"اصدقائه" - Translation from Arabic to Turkish

    • arkadaşları
        
    • arkadaşlarıyla
        
    • arkadaşı
        
    • arkadaşlarına
        
    • arkadaşlarını
        
    • arkadaşlarının
        
    • arkadaşıyla
        
    • arkadaşlarından
        
    • arkadaşına
        
    • arkadaşını
        
    • dostlarını
        
    • dostu
        
    • arkadaşlarıyız
        
    • dostlarından
        
    Ve şimdi, şeref misafirimiz Rick ve onun çocukluk arkadaşları: Open Subtitles والان , الى ضيوف الشرف , ريك و اصدقائه الى الابد , انا اقول , ايها الساده
    Evet Rick ve arkadaşları şimdi fahişelere sarılmışlardır. Open Subtitles نعم , حسنا , ريك و اصدقائه ربما كانوا الان غارقين لركبهم مع البغايا
    Harding cüzdanı kabarık arkadaşlarıyla kağıt oynardı burada. Open Subtitles التحصين يستخدم هنا للعب الورق مع اصدقائه من منتجى النفط
    New York Times'da çıkan bir habere göre Royster'in bir arkadaşı I.Q.'sunun 160 olduğunu söylemiş. Open Subtitles وجريدة التايمز تقتبس من احد اصدقائه والمدعو رويستر بأن لديه معدل ذكاء عالي جداً
    İyi birer fizikçi olduğunu düşündüğü tüm arkadaşlarına sordu. TED وسئل كل اصدقائه الذين يعتبرهم فيزيائين مميزين السؤال التالي
    İş çıkışı içmeye giderdi, ve bazen saat geç olunca içki arkadaşlarını eve getirirdi. Open Subtitles كان يشرب بعد العمل وأحيانا في الليل كان يجلب اصدقائه للشرب في البيت
    Elimizde eski karısının, ailesinin, arkadaşlarının, bilinen tüm iş ortaklarının adresleri mevcut. Open Subtitles الان, نحن لدينا العناوين الخاصة بزوجته, الخاصة بأولاده اصدقائه, جميع معونيه ومساعديه.
    Fakat... öbür gün arkadaşları geldiğinde köpeği kilit altında tutuyor. Open Subtitles ولكن... فى اليوم التالى عندما وجد اصدقائه حوله حبس الكلب
    arkadaşları da burada olmamam gerektiğini düşünüyor zaten. Open Subtitles اصدقائه يعتقدون انه لم ينبغى ان اكون هنا حتى.
    Sanırım, bu Oscar'ın neden erkek arkadaşları ile.. çok zaman geçirdiğini açıklıyor. Open Subtitles لهذا السبب يقضي اوسكار الكثير من وقته مع اصدقائه الرجال
    arkadaşlarıyla birlikte oyun yapmışlar. Open Subtitles انه بخير ، لقد كانت مزحة وقد سحبوه اصدقائه
    arkadaşlarıyla birlikte oyun yapmışlar. Open Subtitles ذلك الولد الصغير انه بخير ، لقد كانت مزحة وقد سحبوه اصدقائه
    Sürekli arkadaşlarıyla basketbol oynamaya gidiyor. Open Subtitles هو دائما يخرج ليلعب كرة السلة مع اصدقائه
    En iyi arkadaşı ayrıldı ve o başka bir çocuk ve gay babasının yanına mı gitti? Open Subtitles افضل اصدقائه يذهب فلذلك يهرب الى شاب اخر وابوه الشاذ
    Gözcüsü ve aynı zamanda en iyi arkadaşı öldürülmüş. Open Subtitles افضل اصدقائه و مساعده مات في ذلك الاشتباك
    arkadaşlarına bak. Sence buna inanıyorlar mı? Open Subtitles انظر الى اصدقائه هل تعتقدين انهم يصدقون ذلك ؟
    Cinayet işlendikten sonra, eve dönüp arkadaşlarına bu konuda atıp tutan da oydu. Open Subtitles بعد إرتكاب الجريمة ذهب إلى البيت وتفاخر بذلك أمام اصدقائه
    Uganda, Sarajevo, Montréal'deki eski arkadaşlarını ziyaret ediyorduk. Open Subtitles زياره اصدقائه القدامى فى اوغندا وسراييفوا و مونتريال
    Bütün o aptal arkadaşlarının anı defterini dolduruşlarını herkesin ona nasıl acıyacağını... Open Subtitles وكيف سيوقع اصدقائه الاغبياء على تذكاراته وكيف سيحصل على الشفقة نتيجة لذلك
    Babam birkaç arkadaşıyla bir emeklilik partisi veriyor. Open Subtitles ان حفلة تقاعد ابى غداً مع العديد من اصدقائه الضباط القدامى
    arkadaşlarından birisine çok ilginç bazı mektuplar göndermiştir. O zamanlar Royal Society'nin başkanı yani İngiltere'de ki en büyük bilimsel otorite olan J.D Hooker'a bitkilerdeki beyine dair mektuplar göndermiştir. TED لقد كتب ايضاً رسالة لاحد اصدقائه جي . دي . هوكر .. والذي كان رئيس المجمع الملكي اي أعلى سلطة علمية في بريطانيا ً متحدثا فيه عن الدماغ في النباتات
    İyi bir çocuktu. Spor mağazasında elindeki havalı tabancayla arkadaşına şaka yapıyormuş. Open Subtitles كان ولد جيد, كان يلعب بسلاح بلاستيكي مع اصدقائه
    Çünkü o zaman, düzenli olarak en yakın arkadaşını becerdiğini duyduğunda... Open Subtitles حتى لا يشعر عندما يعرف أنكِ كنتِ على علاقة دائمة بأفضل اصدقائه
    Havalı dostlarını çağırır, biz de senin vodkanla yapılmış bedava kokteyller dağıtırız. Open Subtitles بحيث يقوم بأستضافة اصدقائه العصريين،ونقوم بتقديم كوكتيل مصنوع بالفودكا ذات الفوران خاصتك.
    - Bu Larry, Vince Stone'un bir dostu. - Şükür ki Vince'in bütün dostlarını tanımam. Open Subtitles انه صديق ل فينس ستون انا لا اعرف كل اصدقائه لحسن الحظ
    - Evet, biz onun arkadaşlarıyız! - Hayır, Rex, yani onlar benim arkadaşlarım! Open Subtitles نعم نحن اصدقائه لا يا ريكس اقصد انهم اصدقائى
    Tamam, belki o değil de özel dostlarından biri olabilir. Open Subtitles حسنا، ربما ليس هو، ربما احد اصدقائه المقربين يفعل ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more