"اقلق" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişelen
        
    • endişeleniyorum
        
    • endişelenmeye
        
    • merak
        
    • endişe
        
    • endişeleneyim
        
    • endişelenmem
        
    • endişelendiğim
        
    • endişelendirdin
        
    • endişelenmek
        
    • dert
        
    • düşüneyim
        
    • endişelenmeme
        
    • endişelenmeli
        
    • endişelenmememi
        
    Bırak da ben tatlıyı yapma konusunda endişeleneyim sen de onu yeme konusunda endişelen, tamam mı? Open Subtitles لذا دعني أقلق حيال تحضيرها و اقلق أنت حيال أكلها, حسناً؟
    Karısına yok yere ümit vermenizden endişeleniyorum. Open Subtitles أنا اقلق من أنكِ تعطين زوجته املاً كاذباً
    İçtiğim ucuz biranın etkisi azalırken günün nasıl biteceğiyle ilgili endişelenmeye başlamıştım. Open Subtitles مثل كرتي من الملعب , والبيره الرخيصه قد ازالو .. عدت اقلق من نتائح هذا اليوم
    merak etme.Hiçbirşeyi "Ted up" lamayacağım ya da "Ted out". Open Subtitles لا تهتم .. انا لن ادمر شيء او اقلق منه
    Pekala, eğer gecenin bir yarısında, endişe etmemi gerektirecek bir şey olmadığını söylemek için beni uyandırman gerekiyorsa, ...endişe etmemi gerektirecek bir şeyler olduğu izlenimi veriyor bana. Open Subtitles اذا كان يجب عليك ان توقظيني في منتصف الليل كي تخبريني انه لا يوجد شيء كي اقلق منه, هذا يجعلني افكر بان هناك شيءٌ كي اقلق منه
    Hayır, burada kal ve neyi iyi yapıyorsan onu yap, endişelen dur. Open Subtitles لا، ابقى هنا و افعل ما هو أفضّل لك اقلق فقط
    Sen benim için endişelenme, Myron. Kendin için endişelen. Open Subtitles لا تقلق علي، مايرون اقلق على نفسك
    Sen laboratuarındaki o küçük fareler için endişelen. Open Subtitles اقلق بخصوص الفئران الصغيرة في مخبرك
    Biliyorsun, ben uzaktayken senin için çok endişeleniyorum. Open Subtitles تعرفين, انني اقلق عليكي عندما اكون بالخارج
    Sesi canlı gelince endişeleniyorum, ağlayınca da endişeleniyorum. Open Subtitles انا اقلق سواء ان كانت فى مزاج جيد او تبكى
    Bilmiyorum Gibbs, Sadece bunların bende sonlanacağından endişeleniyorum. Open Subtitles لا اعلم ، جيبز أنا أظن .. أظن فقط أنني بدأت ان اقلق
    Gelebilmene sevindim. Senin için endişelenmeye başlamıştım. Open Subtitles انا سعيد لأنكِ استطعتِ الحضور كنت بدأت ان اقلق
    Bu işin sonu sınırı geçmekle bitecek diye endişelenmeye başlıyorum. Open Subtitles هل يجب أن اقلق ان هذا الشخص سينتهي به المطاف عابراً الحدود؟
    merak edeceğim o kadar şey varken seni mi merak edeyim? Open Subtitles هناك العديد من الامور اقلق بشأنها,كيف اقلق حولك
    Bir konu hakkında çok düşünür sonra yaparım. Ben sırf seni merak ediyorum. Open Subtitles أنا أعرف ما أفعله انا فقط اقلق بشأنك
    Ben olsam, ona, buna oy verenler için fazla endişe etmezdim. Open Subtitles حسنا لن اقلق كثيرا التصويت الادخاري هنا او هناك
    Bu köyün lideri olduğum sürece bırak da ben endişeleneyim bunlar için. Open Subtitles بينما انا زعيم هذه القريه دعني اقلق بشأن هذه الاشياء
    Çünkü bu hakkında endişelenmem gerekmeyen tek ufak kardeşim. Open Subtitles يا رجل, هذا اخي الصغير الوحيد الذي لا اقلق عليه
    Sorun değil, şu anda en az endişelendiğim şey bu. Open Subtitles اسفه لانى قلت انك وغد لقد تعرضت لبعض الاشياء السيئه لا عليكِ. هذا اخر ما يمكن ان اقلق بشانه الان
    Beni epey endişelendirdin. Open Subtitles لقد جعلتين اقلق جربي.
    Tamam, ama ben endişelenmek zorundayım. Bunu nasıl yapacaksın? Open Subtitles صحيح , لكن يجب ان اقلق بشأنها , لذى مالذي سوف تفعله ؟
    Bir şey kanıtlamak için birine kazık atmayı dert etmiyorum. Open Subtitles ليس على ان اقلق بشأن خداع شخصا ما لصنع قضية
    - Bırak da Pegasus konusunu ben düşüneyim. Open Subtitles لكن بيجاسوس قال دعني انا اقلق بشأن بيجاسوس
    LA' de buna endişelenmeme gerek yok. Sizin gibi sıska orospu çocuklarıyla olmaz. Open Subtitles لا يجب علي أن اقلق حيال ذلك في لوس أنجلوس ليس مع بشرتك الناعمة يابن الساقطة
    - Senin için endişelenmeli miyim... Open Subtitles هل يجب ان اقلق حيال ذلك
    Herkes endişelenmememi söyledi. Hükümetin umursamadığını söylediler. Open Subtitles الجميع قالوا لي ألا اقلق الحكومة لم تهتم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more