-Paul hakkında ne buldun? | Open Subtitles | هاي , إذا ما الذي اكتشفته عن بوب ؟ |
65 yaşına bastıktan birkaç gün sonra keşfettiğim en önemli şey yapmak istemediğim şeyler için artık vakit harcayamayacak olmamdı. | Open Subtitles | أهم شيء اكتشفته بعد بلوغي الـ65 بأيام هو أنني لا يمكنني تضييع المزيد من الوقت بفعل أشياء لا أريد فعلها |
Bunu şiltenin altında tutmamalısın. 30 saniyede buldum. | Open Subtitles | ليس عليكي اخفاء هذا الشئ لقد اكتشفته في 30 ثانيه |
Sadece bağlantılı olduklarını değil, fiziksel dünyanın daha mutlu ve sağlıklı hayatlar yaratmak için ne kadar zengin bir kaynak olduğunu öğrendim. | TED | وما اكتشفته هو أنهم ليسوا مرتبطين فحسب، ولكن يمكن للعالم المادي أن يكون مصدرًا قويًا لنا لخلق حياة أكثر سعادة وصحة. |
Sen öğrendin. | Open Subtitles | ولقد اكتشفته انت |
İkinci soru: En son ne zaman yeni bir şey keşfettim ve benim üzerimde ne etkisi oldu? | TED | السؤال الثاني: متى كان آخر شيء جديد اكتشفته و ما نوع التأثير الذي كان له علي؟ |
Eee ne buldun peki? | Open Subtitles | حسنا وما الذي اكتشفته |
Ne buldun? | Open Subtitles | ما الذي اكتشفته ؟ |
Ne buldun Hap? | Open Subtitles | ما الذي اكتشفته يا "هاب"؟ |
keşfettiğim şey şuydu, yapmam gereken kesinlikle gördüklerini değil, hatırladıklarını değiştirmeliydim. | TED | وما اكتشفته كان، أن ما عليَّ فعله في الواقع ليس تقليد ما رأوه، بل تقليد ما تذكروه. |
Ve keşfettiğim şey yoksul insanlara depresyon tedavisi çoğunlukla hiç verilmediği oldu. | TED | و ما اكتشفته هو أن أغلب الناس الفقراء لا تتم معالجتهم من الاكتئاب. |
O insanları deliye döndüren neydiyse sanırım onu buldum. | Open Subtitles | مهما يكن ذلك الذي .. يتسبب في جنون البشر اعتقد انني للتو اكتشفته |
Son zamanlarda ise bunun başka bir yolu olduğunu buldum. | Open Subtitles | ما اكتشفته مؤخراً هو أهمية العثور على طريق آخر |
Hayır, bilmiyordum. Şimdi öğrendim. Bu acil durum toplantısını neden yapıyoruz? | Open Subtitles | كلا ، لم اكن اعلم بخصوص هذا الأمر ، لقد اكتشفته للتو لماذا نعقد هذا الأجتماع الطارئ ؟ |
Çok geç. Yüksek korkum olduğunu söylemem gerekiyor ki bunu şimdi öğrendim. | Open Subtitles | يتعيّن أن أخبرك بأنّي أرهب المرتفعات، وهذا أمر اكتشفته لتوّي. |
Max hakkında aslında neler öğrendin? | Open Subtitles | ما الذي اكتشفته بخصوص ماكس؟ |
Ben şunu keşfettim 50 dakikalık seanslarda en sonunda insanlar hayallerinden, duygularından, hatıralarından deneyimlerinden bir yere varmayan şeylerden bahsediyorlar. | Open Subtitles | و الذي اكتشفته انني انجزت 50 دقيقة في هذه الجلسات مع الناس لكنهم ينتهون بالحديث اكثر و اكثر |
Çok enteresan bulduğum başka bir nesne ise elektrikli su ısıtıcısı. Sizlerin bu ülkede su ısıtıcısı kullanmıyor olduğunuzu fark ettim, öyle değil mi? | TED | منتج اخر اجده مبهر هو الغلاية الكهربائية و ما اكتشفته انكم لا تستخدمون غلايات الشاي , في هذا البلد اليس كذالك ؟ |
Bunu anlamam biraz zaman aldı ama neticede çözdüm. | Open Subtitles | تطلب الأمر بعض الأنشطة لكني اكتشفته في نهاية المطاف |
Baba, tüm bunlar L.A'da bulduğun bir şey ile mi ilgili.? | Open Subtitles | أبي هل لهذا الأمر علاقة بالذي اكتشفته في لوس انجلوس ؟ |
- Benim de beklediğim oydu. Ama bulduğum o değildi. | Open Subtitles | نعم، هذا ما كنت أتوقعه لكن هذا ليس ما اكتشفته |
Ki bu yüzden benimle takılmayı keşfettin. | Open Subtitles | والذي اكتشفته بنفسك بقضائك وقتًا معي |
Teyzem. Teyzemin öğrendiğim şeyi kız kardeşime söylememi istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | خالتي، أظنّها لا تريدني أنْ أخبر شقيقتي بما اكتشفته |
-...keşfettiğin sanatçı, değil mi? | Open Subtitles | انت اكتشفته تلك الليله في ر.ي.ز.د ؟ |
Şimdi bu bilhassa -- bu özellikle şirin ve konuşkan küçük bir çocuk ama Cristine'in keşfettiği aslında gayet normal. | TED | في الحقيقة، هذا الطفل تحديدا.. هذا طفل حبّوب ومنظم التفكير بشكل استثنائي، ولكن ما اكتشفته كريستين هو أن هذا أمر طبيعي جدا في الواقع. |
Hayır, öğrendiklerimi Mesken'dekilere anlatmadım. | Open Subtitles | ولا, لم أخبر أحداً في السفارة بما اكتشفته |