| Bir şişe kızılcık suyu için mi itiraf ettim? ! | Open Subtitles | أنا اعترفت من أجل زجاجة من عصير التوت البري ؟ |
| Ve itiraf ettiğim tek şey de izinsiz kanıt almaktı. | Open Subtitles | والأمر الوحيد الذي اعترفت به هو عدم الفحص المُلائم للأدلة |
| Özetleyecek olursak Yüzbaşı Yoo'ya olan aşkını itiraf etmen doğru mu? | Open Subtitles | لذلك لتنظيم ما حصل الليلة، الطبيبة كانغ اعترفت للنقيب يو، صحيح؟ |
| Rehabilitasyon tedavisinden geri çevrildikden sonra, nihayet yenilgiyi kabul ettim. | TED | بعد أن رُفضتُ من منشأة إعادة التأهيل، اعترفت أخيراً بالهزيمة. |
| Çok basit, J.D. Eğer ödeşmediğimizi kabul edersen, ilişkinize olur veririm. | Open Subtitles | هذا سهل يا دي جي ساوافق اذا اعترفت اننا لسنا متعادلين. |
| Fakat itiraf edersen, özür diler ve başkalarını da dahil edersen özgür olacaksın. | TED | ولكن إن اعترفت واعتذرت وغيرها من مقاييس حسن الأخلاق، سوف يطلق سراحك. |
| Sonra Şeytan'ın emriyle büyücülük yaptığını itiraf etti. Good ve Osbourne'u onu zorlamakla suçladı. | TED | ولكن سرعان ما اعترفت بممارسة الشعوذة وفقًا لأوامر الشيطان، واتهمت كلًا من غود وأوزبورن بإجبارها على ذلك. |
| Söylentilere göre yetkililer suçlanan bir cadıya itiraf etmezse asılacağını ve ederse serbest bırakılacağını söylediler. | TED | ويقال أن السلطات أخبرت أحد المتهمات بالشعوذة بأنها ستعدم إن لم تعترف، وستحرر إن اعترفت. |
| Ve eğer itiraf etsem bile, daha sonra bunun zorla yaptırıldığını söyleceğim. | Open Subtitles | و إذا اعترفت, لاحقاً سأقول لقد أنتزعت الإعترافات مني بالقوة |
| Çünkü öldürdüğünü itiraf etti, ve uygar bir toplumda, duruşma kaçınılmazdır. | Open Subtitles | لأنها اعترفت بالقتل, وفى المجتمعات المتحضرة, المحاكمة أمر حتمى |
| Eğer onun, benim davetimle geldiğini itiraf etseydim hiçbirinizin bana inanmayacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقد ان لا احد سوف يصدّقنى لو اعترفت انه قد أتى بناءا على دعوتى, |
| Eğer suçumu itiraf etmiş olsaydım benim yanımda olacaktı ve bugüne kadar beni reddetmiş olan bedenine sahip olacaktım. | Open Subtitles | بما أنني اعترفت بذنبي ستقف بجانبي وقد فزت بجسدها |
| Onların zaten bildiği birkaç kod adı itiraf ettim. | Open Subtitles | أنا فقط اعترفت ببعض الأسماء الحركية التي كانوا يعرفونها قبلاً |
| Baskerville'li William, Şeytan'la bir kara kedi formunda ilişkiye giren kadının suçunu itiraf ettiği davayı hatırlamalı. | Open Subtitles | وليام باسكرفيل يجب أن يطالب بإجراء محاكمة. ..لإمرأة اعترفت بمجامعة عفريت على هيئة قطٍ أسود |
| Kuşkularından ilk bahsettiğinde seni susturmalıydım ama itiraf ettim. | Open Subtitles | كانيجبأنأنكر وأبوخك بشدةعندماأخبرتني بشككأول مرة. لكني ضعفت، وكمسيحي حق اعترفت |
| Fakat bir kuşu katlettiğini itiraf ettiğin için suratını gagalamaktan başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لكن بما أنك اعترفت بأنك قاتل طيور سنضطر لنقر وجهك |
| Eğer itiraf edersen, bunların hepsini durdurabilirsin! | Open Subtitles | تستطيع أن توقف كل ذلك لو اعترفت بذلك فقط |
| Pekala, Izon için çalıştığını itiraf etti, dünyanın en büyük silah üreticilerinden biri için. | Open Subtitles | حسنا,لقد اعترفت للتو بعملها لحساب آيزون واحد من اقوي مصانع الأسلحة في العالم |
| Eğer kendini olduğun gibi kabul edersen bu daha kolay olur. | Open Subtitles | أتعرف أن هذا سيكون أسهل لو أنك اعترفت أنك تحب هذا |
| kabul et ya da etme Binbaşı hepimiz aynı şeyi istiyoruz. | Open Subtitles | سواء اعترفت بذلك أم لا أيها الرائد، نريد جميعاً نفس الشيء |
| Ama elbetteki bunu yapmadın yoksa kabul ederdin, değil mi? | Open Subtitles | و لكنك بالطبع لم تفعل أو أنّك اعترفت بذلك، صحيح؟ |
| Elin sağınızdan aşağıya doğru hareket ettiğini hissettiniz mi? Hayır. | Open Subtitles | سأقولها لك مرة أخرى، يمكنك الخروج من هنا إذا اعترفت بصراحة |
| Nasıl hissedeceğinizi ve sonuçlarını bilerek gerçeği söyledi. | Open Subtitles | لقد اعترفت وهي تعرف تماماً ماذا سيكون شعوركم.. وماذا ستكون العواقب |