Yeterli güce sahip değilsin. Bunu bir eğitim olarak düşün ve yönü sabit tut! | Open Subtitles | لا تملك قوة الرجل , اعتبره تمريناً واستمر بالتجديف |
Tehlike için ödediğin sigorta parası olarak düşün, ayrıca beni aylardır içine soktuğun etik olmayan durumumdan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | اعتبره اجر للخطر والوضع الغير الاخلاقي الذي وضعتني فيه خلال اشهر كثيره |
Kendini soktuğun durumdan korkuyorum ve seni desteklemek için ne yapmam gerekiyorsa olmuş bil. | Open Subtitles | أنا في رهبة عظيمة لما تعرّض نفسك له وأريدك أن تعلم بأنّه مهما كان عليّ فعله لدعمك، اعتبره مقضيّاً |
"Baltaları kuma gömelim" dediğinde de "Olmuş bil" dedim. | Open Subtitles | و عندما قال لي " لننسى الماضي " قلت اعتبره مقضياً |
Onu ilgi toplamak için uzmanlaşmış biri gibi düşün insanları bir araya getirmek için. | Open Subtitles | اعتبره كجاذب للإنتباه، كي يأتي عليك زحام |
Bunu bir sermaye yatırımı olarak gör. | Open Subtitles | اعتبره رأسمال للتجارة. |
Birbirimize bağrıştığımız için bunu bir zeytin dalı olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبره عرضا للسلام بعد كل هذا الصراخ الذي كنا نفعله |
Bir festival olarak düşün bunu. | Open Subtitles | أجل. بحقكَ، تظاهر بأنّنا في إحتفالية، اعتبره مثل صهريج غطسٍ قديمِ ذو رافعة. |
Onu bir vampir karşıtı ilaç olarak düşün. Güvenlik önlemlerimden biri. | Open Subtitles | اعتبره عقارًا مضادًا لمصّاصي الدماء، وإنّه أحد وسائلي الاحترازيّة. |
Arama emri için arkamdan iş çevirmenin özrü olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبره اعتذار منك لذهابك خلف ظهري بشأن تلك المذكرة |
Bunu arabaya servis penceresi olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبره توقّفًا وتزوّد بالطعام من نافذة مطعم. |
Buna sıradan bir iş gözüyle bakma. Bir görev olarak düşün. | Open Subtitles | لا تعتبر هذا مجرد عمل آخر اعتبره .. |
Bunu pek dostça olmayan içeriye girmeyin yazısı olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبره علامة ''ابقى بعيداً'' غير ودّية |
Oldu bil. | Open Subtitles | اعتبره أمراً مقضياً. |
İyi.Olmuş bil. | Open Subtitles | جيد اعتبره منتهى |
Olmuş bil. | Open Subtitles | اعتبره أمراً منهياً. |
- Sadece birkaç gününü ayırmanı istiyorum. En fazla bir hafta. Özel ders gibi düşün. | Open Subtitles | أنا أطلب بضعة أيام آخرى فحسب إسبوع على الأكثر، اعتبره برنامج تعليمي |
- Bilgisayar bilgisi ile mi? - Onu bir İsviçre çakısı gibi düşün. | Open Subtitles | بشهادته التي حاصل عليها في علوم الكمبيوتر؟ اعتبره مثل السكينة الروسية |
Bir lütuf olarak gör. | Open Subtitles | اعتبره معروف مني |
Bu ailenin uğruna savaşıp, inandığı şey işte Aaron. Bunu mirasın olarak gör. | Open Subtitles | هذا ما ناضلت عائلتك لأجله وآمنت به يا (أرون)، اعتبره إرثك. |
İş saygısının bir göstergesi olarak kabul et. | Open Subtitles | لو استطعت الوصول إليه ... اعتبره عربون احترام مهني. |
Yardımcı olacaksa bunu bir emir gibi düşünün. | Open Subtitles | اعتبره أمرًا إن كان ذلك سيفيد. |
Bunu benim son dileğim olarak kabul edin! | Open Subtitles | اعتبره أمنيتي الأخيرة |