"افهمي" - Translation from Arabic to Turkish

• anla
• anlayın
• kafana sok
• anlamalısın
• ne yapacağımı bilmem

Buraya ihanet etmem için bir sebep olmadığını anla seni burada her gün görmek için reddetmeyeceğim inanç yok.
لدا افهمي من فضلك أنه لا وجود لسبب لكي لا أخون ليس هناك اعتقاد لن أنكره ببساطة لأكون هنا لرؤيتك

Lütfen sana daha çok bir dadı gözüyle baktığımı anla.
رجاءً افهمي أنني لا أفكر بك أكثر من مربية

Şunu anla kadın, bu görüşme çok gizli.
افهمي يا امرأة هذا الاجتماع خفي

Madam, lütfen anlayın.
سيدتي، ارجوكي افهمي

Ya bunu kafana sok ya da s.ktir git.
‫افهمي ذلك أو اغربي عن وجهي

Bu en son istediğim şey olduğunu anlamalısın.
افهمي ان ذلك اخر شيء اردته على الاطلاق

Lütfen şunu anla. Umarım farkındasındır.
ارجوكي افهمي شيء ارجو ان تفهميني

Jennifer, lütfen anla. Bunu yapmak zorundayım.
أرجوك افهمي ، لابد أن أفعل هذا .

Lütfen anla, asla seni...
..افهمي أرجوكِ أنني لم أقصد

Anne, hukukun adaletli olmadığını lütfen anla.
{\pos(190,230)}أمي, أرجوكِ افهمي أن القانون ليس على حق

Leb demeden leblebiyi anla, sürtük!
افهمي أيتها الغبيّة.

Caroline, şunu bir anla. Oleg yanlıştı.
يا (كارولين)، افهمي الأمر جيّدًا، (أوليغ)، كان مُخطئًا.

Şunu anla, Watson, Bence o çok yetenekli bir polis memuru.
افهمي يا (واتسون): اعتقد أنها شرطية ماهرة تماماً

anla işte!
افهمي التلميح اللعين.

Jamie, bir şeyi anla.
"جيمي"افهمي شيئاً.

Ama şunu anla.
لكن افهمي هذا...

anla Evelyn, tehlikedesin.
افهمي يا (إفِلِن) أنّكِ في خطر

Lütfen anlayın.
ارجوك افهمي الأمر

Şunu kafana sok.
افهمي هذا

Ama o haplara ihtiyacımız olduğunu anlamalısın.
لكن افهمي أننا أحتاج للأقراص

- Sadece başkan tahliye edebilir. - O nerede? Bu küçük kız öldürülmeden önce ne yapacağımı bilmem gerek.
افهمي أولا جزء النبوئه المتخصص بموت المسيح