"اكبر من" - Traduction Arabe en Turc

• daha büyük
• dan daha
• daha fazla
• daha çok
• de büyük
• büyük bir
• daha önemli
• daha büyüktür
• daha iri
• fazlasını
• kadar büyük
• daha fazlası

Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim.
و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي

Kardeşim Khan, bayrağı için oynayarak daha büyük bir motivasyonun olmadığını kanıtladı.
الاخ خان اثبت ان ليس هناك حافز اكبر من اللعب تحت لواءك

Haksız olsanız bile en azından kendinizden daha büyük bir amaca bağlısınız.
حتى لو كنتم مخطئين على الاقل لديكم ولاء لقضيه اكبر من نفسيكما

Dildozer'den, "Kıç Patlatan"dan daha büyük... tarihte daha önce görülmüş her şeyden çok daha büyük- yepyeni Kıçdozer'i ile
اكبر من البلدوزر اكبر من المؤخره اللاصقه اكبر من اي شيء اخر بالتاريخ اسدوزر الجديد

ve biz kanıtladık ki ABD OPEC ten daha fazla pazar gücüne sahip
و مع ذلك ما أثبتناه حينها ان الولايات المتحدة سوق اكبر من الاوبك.

Öbür tarafta başka bir oda var bundan daha büyük.
هناك حُجرة أخرى على الجانب البعيد الآخر اكبر من هذه

Eğer onu geri alamazsak, kayıp cadından daha büyük endişelerin olur.
اذا لم نستعدها سيكون لديك قلق اكبر من قلقك على ساحرتك

Joe'nun palyaço olduğunu öğrenişimden daha büyük bir sürpriz oldu bu.
هذي مفاجأة اكبر من تلك المرة حينما اكتشفت جوي كان مهرج

Bu hayattan daha büyük bir adamın vedasıdır, öyle bir adam ki, onun için her şey, yani, neredeyse her şey, imkan dahilindedir, ümidi canlı tutan bir adamın vedasıdır.
هذا وداع رجل كان اكبر من الحياة وداع رجل كان كل شيء تقريبا كل شيء بالنسبة له جائز وداع رجل ابقى الأمل حيا

RL: Bunu anlıyorum ve internetin faydalı olduğu görüşüne katılıyorum, ancak bu internetten daha büyük
ريتشارد: انا اتفهم ذلك, وفي الواقع احمل نفس الفكره عن الانترنت و اضيف ان الامر اكبر من الانترنت.

Artık, bu sayı saymayı kullanarak çok ama çok daha büyük şeyler elde edebiliriz. bunu DNA orgamisi yapamaz.
يمكننا ان نستخدم هذه التقنية لكي نحصل على مجسمات أكبر اكبر من تلك التي نحصل علها بواسطة اوريجامي الحمض النووي

Bir diğer şey, bazen cep telefonundan telefonun kendisinden daha büyük olan birşeyler izleriz.
والامر الآخر هو اننا احيانا نتابع اشياء على الهاتف تكون اكبر من شاشة عرضه

Bu iş, Bridger'ın yaptığı tüm işlerden daha büyük.
هذة المهمة اكبر من اى عملية قام بها بريدجر من قبل

Havaalanındaki bu yeni ve daha büyük tehlike herkesin hayatını tehdit ediyor ve barış ve sevginin yaşandığı tatil sezonunu bir kabusa dönüştürdü.
ان تهديد عدد اكبر من الجثث الجديدة في المطار يحوم حول رأس الجميع و موسم العطل حيث السلام و الحب أصبح كابوسا

The Beatles'ın Hz.İsa'dan daha büyük olduğunu söylediği için, ama şimdi, yani, anladım ki bu,
لقوله البيتلز كانوا اكبر من المسيح لكن الآن, أعني انه مثل

Büyük isimler Real Madrid için oyuna daha fazla yoğunlaşmalı.
على الاسماء الكبيرة ان تقوم بمجهود اكبر من اجل مدريد

Bize yardımcı olacak daha çok kişiye ihtiyacımız var.
معذرة لكننا سنحتاج الي عدد اكبر من الاشخاص لمساعدتنا

Bundan pek de büyük değil, aslında. Hiç arkadaş canlısı da değil.
انه ليس اكبر من هذا في الحقيقة ليس لطيفا

Sana bunun kişisel meselelerden çok daha önemli olduğunu söyledim.
انا اخبرتك , هذا بخصوص امر اكبر من احتياجاتك الشخصية

Fark bu bozkırda ve bu resifte bulunan mikropların farkından daha büyüktür, değil mi ?
هو اكبر من الاختلاف بين ميكروبات هذا الشعب المرجاني و المايكروبات في هذا المرج.

Güneş'imizden 100 defa daha iri ve binlerce defa daha parlak.
انه اكبر من شمسنا بمئات المرات و أكثر منها لمعاناً بآلاف المرات

Emin olun, dokunaklı anların kendi payıma düşeninden fazlasını yaşadım.
ساكافئك اذا سمحت لى بنصيب اكبر من هذه اللحظات

Belki kendi egosu kadar büyük değil, ama oldukça büyük.
حتماً دون ان يكون اكبر من غروره ولكنه كبير نوعا ما

Ama bundan daha fazlası olduğunu biliyorsun, anne.
وستستعيدي أراضيكِ بأي الطريقتين. لكنك تعرفين أن الأمر اكبر من ذلك يا أمي.