Sadece şu an uygun bir zaman değil. Pekâlâ. | Open Subtitles | أعرف ما قلت، إنه فقط ليس الآن ليس وقتاً مناسباً |
Eminim. Fakat şimdi uygun zaman değil. | Open Subtitles | أعلم أنك ستفعلين لكن الآن ليس وقتاً مناسباً |
İyi bir zaman değil, gitmem lazım... bir yere. | Open Subtitles | الآن ليس وقتاً جيداً عليّ الذهاب إلى.. شيء |
Şimdi o kadar iyi bir zaman değil. Belki sonra. -Ne? | Open Subtitles | الآن ليس وقتاً طيباً ربّما في وقتٍ لاحق. |
Belki de konuşmak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | ربما الآن ليس وقتاً مناسباً للحديث اسمعيني يا أختي فقط قابلي هذا الشاب |
Sanırım konuşmak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | كنت أفكّر ربما الآن ليس وقتاً مناسباً للحديث |
Şimdi tamam, iyi bir zaman değil mi? | Open Subtitles | الآن ليس وقتاً جيداً ، حسناً ؟ |
Pekala, açıkçası şimdi gerçekten uygun bir zaman değil. Hayır. | Open Subtitles | -حقيقةً, الآن ليس وقتاً مناسباً |
- İyi bir zaman değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقتاً جيداً |
Pek iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقتاً رائعاً. |
- Şimdi uygun bir zaman değil ama. | Open Subtitles | الآن ليس وقتاً ملائماً |
Pekala, açıkçası şimdi gerçekten uygun bir zaman değil. Hayır. | Open Subtitles | -حقيقةً, الآن ليس وقتاً مناسباً |
Hayır, şimdi iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | لا، الآن ليس وقتاً مناسباً. |
Şu an konuşmak için hiç iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | الآن ليس وقتاً جيداً للتحدث |
Barbara, şu an gerçekten iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | (باربرة)، الآن ليس وقتاً مناسباً حقاً، قلت لك أنني سأتصل بك. |
Tamam ama şu an uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | حسناً... لكن الآن ليس وقتاً مناسباً |
Hiç uygun zaman değil. | Open Subtitles | .... الآن ليس وقتاً مناسباً |