Bu proje kapsamında, biriyle tanışmasının ilginç olacağını düşünmüştüm. | TED | كجزء من هذا المشروع، اعتقدت أنه سيكون مثيراً للإهتمام إن حاولت ستاسي الخروج مع أحدهم. |
Hazırlıksız yakalandım. Eğlenceli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | واشتعلت لي حارس خارج تماما لأنني اعتقدت أنه سيكون من المدهش. |
Nezih ve güzel bir yemek olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون باردا، سيكون عشاء صغيرة لطيفة. |
Birkaç bira içip birbirimizi tanırsak iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون مرحا ً اذا أحضرنا بيرة و تعرفنا علي بعضنا |
Üçüncü sağdıcın, aile köpeğimiz Chappy olması hoş olur diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون من المرح إذا الثالث وكان وصيف كلبي العائلة، تشابي. |
Dolayısıyla bir evrensel çevirmen aradık; birilerinin çoktan yapmış olacağını düşündüm. | TED | لذلك بحثنا عن مترجم عالمي; اعتقدت أنه سيكون شخص ما هناك. |
- Pazar gününe göre iyi. Dolu olacağını sanmıştım. - Ben de öyle. | Open Subtitles | كلا، ليس سيئاً بالنسبة ليوم الأحد اعتقدت أنه سيكون مزدحماً |
Güvenli olacağını düşündüğü bir yere kaçmıştı... | Open Subtitles | إلى مكان اعتقدت أنه سيكون آمناً. |
Eski uğrak mekânımı göstermek eğlenceli olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون مسلياً أن أريها أين كنت أداس |
Fena değil. Çok daha iğrenç olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ليس سيئاً، اعتقدت أنه سيكون أكثر تقزيزاً مما يبدو عليه |
Çünkü geçen haftadan farklı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لأنني, حقاً اعتقدت أنه سيكون مختلفاً هذا الأسبوع |
Ben daha fazla... güzel kız olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون هناك فتيات مثيرات |
Onunla birlikte işlerin daha iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون من الأفضل معه. |
Eğlenceli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنه سيكون مسلياً |
Nereye gidiyoruz? Birlikte vakit geçirmek hoş olur diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون جميلاً لو قضينا وقتًا سويةً. |
Sen eve gelince bir şeyler yersen iyi olur diye düşündüm ama ne isteyeceğini bilemediğim için tahmin yürüttüm ve saat 8'de her şeyi koydum ama yandılar. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنه سيكون لطيفاً أن تتناولي وجبة خفيفة عندما تعودين للمنزل... ولكنني لم أعرف متى سيكون ذلك، لذلك خمنت وعملت كمية في حوالي الثامنة... لكنهم احترقوا. |
Her neyse, bu sahneyi canlandırmanın iyi olacağını düşündüm ben. | Open Subtitles | بأي حال , اعتقدت أنه سيكون من الممتع أن نمثل هذا المشهد |
Hasata kadar burada kalmamın senin için daha iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون من الأفضل بالنسبة لك إذا كنت عالقة حول... على الأقل حتى موسم الحصاد. |
John, konuşmak istiyorum dediğinde daha fazla konuşma olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | أتعلم يا (جون)، عندما أخبرتني أنك تريد الحديث اعتقدت أنه سيكون هناك حديث أكثر من ذلك |
Gerçekten benim Guy Pelly'm olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون (غاي بيلي) الخاص بي |
Güvenli olacağını düşündüğü bir yere kaçmıştı... | Open Subtitles | إلى مكان اعتقدت أنه سيكون آمناً. |
Çünkü ikinizinde etrafta olması eğlenceli olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لأنني اعتقدت أنه سيكون من الممتع أن تكونوا الأثنتان بالأرجاء |