin. Geciktim, Kusura bakma.
انتى لاتريدين ان تعرفى أنا اسف على تأخرى

Gürültüden uyuyamadığınız için üzgünüm. Hemen şimdi bu sorunu çözeceğim.
انا اسف على تلك الضجه التى ايقظتك سأهتم بالتخلص منها حالا

Kestiğim için üzgünüm ama sezonun son dansını her zaman ben yaparım.
اسف على هذا الازعاج يا رفاق ولكنى دوما من يؤدى اخر رقصه فى الموسم

Sizi rahatsız ettigim için üzgünüm fakat bilmek isterseniz bugünkü Hatton Garden soygunu bay George Thomason tarafından yapıldı.
اسف على الازعاج لكن لابما تحب ان تعرف ان سرقه حديقه هاتون اليوم قام بها السيد جورج تومسون

Baban öldü dediğim için üzgünüm. En iyi çözüm sanıyordum.
انا اسف على انى اخبرتك بأن والدك قد مات اعتقدت بأن تلك هى الطريقه الافضل

Bak, Dashiki, Dün gece için üzgünüm.
انظري يا داشيكي انا اسف على ما حصل ليلة امس

Yeniden karşılaşacağımızı sanmıy ordum. Çocukluk y aptığım için üzgünüm.
لم اتوقع ان نتقابل مره اخرى اسف على تطفولى

Sizi o gün o şekilde kaçırtmaya çalıştığım için üzgünüm, Bay Poirot.
انا اسف على هذا, ولكنى حاولت ان انبهك يا سيد بوارو ,

Okulda söylediklerim için üzgünüm. Sınırı aştım.
انا اسف على ما قلته فى المرسه قد كان خارج الحدود

Hey, Gina! Böldüğüm için üzgünüm ama sana bir şey göstermeliyim. Armand Assante şimdi içeri girdi.
اسف على المقاطعة يا جينا ولكن اريد ان اخبرك ان ارماند قى اتى

Rahatsızlık verdiğim için üzgünüm, Mr. Zacharias ama söylediğim gibi, işlerim vardı.
حسنا , انا اسف على هذا الإزعاج, ياسيد زكرياس, لكن كما قلت لك كنت مشغول

Hey, adamım, bunun için üzgünüm. Halletmem gereken ufak bir...
يا صديقي , انا اسف على ذلك كان لدي بعض الاعمال اهتم بها

Senin hakkında ona kötü şeyler söylediğim için Özür dilerim.
لقد قلت اشيائا سيئه عنكِ لها وانا اسف على هذا

Başını belaya soktuğum için Özür dilerim ama hey, dostlar ne güne duruyor?
اسف على هذة التفاهات التى وضعتك بها, لكن هاى0000 لماذا يكون الاصدقاء؟ -

Benim yüzümden katlanmak zorunda kaldığın her şey için Özür dilerim.
انا اسف على كل شيء، لقد كنت اضغط عليك ناتشيورال

Kusura bakmayın. Sizi arıyor. Bilmeniz gerektiğini düşündüm.
اسف على هذا ، ولكنه يبحث عنك اعتقد انه كان يتوجب عليكي ان تعملى هذا