Pişmanlık ya da öfke duymanın hiç sırası değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقت الإحساس بالأسف أو الغضب. |
Doğuştan gelen maddeciliğine boyun eğmenin hiç sırası değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقت العودة لطبيعتكِ المادية |
- Şimdi hiç sırası değil George. | Open Subtitles | الآن ليس وقت هذا يا جورج |
Ortalığı bulandırma zamanı değil şimdi. Jerry. | Open Subtitles | الآن ليس وقت عمل الأمواج جيرى |
Soru zamanı değil şimdi. | Open Subtitles | الآن ليس وقت الأسئلة |
Üzerinize alınmayın ama ofiste gezmek için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | لا إهانة، ولكن الآن ليس وقت مناسب لتتجول بالمكتب |
- Görmek istiyorum - gerçekten iyi bir zaman değil . | Open Subtitles | نريد أن نريكِ إياها الآن ليس وقت جيد |
- Donna, hiç sırası değil şimdi. | Open Subtitles | (دونا) الآن ليس وقت جيد |
Şu an uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقت جيد لهذا |
Ama şimdi konuşacak zaman değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقت الكلام |