"اظن انه يجب" - Translation from Arabic to Turkish

• Bence
• Sanırım

Bence yolculuğa çıkmalıyız. Çünkü kızlar, bizim için gerçek bir sürpriz planladım.
اظن انه يجب علينا ان نذهب بالرحله لأن لدي خطه ممتعه لنـا

Galiba birçok şey öğrendik, ama bahsetmeyi önemli bulduğum bir şey; Bence hep melezlenmekte olduğumuz dersidir.
في الحقيقة يمكن تعلم الكثير ولكن الشيء الاهم الذي اظن انه يجب ذكره اننا دوما نختلط فيما بيننا ونتشارك كل شيء

Bence bunu bir sure dusun.
اظن انه يجب ان تأخذ وقتك فى التفكير بهذا

Sanırım amirine bunun şarbonla ilgili olduğunu söylemeliyiz.
اظن انه يجب ان نخبر المشرف ان هذا الامر يخص الانثراكس

Sanırım bunu hasta ve annesiyle görüşmeliyiz.
اظن انه يجب ان نناقش ذلك مع المريضة و امها

Bence Prentiss'i de yanında Guantanamo'ya götürmelisin.
اظن انه يجب ان تأخذ برينتس معك الى غوانتانامو

Bence daima içgüdülerine güvenmelisin.
اظن انه يجب ان تثقي بشعورك الداخلي دائما

Bence o mektubu tekrar okuyup, bıraktığı onca insan varken kendini neden bir kişiye,
اظن انه يجب ان تقرأ تلك الرسالة مجددا و ان تسأل نفسك لماذا انه من بين كل الناس الذين هجرهم

Bence her zaman sezgilerine güvenmelisin. Belki de ondan vazgeçmelisin.
اظن انه يجب ان تثقي بإحساسك الداخلي دوما

Bence biz bu perdeyi kapalı tutmalıyız.
حسناً ,انا اظن انه يجب ان تظل تلك الامور مخفية

Bence onları isteyen bir ebeveyne sahip olmalılar.
اظن انه يجب ان يكونوا عند آباء يرغبون بهم

Bence senin zayıf küçük kıçını New York Şehri'ne taşımalıyız.
اظن انه يجب ان ننقل مؤخرتك النحيفة الى نيويورك

Bence Atlantic City'e gitmesi için House'a izin vermelisin.
اظن انه يجب ان تعطي هاوس الاذن للذهاب الى اتلانتيك سيتي

Bence yüksek dozlu geniş, geniş spektrumlu--
اظن انه يجب ان نعالجه بجرعة كبيرة من المضادات واسعة الطيف

Bence Leading Lights'la seminerler ve DVD'ler hakkında konuşmalıyız.
اذن اظن انه يجب ان نتحدث مع شركة ليدينغ لايتس

Bence müzakerenin seviyesini yükseltmeli ve seçmenlerin gerçekten ilgilendiği sorunlara geri dönmeliyiz.
اظن انه يجب ان نرتقي بمستوى الكلام و نعود للقضايا التي يهتم بها المصوتون

Hayır, Bence biz daha uzak bölgelere yoğunlaşmalıyız.
لا,اظن انه يجب أن نركز على المواقع البعيدة

Bence içmeye devam etmeliyiz ve bir şey kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
اظن انه يجب علينا ان نستمر بالشرب, و شيئ ما سيقترح نفسه بنهاية المطاف

Sanırım daha fazla bir şey söylememeliyim.
انا لا اظن انه يجب علي قول شيئاً.. أكثر..

Yorgunum, ter içindeyim ve tüm gün senin gibi pozitif kalmaya çalışsam da Sanırım bazen, yöneticilerin yaratıcı fikirleri olamayacağı ve bir aydır yumurtadan çıkmayan ördeklerin asla da çıkamayacağı gibi bazı gerçeklerle yüzleşmeliyiz.
انا متعبة ومتعرقة وكم حاولت ان استطعت ان اكون ايجابية مثلك اليوم لكنني اظن انه يجب علينا ان نواجه بعض الحقائق

Sana biraz dar geldi. Sanırım daha büyük bir şey almalısın.
انه ضيق قليلا عليك اظن انه يجب عليك ان تحصل على شي اكبر