Kraft kurbanlarını yol kenarına atmadan önce tecavüz de ediyordu. | Open Subtitles | كرافت اغتصب ضحاياه ايضا قبل ان يرميهم على جانب الطريق |
Belki kızına tecavüz ettiğini düşündüğü çocuğu temizlemiş ve kızına hiçbir şey söylememiştir. | Open Subtitles | هي تعتقد بانه اغتصب ابنتها من ثم اخبرت ابنتها ان لا تخبر احد |
Muhtemelen, oradan kaçamayacağını da fark etti, Jocelyn'e tecavüz etti ve... | Open Subtitles | ولكنه لم يشر الي انه ربما هرب من السجن اغتصب جوسيلين.. |
Quill'in Manion'a tecavüz ettigine inanmadgnz söylediniz mi? | Open Subtitles | هل قلت له انك لم تعتقدي ان كويل اغتصب السيدة مانيون |
Ebeveynler öldü ailenin küçük oğlu tecavüze uğradı büyüğü ise saldırganlar tarafından vahşice dövüldü. | Open Subtitles | الأبوين قتلا الابن الأصغر اغتصب و الابن الأكبر برح ضربا |
Bu fotoğraflar iğrenç, ama Fleming'in Shephard'a tecavüz ettiğini kanıtlamaz. | Open Subtitles | هذه الصور مقرفة ولكنها ليست دليلاً على أن فلامينغ اغتصب ليه شيفرد. |
Neyse ki, polis Eva Soler'e tecavüz eden Angel Giménez'i yakaladı. | Open Subtitles | من حسن الحظ أن البوليس قد ألقى القبض على انخيل الذى اغتصب عارضة الأزياء إيفا سولير |
Ve bir grup tecavüz ederken gördün. | Open Subtitles | رأيتني لتغازل قليلا وثم رأيتني اغتصب من قبل العصابة |
Sadece bu kahpeye tecavüz etmem gerekiyor. Her bağırış için 100 dolar ekstra... | Open Subtitles | فقط يجب علي أن اغتصب هذه العاهرة وكل مره تصرخ بها اقبض سعر مضاعف |
Adli tıptakiler Care Latham'a tecavüz eden kişiyle aynı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول الطب الشرعي كان نفس الرجل الذي اغتصب كارا لاثام. |
23 yıllık ömründe... oğlunuz başka kaç çocuğa tecavüz etti? | Open Subtitles | في تلك السنين الثلاث والعشرون كم اغتصب من الأطفال؟ |
Kardeşine tecavüz ediyor, sen onunla görüşüyorsun, ölüyor. İşin zor. | Open Subtitles | لقد اغتصب اختك ثم قمت انت بزيارته وانتهت الزياره بموته ، كلمه حادث غير مقنعه |
Ben kadınlara işkence edip tecavüz eden bir caniyi öldürdüm. Ve arka bahçeme gömdüm. | Open Subtitles | لقد قتلت السفّاح الذي ، اغتصب و عذب النساء و قمت بدفنه في فناء منزلي |
Çünkü ailesinden birine tecavüz eden ya sendin ya o, ya da bir başkası. | Open Subtitles | لأنّه إمّا هو أو أنتَ أو أحدكم مَن اغتصب أحد أفراد عائلته |
Erkek arkadaşını kolla. Ya sen ya da o kendi ailenize tecavüz edersiniz ancak. | Open Subtitles | هيا، انتبه لحبيبك، لأنه إما هو أو أنت أو أحد منكم اغتصب شخص من عائلته |
Çünkü "tehacüm" aynı zamanda hem tecavüz hem de gasp anlamına gelebilir. | Open Subtitles | لأن اغتصب تعني ان تأخذ عنوة أو تتعدى على. |
Güpegündüz yaşlı annene toplu tecavüz etseler yine de ruhun duymaz. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى كيف اغتصب أمك في وضح النهار. تعرفون ماذا يعني؟ |
Üzerinde senin parmak izlerin olan Kızına tecavüz eden pisliği öldürürken kullandığımız bıçak. | Open Subtitles | إنها سكينة عليها بصماتك استخدمناها لقتل الحقير الذي اغتصب ابنتك |
Sen orada açık havada dururken fotoğraf çektirmek için her yanında duran her insan tecavüze uğramış olabilir mi? | Open Subtitles | أن احد الاشخاص الذي انت هناك لاجل ان تأخذي صورة معه قد اغتصب ؟ |
Kodeste de pek çok erkeğin ırzına geçti. | Open Subtitles | ماذا؟ - و لقد اغتصب العديد من الرجال هناك- |