Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. | TED | و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي |
Kardeşim Khan, bayrağı için oynayarak daha büyük bir motivasyonun olmadığını kanıtladı. | Open Subtitles | الاخ خان اثبت ان ليس هناك حافز اكبر من اللعب تحت لواءك |
Haksız olsanız bile en azından kendinizden daha büyük bir amaca bağlısınız. | Open Subtitles | حتى لو كنتم مخطئين على الاقل لديكم ولاء لقضيه اكبر من نفسيكما |
Dildozer'den, "Kıç Patlatan"dan daha büyük... tarihte daha önce görülmüş her şeyden çok daha büyük- yepyeni Kıçdozer'i ile | Open Subtitles | اكبر من البلدوزر اكبر من المؤخره اللاصقه اكبر من اي شيء اخر بالتاريخ اسدوزر الجديد |
ve biz kanıtladık ki ABD OPEC ten daha fazla pazar gücüne sahip | TED | و مع ذلك ما أثبتناه حينها ان الولايات المتحدة سوق اكبر من الاوبك. |
Öbür tarafta başka bir oda var bundan daha büyük. | Open Subtitles | هناك حُجرة أخرى على الجانب البعيد الآخر اكبر من هذه |
Eğer onu geri alamazsak, kayıp cadından daha büyük endişelerin olur. | Open Subtitles | اذا لم نستعدها سيكون لديك قلق اكبر من قلقك على ساحرتك |
Joe'nun palyaço olduğunu öğrenişimden daha büyük bir sürpriz oldu bu. | Open Subtitles | هذي مفاجأة اكبر من تلك المرة حينما اكتشفت جوي كان مهرج |
Bu hayattan daha büyük bir adamın vedasıdır, öyle bir adam ki, onun için her şey, yani, neredeyse her şey, imkan dahilindedir, ümidi canlı tutan bir adamın vedasıdır. | TED | هذا وداع رجل كان اكبر من الحياة وداع رجل كان كل شيء تقريبا كل شيء بالنسبة له جائز وداع رجل ابقى الأمل حيا |
RL: Bunu anlıyorum ve internetin faydalı olduğu görüşüne katılıyorum, ancak bu internetten daha büyük | TED | ريتشارد: انا اتفهم ذلك, وفي الواقع احمل نفس الفكره عن الانترنت و اضيف ان الامر اكبر من الانترنت. |
Artık, bu sayı saymayı kullanarak çok ama çok daha büyük şeyler elde edebiliriz. bunu DNA orgamisi yapamaz. | TED | يمكننا ان نستخدم هذه التقنية لكي نحصل على مجسمات أكبر اكبر من تلك التي نحصل علها بواسطة اوريجامي الحمض النووي |
Bir diğer şey, bazen cep telefonundan telefonun kendisinden daha büyük olan birşeyler izleriz. | TED | والامر الآخر هو اننا احيانا نتابع اشياء على الهاتف تكون اكبر من شاشة عرضه |
Bu iş, Bridger'ın yaptığı tüm işlerden daha büyük. | Open Subtitles | هذة المهمة اكبر من اى عملية قام بها بريدجر من قبل |
Havaalanındaki bu yeni ve daha büyük tehlike herkesin hayatını tehdit ediyor ve barış ve sevginin yaşandığı tatil sezonunu bir kabusa dönüştürdü. | Open Subtitles | ان تهديد عدد اكبر من الجثث الجديدة في المطار يحوم حول رأس الجميع و موسم العطل حيث السلام و الحب أصبح كابوسا |
The Beatles'ın Hz.İsa'dan daha büyük olduğunu söylediği için, ama şimdi, yani, anladım ki bu, | Open Subtitles | لقوله البيتلز كانوا اكبر من المسيح لكن الآن, أعني انه مثل |
Büyük isimler Real Madrid için oyuna daha fazla yoğunlaşmalı. | Open Subtitles | على الاسماء الكبيرة ان تقوم بمجهود اكبر من اجل مدريد |
Bize yardımcı olacak daha çok kişiye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | معذرة لكننا سنحتاج الي عدد اكبر من الاشخاص لمساعدتنا |
Bundan pek de büyük değil, aslında. Hiç arkadaş canlısı da değil. | Open Subtitles | انه ليس اكبر من هذا في الحقيقة ليس لطيفا |
Sana bunun kişisel meselelerden çok daha önemli olduğunu söyledim. | Open Subtitles | انا اخبرتك , هذا بخصوص امر اكبر من احتياجاتك الشخصية |
Fark bu bozkırda ve bu resifte bulunan mikropların farkından daha büyüktür, değil mi ? | TED | هو اكبر من الاختلاف بين ميكروبات هذا الشعب المرجاني و المايكروبات في هذا المرج. |
Güneş'imizden 100 defa daha iri ve binlerce defa daha parlak. | Open Subtitles | انه اكبر من شمسنا بمئات المرات و أكثر منها لمعاناً بآلاف المرات |
Emin olun, dokunaklı anların kendi payıma düşeninden fazlasını yaşadım. | Open Subtitles | ساكافئك اذا سمحت لى بنصيب اكبر من هذه اللحظات |
Belki kendi egosu kadar büyük değil, ama oldukça büyük. | TED | حتماً دون ان يكون اكبر من غروره ولكنه كبير نوعا ما |
Ama bundan daha fazlası olduğunu biliyorsun, anne. | Open Subtitles | وستستعيدي أراضيكِ بأي الطريقتين. لكنك تعرفين أن الأمر اكبر من ذلك يا أمي. |