İstersen gül, ama benim yaşımdaki erkekler sinek gibi düşüyorlar! | Open Subtitles | اضحك لو أردتِ ولكن الرجال بعمري يتساقطون كالذباب |
Eğer gülmeye değer bir şey görmezsen, görmüş gibi yap ve gül. | Open Subtitles | فإن لم ترَ ما يستحقّ الضّحك؛ .تظاهر أنّك تراه، ثمّ اضحك |
Bunu nasıl söylersin? Ben sürekli gülüyorum. | Open Subtitles | كيف تقولين ذلك انا اعرفك جيدا انا اضحك باستمرار |
Devam et, gül bakalım. gülmek, yapabileceğin en son şey olacak. | Open Subtitles | اضحك كما شئت فهذا آخر شيء ستفعله في حياتك. |
Babası olduğum için ben de ayak uyduruyorum. Yakalanmış gibi yapıyorum. Bu beni çok güldürüyor. | Open Subtitles | و لاننى والدة استمر فى هذا معة كانة اُمسك بى هذة الاشياء تجعلنى اضحك |
İstediğiniz kadar gülün, ama benim beş senelik ağacım hazır. | Open Subtitles | اضحك كما تشاء لكنني حجزت خطاً من الاشجار لخمس سنوات |
İstersen gül. | Open Subtitles | اضحك كما يحلو لك لكن هذا سيوضح كم أن مشاعرك عميقة |
Tabi. acınası halime gül, ama burada olmalıydın. | Open Subtitles | بالطبع، اضحك علي بؤسي لكن، كان يجدر بك أن تكون معي |
Evet, gül çekinme, çünkü başka birisinin başına gelseydi ben de aynen öyle yapardım. | Open Subtitles | هيّا اضحك لأن هذا ما كنت سأفعله بالضبط إذا كان هذا يحدث لساذج آخر |
Peki. gül. İstediğin kadar gül. | Open Subtitles | حسناً، استمر بالضحك، اضحك بكل قوتك سوف أثبت أنك مخطئ |
Özür diliyorum, gülüyorum ama... | Open Subtitles | لقد كان هذا كابوس حين كنت تحاول تنظيف المرحاض آسف لأننى اضحك ، لكن |
gülüyorum, ama komik değil, S.T.E.V.E... | Open Subtitles | أنا اضحك , وكلن هذا ليس بأمر يثير الضحك يا ستيف |
gülüyorum çünkü gelip bunu bana söyleyen herkesten beş sent alsaydım keşke diye. | Open Subtitles | انا اضحك لان اتمنى ان عندي عملة معدنية لكل الناس الذين اتوا لي ليقولون لي هذا |
Çünkü şu bakire olmakla ilgili şeyi söylediğin zaman gülmek üzereydim. | Open Subtitles | لانك عندما قلت انك كنت عذراء توجب علي ان اضحك |
Hayat işte güldürüyor insanı. | Open Subtitles | لا شيء. احيانا اضحك من دون سبب |
Bütün erkekler aynısınız çünkü. Bana gülün. Sen de onlardan farklı olmayacaktın elbette. | Open Subtitles | هذا ما يفعله كل الرجال , اضحك و لكنك لن تكون مختلفاً |
güldürme beni! Bıraktım. Sahne bitti benim için. | Open Subtitles | لا تجعلني اضحك, لقد انتهى التمثيل بالنسبة لي |
Kendi eğleniyormuş gibi görünmüyordu, ama ben anlattıklarına çok güldüm. | Open Subtitles | ولا يمكن ان تتخيل كم كان هزليا. ظللت اضحك حتى اصابنى الارهاق. |
Köpek yavrusuyla ilgili eğlenceli bir şeyler işte. Gülümse yeter. - Çabuk, çabuk gülmeyi kes! | Open Subtitles | إنها قصةٌ طريفة عن جرو فقط ابتسم و اضحك |
Ve şakalarına çok fazla gülüyor olacağım, | Open Subtitles | و انا سأكثر من الشراب و اضحك اكثر مما يجب على مزحاتك |
Şimdi gülebilirsin; ama konuşmanızı bölmeme izin verdiğiniz için size daha sonra elle yazılmış bir teşekkür notu göndereceğim. | Open Subtitles | اضحك الآن لكني سأبعث لكِ رسالة شكر بخط اليد على السماح لي بمقاطعة حديثك |
Vücudumu iyileştirebilirdi. O zaman gülmem ve şarkı söylemem doğal olurdu. | Open Subtitles | كان يمكن ان يشفي جسمي فيكون من الطبيعي لي ان اضحك واغني |
gülmüyorum. Gündüzleri huzur istiyorum sadece. | Open Subtitles | انا لا اضحك عليك, اريد فقط ان استرد هدوئي اليوم. |
Beni çok güldürdü, gülmekten burnum kanıyordu neredeyse. | Open Subtitles | لقد جعلني اضحك بشدة لدرجة أن أنفي بدأ بالرعاف |
gülmeyi unuttuysam özür dilerim ama senin bokunu temizlerken Miami Polisi'yle tam bir saat 27 dakika... | Open Subtitles | اعذرني لاني لم اضحك... لكني كنت علي التليفون لساعه... و 27 دقيقه مع ميامي ب.د... |
Gülsene, pislik! | Open Subtitles | اضحك أيها الأبله |