| Tamam,plan B için şimdi doğru bir zaman. | Open Subtitles | حسناً، إذاً الآن هو الوقت المناسب للخطة التالية |
| En azından siz, bu karavanı çekmek için şu anın iyi bir zaman olduğuna karar verebilirsiniz. | Open Subtitles | مالم تقررا أنه الآن هو الوقت المناسب لنقل هذه المقطورة من هنا |
| - Dan, bu hiç zamanı değil. - Asıl Şimdi zamanı. | Open Subtitles | دان، هذا ليس الوقت المناسب الآن هو الوقت |
| Sanırım artık son düşünceyi yansıtmanın vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن الآن هو الوقت لنعكس الفكرة النهائية |
| Söyleyeceğin bir şey varsa şimdi tam zamanıdır. | Open Subtitles | إذا كان لديك المزيد لتقوله الآن هو الوقت المناسب |
| Bunun doğru bir zaman olduğunu sanmıyorum Kontes. | Open Subtitles | لست متأكدا الآن هو الوقت المناسب ، كونتيسة. |
| Anlıyorum ama sizi bunun doğru zaman olduğuna temin ederim. | Open Subtitles | أنا أفهمك, ولكنني أؤكد لك أن الآن هو الوقت المناسب. |
| Şimdi tam zamanı başlamanın... en muhteşem nesne görevine başlamanın tam zamanı, Randall. | Open Subtitles | الآن هو الوقت .. كي نبد .. كي نبداً التحدي من أجل .. |
| Yıllardır bize söylemek istediğiniz ne varsa söyleyin, olmadığınız kadar rahat olun, şimdi tam sırası. | Open Subtitles | إذا كان هناك وتضمينه في أي شيء كنت قد الشوق ليقول لنا لسنوات، ولكنه يرى أنك لا تستطيع، الآن هو الوقت المناسب. |
| Ben düşündüm ki nasıl ... onu ziyaret etmem için uygun bir zaman vardı. | Open Subtitles | واظن الآن هو الوقت المناسب لتعود وتدعوه لزيارتك |
| Sence şu an gerçekten böyle bir karar vermek için doğru bir zaman mı? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً أنّ الآن هو الوقت المناسب لاتخاذ قرار كهذا؟ |
| Sizin Daniel Robinson'a ziyaretiniz için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | ألا تعتقدون أن الآن هو الوقت المناسب لكم لتقوموا بزيارة دانيال روبنسون |
| Çok güzel Alicia Şimdi zamanı. | Open Subtitles | أليسيا هذا كان جميل لكن الآن هو الوقت |
| Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | ليس الآن هو الوقت |
| Zamanı geldi, Vincent. Şimdi zamanı. | Open Subtitles | - الآن يا فنسنت الآن هو الوقت المناسب |
| Şimdi bana gerçekte kim olduğunu ve burada ne işin olduğunu... - ...söyleme vakti geldi. | Open Subtitles | حسناً ، الآن هو الوقت الذي تخبريني من أنتِ حقاً وماذا تفعلين هنا |
| Şimdi tam zamanıdır. | Open Subtitles | الآن هو الوقت المناسب للقيام بذلك |
| Sadece. Şu anın, tekrar birlikte olmaya çalışmak için doğru zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | إنّما لا أعتقدُ أنّ الآن هو الوقت المناسب لمحاولة العودة إلى بعضنا. |
| Altımızda sivil halk yok. Şimdi tam zamanı, efendim. - Ateş etmeyin. | Open Subtitles | نحن لَسنا على منطقة مأهولة بالمدنيين .الآن هو الوقت المناسب يا سيدي |
| Ailene bir şeyler yazmak istiyorsan şimdi tam sırası. | Open Subtitles | في حال أردت كتابة شيء لعائلتك, الآن هو الوقت المناسب لذلك. |