Bırak belediye binasındaki arkadaşların endişelensin. | Open Subtitles | دع اصدقاءك هناك في مجلس المدينة يقلقون بشأنه |
arkadaşların pastayı yağmaladı. Özellikle o hamile olan, Bir hayvan gibiydi. | Open Subtitles | بالحقيقة لا يمكنك لأن اصدقاءك مسحوه وخاصة هذه المرأة الحامل كانت تأكل مثل الحيوان |
Düşündüm de bu seni gerçek arkadaşlarını anlama konusunda eğitecek. | Open Subtitles | اعتقدتُ انه سيعلمك من هم اصدقاءك الحقيقيون |
Ama arkadaşlarını, bu köyü, bütün dünyayı kurtarmak için hala geç değil. | Open Subtitles | لسنا متاخرين على انقاذ اصدقاءك وهذه القريه والعالم أجمع |
Her zaman bana Stuckey gibi davranabileceğini, buna hakkı olduğunu düşünen biri hatta senin bir arkadaşın olur. | Open Subtitles | لماذا سترحلين الان؟ ادوارد.. سيكون هناك دائما شخص ما حتي لو كان احد اصدقاءك |
Neden arkadaşlarından ve ya başkasından yardım istemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرى اصدقاءك او اى أحد ليساعدك؟ |
Geçmiş gözünü kör etmiş, Atlantis'teki sözde arkadaşların sana yalan söylemiş. | Open Subtitles | انت معمي بالماضي كذبت علي من يسمي اصدقاءك في اتلانتس |
Ya da sen ve arkadaşların ezik muhabbetlerinizi yapacak başka biryer bulursunuz. | Open Subtitles | او ربما انتي و اصدقاءك يستحسن ان تجدوا مكاناً اخر للحظي بي محادثتكم السخيف |
Para kazanmaya başlasan iyi olur. arkadaşların seni özlemeye başladı. | Open Subtitles | ربح النقود بدايه جيده اصدقاءك يفتقدونك |
arkadaşların ve vokal grubu... evime geldiler ve bana saldırdılar. | Open Subtitles | اصدقاءك و فرقتهم الغنائية... ظهروا بمنزلي و هاجموني |
arkadaşların güçlü oldukları için ölmediler. | Open Subtitles | اصدقاءك لم يموتوا بسبب انهم اقوياء |
Görünüşe göre arkadaşların keşfe çıkmış. | Open Subtitles | يبدوا انا اصدقاءك , خرجوا ليستكشفوا |
arkadaşlarını yakın, düşmanlarını gözlem altında tut muydu? | Open Subtitles | ابقى اصدقاءك قربك, ابقى اعداءك تحت المراقبة |
Git arkadaşlarını getir ve gözden kaybolun ! | Open Subtitles | اذهبي وخذي اصدقاءك وطيروا بعيدا |
Kunduz Yuvası'ndaki arkadaşlarını getirmen ne hoş. | Open Subtitles | لمسة جميلة, احضار اصدقاءك من بيفر دام |
Sen ve on arkadaşın bir patates cipsi bulup eve götürüyorsunuz ki bütün aile yiyebilsin. | Open Subtitles | إنه يشبه أن تكون أنت و عشرة من اصدقاءك تحملون رقاقة من البطاطس و ترجعون بها إلى عائلتكم كي يأكل الجميع |
Ama arkadaşın olmayan bu iki adam, sana zarar verecek. | Open Subtitles | وهؤلاء الإثنان اللذان ليسوا اصدقاءك سيقومون بإيذاءك |
Her zaman bana Stuckey gibi davranabileceğini, buna hakkı olduğunu düşünen biri hatta senin bir arkadaşın olur. | Open Subtitles | سيكون هناك دائما شخص ما حتي لو كان احد اصدقاءك سيعتقد انه من الممكن ان يعاملني بنفس الطريقه التي عاملني بها ستاكي سيعتقد انه من المسموح به |
Ailenden arkadaşlarından, sıkı çalışmanın doyumundan. | Open Subtitles | عائلتك, اصدقاءك, الرضى عن العمل الجاد |
Hayır, sen arkadaşlarınla git. | Open Subtitles | هل تريدين المجيء؟ لا, لا اذهبي انت مع اصدقاءك لابأس |
Size yeşimden bahseden de Belediyedeki arkadaşlarınız mıydı? | Open Subtitles | هل اخبرك ايضا اصدقاءك فى المدينة بشأن الصفقة ؟ |
Sadece tanımakla da kalmıyordun, Eli. Onlar senin en iyi arkadaşlarındı ama şimdi hepsi tek tek... | Open Subtitles | حتى مع أنك لا تتذكرهم كانوا افضل اصدقاءك |