Konuşmak yok. Köprüyü geç, yoksa onu öldürürüm. | Open Subtitles | لا مزيد من الكلام اعبر الجسر وإلا قتلتها |
Sonra da, kanyonun kenarından çıkıp 500 feet tırmanarak... önünden 170 derece sola geç. - Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | ثم اعبر لليمين على مسار جوري 170 واصعد أعلى بارتفاع 500 قدم لإخفاء تعتيم الوادي هل هذا واضح ؟ |
- Sana ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. - Saçmalama Bob. | Open Subtitles | لا اعرف كيف اعبر عن مدى امتنانى لك هراء يا بوب |
Sinyali yolladıktan sonra geçin. Yanımızda ziyaretçiler olduğunu söyle. | Open Subtitles | ارسل الاشاره ثم اعبر و اخبرهم اننا نجلب معنا اصدقاء. |
Nereden karşıya geçeyim? | Open Subtitles | كيف لى ان اعبر ؟ |
Onun yerine caddenin karşısına geçip babanı görebilirsin. | Open Subtitles | إما هذا, وإما اعبر الشارع واذهب الى والدك |
"Shelly anıtının yanından her gün geçmeme rağmen," "hüzünü her seferinde beni etkiliyor." | Open Subtitles | بالرغم من اننى اعبر من امام التمثال يوميا فان حزنه يصدمنى في كل مرة |
Bir daha döndüklerinde, o aralıktan geçeceğim. | Open Subtitles | فى الدورة القادمة لهم سوف اعبر من خلالها |
Dereyi geç, karşına büyük bir kaya çıkacak. | Open Subtitles | ثم اعبر الجدول فتواجهك صخرة كبيرة |
Karşıya geç, şu parmaklıklara dön ve sonsuza dek öyle kal. | Open Subtitles | اعبر الشارع، وواجهه ذلك السياج للأبد |
Kanıtla. Buraya geç! | Open Subtitles | اثبت ذلك , اعبر فوق ذلك |
Mutfaktan geç, merdivenleri çık, ve odan soldaki ilk oda. | Open Subtitles | حسناً اعبر المطبخ واصعد السلم |
Kahrolas kapdan geç. | Open Subtitles | اعبر البوابة اللعينة. |
Buraya, içinden geç! | Open Subtitles | إقفز ، اعبر من خلالها |
Siz kanun adamlarına ne kadar minnettar olduğumu anlatamam! | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اعبر لكم عن مدى شكرى لكم يا رفاق بأسم القانون |
Benden ümidini kesmediğin için ne kadar minnettar olduğumu anlatamam, baba. | Open Subtitles | لا استطيع ان اعبر عن شكري لانك لم تيأس مني يا ابي |
Batığı geçin. | Open Subtitles | اعبر الحطام بقدر استطاعتك و سأشتت نيرانهم |
General Yang'a dikkat edin, ve dağın öbür yanına geçin. | Open Subtitles | أعتنى بالجنرال يانج, ثم اعبر الجبال |
İzin verin geçeyim efendim. | Open Subtitles | من فضلك اتركني اعبر |
Bırakın geçeyim! | Open Subtitles | دعوني اعبر |
Şimdi senden dereyi geçip tepeye kadar benimle gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | والآن، اعبر الجدول وسر أمامي إلى أعلى التل. |
Eve dönmeye çalışsam bile, Elizabeth'in Manş Denizi'ni geçmeme izin vereceği ne malum? | Open Subtitles | حتى لو حاولت العوه , من سيضمن ان اليزبيث ستدعني اعبر امنه |
Bu da nesi. Karşıya Lancaster'a böyle mi geçeceğim? | Open Subtitles | انتظر ، اهذه هي طريقتك لكي اعبر للفندق ؟ |
Geçen gün kafama bu zamanın getirdiği sorunlar takılmış bir halde yoldan karşıya geçiyordum. | Open Subtitles | قبل أيام , كنت اعبر الشارع فقدت تركيزي في شيء ما ليست حالة غير شائعة من العلاقات |
Ona ulaşabildiğimi hissedebiliyordum. | Open Subtitles | كنت اعبر بدخله. |