"اعتقدوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşündüler
        
    • düşünüyorlardı
        
    • düşündü
        
    • sandılar
        
    • düşünürlerse
        
    • düşünüyordu
        
    • düşünüyorlar
        
    • düşünmüşler
        
    • düşünüyor
        
    • sanıyorlardı
        
    • sanıyorlar
        
    • inanıyordu
        
    • sandı
        
    • düşünüldü
        
    • düşündüğü
        
    Bir şöminenin insanları bir araya getirebileceğini ve sohbetler başlatabileceğini düşündüler. TED اعتقدوا أن مدفأة قد تجذب الناس وتساعدهم في بدء محادثات ما.
    Bu oldukça garip, çünkü yaklaşık 20 yıl önce genomu araştırmaya başladıklarında, muhtemelen yüz bin adet gen barındıracağını düşündüler. TED وهي متباينة جداً لأنه منذ حوالي 20 سنة عندما بدؤوا باكتشاف الجينات اعتقدوا أنها على الأغلب ستكون حوالي 100 ألف جين.
    Öğrecilerime göre havalı değildim. Bir çeşit aptal olduğumu düşünüyorlardı. TED لم يعتقد طلابي أني رهيب. اعتقدوا بأني نوعًا ما أحمق.
    FBI sana ulaşabileceğini düşündü. Open Subtitles مكتب التحقيقات الفدرالي لن يسعوا ورائك اذا اعتقدوا انهم لن يستطيعوا تجنيدك
    Belki de karşı koyamaz sandılar çünkü kadın yorulmuş olacaktı. Open Subtitles ربما اعتقدوا انه ستقاوم بقوه اقل لأنها ستكون شديدة التعب
    Eğer onun Claw ülkesinden gelen bir belge olduğunu düşünürlerse ne olacak! Open Subtitles ماذا سيحصل إن اعتقدوا بأنه قادم من مدينة المخلب
    Yani Japonlar yüzde 56’lık bir kesimin kırsal bölgede yaşadığını düşünüyordu. TED اعتقدوا أن 56 من كل 100 شخص يعيش في المناطق الريفية.
    Uyuşturucuyla uçmuş olduğunu düşünüyorlar. Bir çeşit psikoz hali. Open Subtitles بالطبع ، قد اعتقدوا انهم فقدوا عقلهم او تعرضوا لصدمات عقلية
    Adamlar, Emmet çatıdan inince bir baskın olduğunu düşünmüşler ve kaçmışlar. Open Subtitles و الذين اعتقدوا أنه كانت غارة عليهم لما أتى من السقف , فهربوا
    Bu durumun sebebinin teknisyenin tavşanlarla olan etkileşim sıklığı olabileceğini düşündüler. TED وقد اعتقدوا بأن الأمر قد يكون مرتبطاً بوتيرة تفاعل فني المختبر مع الأرانب.
    - Metodolojideki terimlere falan göre düşündüler. Open Subtitles لأنهم اعتقدوا أنه من حيث المنهجية ، والفيزياء.
    Eminim senin sadece biraz sarhoş olduğunu düşündüler. Open Subtitles أنا واثقة أنهم على الأرجح اعتقدوا أنك ثملت قليلاً
    Ancak hepsi gen patenti savaşını kazanma şansımızın sıfır olduğunu düşünüyorlardı. TED جميعهم اعتقدوا أن احتمالية فوزنا بتحدي جينات براءة الاختراع تقريباً صفر
    Ve o kıdemlilerle görüşmek istediğinde onlar da onunla görüşürdü. çünkü o orada çok iyi eğitimli olarak bilinirdi. Onun sıradışı bir geleceğe sahip olduğunu düşünüyorlardı. TED و طلب أن يقابل الطاقم الأعلى، و قد وافقوا على مقابلته لأن الجميع فى هذا المكان كان يحسن الظن فيه. فقد اعتقدوا أن له مستقبل استثنائى.
    Arkadaşları onun birkaç kadınla görüşmesinin işe yarayacağını düşündü. Open Subtitles بعض الاصدقاء عرفوه بامرأة او امراتان اعتقدوا انهن ملائمات
    Bunun, onlara ölümsüzlük sağlayacağını sandılar. Open Subtitles إلى مالا نهاية اعتقدوا أنه سيجلب لهم الأبدية
    Çünkü hâlâ burada olduğumuzu düşünürlerse, diğerine kaçma şansı doğar. Open Subtitles لأنهم لو اعتقدوا أننا لازلنا هنا, فسيعطي هذا الفرصة لأحدنا بالهرب.
    Muhtemelen onlar da böyle düşünüyordu fakat bir zayıflık anında her şeylerini kaybettiler. Open Subtitles من المحتمل انهم اعتقدوا نفس الشيء. لكن في لحظه ضعف, فقدوا كل شيء.
    Ve hiç güvenlik kamerası yokmuş bu yüzden içeriden tezgahlanan bir soygun olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles ولم يكن هناك اي كاميرات حراسه لذلك اعتقدوا انها مهمه داخليه
    O olayı bir politik jest olarak mı düşünmüşler? Open Subtitles من الفتيان في حانة بولج هل اعتقدوا أن تلك بادرة سياسية ؟
    Köylüler onun artık lanetli olduğunu düşünüyor, ve onunla ne yapacaklarını bilmiyorlar. TED سكان القرية اعتقدوا أنها أصيبت بلعنة; لم يعرفوا ما الذي سيفعلوه بها.
    İrlanda Cumhuriyeti'ni savunuyoruz derken yalan söylediğimizi mi sanıyorlardı? Open Subtitles هل اعتقدوا بأنّنا كنّا كذابين عندما قمنا بتأييد جمهورية آيرلندا؟
    Bizi teröristlerle karıştırıyorlar. Bizi silahlı sanıyorlar. Open Subtitles لقد اعتقدوا أننا ارهابيون يعتقدون أننا مسلحون
    Fakat çoğu meslekdaşı, onun bu arayışının yanlış yönde olduğuna ve artık en güzel günlerinin geride kaldığına inanıyordu. Open Subtitles لكن أغلب زملاؤه اعتقدوا أن مسعاه قد ضُلل وأن أفضل أيامه أصبحت حقيقةً خلفه
    Hayır. Onlar öyle sandı ama hayır. Open Subtitles لا, لقد اعتقدوا بأني كذلك, لكن لم اعتدي عليها
    Başta insanlığının bir zayıflık olduğu düşünüldü. Open Subtitles "بالبداية , اعتقدوا أن انسانيته هي نقطة ضعفه"
    Onu tanıyan herkesin Hilbert'in harika biri olduğunu düşündüğü apaçık ortada. Open Subtitles من الواضح أن جميع من عرفوه اعتقدوا أنه رائع للغاية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more