"اعطاني" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdi
        
    • vermişti
        
    • veren
        
    • vermiş
        
    • bana verdiği
        
    • veriyor
        
    - Bana kibrit verdi. - Ona kibrit mi verdin? Open Subtitles لقد اعطاني هذا الرجل عود ثقاب أعطيته عود ثقاب ؟
    Ve 22 öğrenci geçen hafta İspanyolca sınavında bu cevabı verdi. Open Subtitles اثنا عشر طفل اعطاني الجواب الصحيح ثلاثه منهم في الاسبوع الماضي
    Biraz para verdi ve beni daha sonra arayacağını söyledi. Open Subtitles هو اعطاني بعض المال وقال انه سوف يكون على اتصال
    Geçen gün Sağlık Kulübü'nde Tony Hubner bana bir numara vermişti, hatırladın mı? Open Subtitles هل تتذكر ذلك اليوم في النادي الصحي توني هبنر اعطاني رقم الهاتف ذلك؟
    Bana, imkansız şeylerin peşinden gidebilmek için gerekli güveni verdi. Open Subtitles اعني، لقد اعطاني الثقة لمحاولة الحصول على اشياء تبدو مستحيلة.
    Emniyet müdürü bana altın madalya ve istediğim bir görevi verdi. Open Subtitles أنك صرحت وجدتُّ البطل المفوض اعطاني درع الذهب والتنازل عن اختياري
    Tyler çimlerini biçtiğim için bana para veremedi. Para yerine bu arkadaşı verdi. Open Subtitles تايلر لم يستطع ان يدفع لي لأجل قص العشب لذلك اعطاني صديقه الصغير
    O günden sonra, mahalledeki herkes bana izin verdi. TED بعد ذلك اليوم, كل شخص في القرية اعطاني الضوء الاخضر.
    Oğlumun bana verdiği ikinci şey bana hayatta bir amaç verdi. TED الهدية الاخرى التي وهبها لي ابني انه اعطاني مهمتي في هذه الحياة
    Miklos: Hayır. O bana izin verdi, ve siz de [anlaşılmıyor] tekrar başlatmak istiyorsunuz [anlaşılmıyor]. TED ميكولوس : لقد اعطاني المعلومات .. وساعدني وانتم تريدون التحكم بي . لا مزيد من التحكم
    Onu çarmıha germe emrini bana adalet veya merhamet mi verdi? Open Subtitles هل كان عادلا ام كان محسنا الذي اعطاني اوامري عندما انهيت حياته على الصليب ؟
    Yoldaş üsteğmen, topçular bana bir plak verdi. Open Subtitles حضرة الملازم اعطاني المدفعيون هذه التسجيلات
    Binbaşı şifresini çözmem için bana bir mesaj verdi. Open Subtitles الرائد اعطاني رسالة من الحصن ليتم فك شفرتها.
    Lionel, mağazadaki adam bana kartını verdi. Open Subtitles ليونيل , هناك رجل اعطاني بطاقته في المتجر
    O topu Japonya'dan ayrılırken bana abim verdi. Open Subtitles اخي اعطاني تلك الكرة عندما غادرنا اليابان
    Bana dün gece için 300 verdi ve senin için bir kısmını resepsiyona bırakacağım. Open Subtitles لقد اعطاني 300 مقابل الليله الماضية سأترك لك بعض المال في الاستعلامات اريدك ان تأخذيهم
    Benden bu iyiliği yapmamı istediği. Her şeyi açıklayan bir mektup verdi. Open Subtitles لقد سألني ان اصنع لة معروفا و اعطاني خطاب يشرح فية كل شيئ
    Aceleyle bana doğru geldi, fotoğraf makinamı ağzına soktu - ve her yerini dişledi - ama suya inmeden önce Goran çok güzel bir tavsiye vermişti. TED هو انها جرت نحوي واجتاحت الكميرا وها هي اسنانها تتضح لكم ولكن جوران .. قبل ان انزل الى المياه اعطاني نصيحة مميزة
    Bunu bana Eric vermişti. Uzun süre önce izlemeliydim. Open Subtitles ايريك اعطاني اياه كان يجدر بي مشاهدته منذ وقت طويل
    Bana bu ceketi veren adam yıllardır sabun görmemiş. Open Subtitles الرجل الذي اعطاني هذا المعطف لم يرى الصابون منذ سنين
    Tanrı bana bazı engeller vermiş... bu yüzden sıradışı bir insan olarak büyüdüm Open Subtitles لقد اعطاني اللة بعض الهبات وبالتالي عندما اكبر ساصبح شخص خارق
    Sana babamın bana verdiği tavsiyelerden vereyim , tamam mı ? Open Subtitles دعني اعطيك نفس النصيحة التي اعطاني اياها ابي ، حسناً ؟
    Babam bana yedi buçuk veriyor. Open Subtitles سياتل ضد تامبا باي اعطاني والدي سبعة ونصف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more