En güçlü savunmanın hızlı ve nihai bir saldırı olduğu kısmen tartışılabilir. | Open Subtitles | وحتى الان البعض يمكنه ان يجادل ان اقوي دفاع هو السريع و |
Bir insan ile dövüşürken çok güçlü bir vuruş yapman gerekecek. | Open Subtitles | تريد ضربات اقوي عندما يتعلق الامر بهدف ادمي |
Bir insanla dövüşürken daha güçlü vuruşlar yapmalısın. | Open Subtitles | تريد ضربات اقوي عندما يتعلق الامر بهدف ادمي |
Benim fikrim, eğer bir kadının bir erkek üzerinde gücü olacaksa, ...o zaman bu, bulabildiği en güçlü erkek olsun. | Open Subtitles | أقول أن المرأه يمكن أن تحصل على القوه من خلال الرجل لذا تكون مع اقوي إنسان تجده |
Belki de büyüsü bu şekilde çalmak için fazla güçlüdür. | Open Subtitles | ربما سحرها اقوي بكثير من سرقتهِ بهذه الطريقة |
Daha büyük ya da güçlü olmaları gerekmiyor, onlar da daha zeki oldular. | Open Subtitles | لا يجب عليهم ان يكونوا اكبر او اقوي لذلك اصبحوا بارعين |
En güçlü kadın bile, gün boyunca bir güçsüzlük emaresi göstermesin diye bir kalın zırhın arkasına saklanır. | Open Subtitles | حتي اقوي النساء تضع هذا الدرع السميك لكننا يجب علينا لا سمح الله ان نبدي اي شيء من الضعف |
"Diğer çocuklardan daha hızlı, daha güçlü veya daha akıllı değildi." | Open Subtitles | لم يكن اسرع او اقوي او حتي اذكي من اي طفل اخر |
- Klinikte daha güçlü bir antibiyotik bulmaya çalışacağım, | Open Subtitles | ساحاول ان احضر اقوي مضاد حيوي من المركز الطبي.. |
Sen ağabeyinden her zaman daha güçlü olmuşsundur Karen, biliyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتِ دائما اقوي من أخيكِ الأكبر انتِ تعلمين ذلك , كارن |
Dünyadaki büyülerin hiçbirisi, aşktan güçlü değildir. | Open Subtitles | .من بين كل السحر في العالم، لا شيء اقوي من الحب |
Bir keresinde, dünyadaki tüm sihirler içinde aşktan güçlü bir sihrin olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت في مرة ان من بين كل السحر الذي بالعالم لا شيء منهم اقوي من الحب. |
Bu, yıllardır hissettiğim en güçlü önseziydi. | Open Subtitles | هذة واحدة من اقوي الرؤي التي رأيتها من زمن |
Ve gelecek yıl olduğundan daha da güçlü olarak dönebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تعودي السنة المقبله اقوي مما مضي |
Ee Shifu, makinelerin senin eski moda Kung Fu'ndan daha güçlü olduğunu kabul etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | اذن شيفو هل الآله تملك حوافر اقوي من الكونغ فو القديم ؟ |
Onlar benden daha iyi olduklarını düşünüyorlardı daha hızlı, daha güçlü, daha akıllı. | Open Subtitles | لقد ظنوا أنهم كانوا جميعا أفضل مني ... اسرع , اقوي , اذكي |
Sanırım o zamandan beri ilişkimiz daha güçlü oldu. | Open Subtitles | و أظن ان .. ان علاقتنا صارت اقوي منذ ذلك الحين |
Bu yüzden de onu zayıflatabilmek için daha güçlü ve acımasız olmam gerekecek. | Open Subtitles | حسناً, يا جولي هذا يعني انه يجب علي ان اكون... اقوي و اكثر حزماً لأُرضِخه. |
Şeytanı insandan daha güçlü kılan O | Open Subtitles | ان يجعل الشيطان اقوي بكثير من الأنسان |
Bir keresinde bana hırs herhangi bir ordudan güçlüdür demişti. | Open Subtitles | اخبرني ان قوه الطمع اقوي من اي جيش |
Belki Tertius askerlerin, kendisini tüm Roma ordusundaki en sert subay olarak görmelerini istiyordu. | Open Subtitles | و لابد انه راي ان من الافضل ان يعتقد الرجال انه اقوي وغد في الكتائب الرومانيه |