Anne babalar, evlatlarının o tip şeylere baktıklarını bilmek istedikleri için herhâlde. | Open Subtitles | حسنًا، أعتقدُ أن الأباء لا يحبون معرفة .أن أولادهم يشاهدّون هذه الأمور |
Çoğu baba bu durumda oğlunu restorana götürür onunla konuşma yapardı. | Open Subtitles | ..معظم الأباء سيصطحبون أبناؤهم لمطعم ما , ثم يوجهون النصائح له |
Biliyorum, aileler başka bir konu ama çocuklar kendi kendilerine öğreniyorlar. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمر صعبٌ مع الأباء لكن في النهاية الأطفال سيعلمونهم |
Bir çocuğun mutluluğu, ebeveyn için oldukça adaletsiz bir yük olur. | TED | سعادة الطفل عبء ليس عدلًا أن يحمله الأباء على عاتقهم |
Anne babaların böyle şeyler düşünemeyeceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين بأن الأباء لا يستطيعون تخيل الأشياء؟ |
Senin veliler gününe gelip gelemeyeceğini sordu. | Open Subtitles | لقد أراد أن يعرف إذا كنتي ذاهبة إلى يوم الأباء |
Tabi ki.Bu senin öğretmen veli görüşmen ne de olsa. | Open Subtitles | . بالطبع . أنه أجتماع الأباء - و المعلمين اليوم |
Ağız dalaşını bırakın artık. Okul Aile Birliği ensemde zaten. | Open Subtitles | قد سئمت من شجاركما يكفيني رابطة الأباء و المعلمين تلك |
Orada yaptıklarınızla ilgili koloni aileleri ve... misyoner babalardan bir çok mektup var. | Open Subtitles | لقد وصلتنا رسائل طيّبة من عوائل المستعمرين .. و الأباء المُنصّرين عن عملكِ الجيّد. |
babalar hep kötü ünvanları alır, ama bütün bunlar fedakarlık, değil mi? | Open Subtitles | جميع الأباء يحصلون على سمعة سيئة ولا يتلقون الثناء أليس كذلك ؟ |
Ve babalar sadece alışkanlık olarak küçük kızlarının başında pervane gibi dönmezler, ama şunu diyebilirim ki, iki kız babası olarak, bunun da bir etkisi var. | TED | وأن الأباء عادة كالخواتم في أصابع بناتهم الصغيرات، بالرغم من أنني كأب لابنتين، أقول أن ذلك الجانب يلعب دورا مهما. |
Çünkü biliyoruz ki babalar kafalarında şu düşünceyle birlikte ayrılıyorlar: "Dünya için nasıl bir kadın yetiştiriyorum?" | TED | لأننا نعلم ان الأباء يغادرون بفكرة واحدة : أي نوع من النساء ستكون ابتني في هذا العالم ؟ |
Çocuğunun başkanlık fitnes testiyle ilgili sızlanan mankafalı bir baba sadece. | Open Subtitles | أحد الأباء الحمقى يتذمر حول نتيجة إبنه في إختبار اللياقة البدنية. |
Kızını uygun bir okula sokmaya çalışan bir baba gibi giyinmişsiniz. | Open Subtitles | أنت ترتدي مثل الأباء الذي يحاول أن يدخل إبنته لمدرسة محترمة |
Dengeli ve sorumluluk sahibi bir anne baba imajı çizmeliyiz. | Open Subtitles | هو حيويُ بأنّنا نَبْدو الأباء المسؤولون المحترمون. |
Deneyimlerime göre, aileler genelde sizin düşündüğünüzden daha fazlasını bilirler. | Open Subtitles | ..من خبرتي، الأباء عادة يعلمون أكتر مما تعتقدين أنهم يعرفون |
Kimi aileler çocuklarını denizaşırı ülkelere gönderdi. | Open Subtitles | بعض الأباء أرسلوا أبنائهم عبر المحيط لدول أخرى طلباً للأمان |
Bir kaç ebeveyn toplandık, hemen serbest bırakıldıktan sonra... onu izledik ve bulduk. | Open Subtitles | مجموعه من الأباء تعقبوه بعد أن أطلق سراحه |
Anne ve babaların, çocukları hakkında bir sürü hikayeleri olması gibi. | Open Subtitles | مثل الأباء الذين لديهم العديد من القصص حول أطفالهم |
Bu veliler geçen hafta da geldiler... amigo kızların üniformasını beğenmemişler. | Open Subtitles | نفس الأباء كانوا هنا الأسبوع الماضي إعترضوا على أزياء رئيسِ المشجعين الرسمية الجديدة |
Konuşabiliriz tabi. Ama veli toplantısı önümüzdeki Çarşamba. | Open Subtitles | نستطيع, ماعدا أن يوم الأباء في يوم الأربعاء القادم |
O, dünyaya birçok Amerikalı genci lanetleyen üç kapıdan geçerek girmişti: kötü Aile, kötü okullar ve kötü hapishaneler. | TED | دخل العالم من خلال البوبات الثلاث المقدرة للعديد من الشباب الأمريكيين: الأباء السيئون، والمدارس السيئة، والسجون السيئة |
Eğer yeğenini durdurmazsan biz durdururuz şehri böldü, aileleri böldü, evlatlar babalarına karşı geliyor. | Open Subtitles | إذا لم تكبح جماح أبن أخيك , سوف نفعل نحن أنه يقسم المدينة, قلب ضد الآمال أنه يقسم الأجيال , الأولاد ضد الأباء |
Ve diğer insanlara iyi davrandıklarını ve hep doğru olanı yaptıklarını ve Amerika'nın Kurucu babaları gibi özel olduklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | و أنهم يتعاملون بشكل لطيف مع الأشخاص الأخرين و أنهم يفعلون الأمر الصائب و أنهم مميزون مثل الأباء المؤسسين لأميركا |
herhangi bir .teşhis koymadan önce, ailesi ile tanışmak isterim. | Open Subtitles | أي نوع من أنواع التشخيص احب مقابلة الأباء أولاً وحدهم |
Çocukların ve ailelerin gözlerinin içine bakıp da gülümseyerek şöyle dediklerini duymak: | Open Subtitles | عندما أنظر إلى أعين الأطفال و الأباء.. و هم يبتسمون و يقولون: |
İzci kolundaki ebeveynlerin İsimlerinin olduğu bir dosya var. | Open Subtitles | هناك لائحة بأسماء الأباء في فرقة الكشافة |
Fuarın dışında bekleyen ebeveynlerle takılarak daha güzel vakit geçirebilirim. | Open Subtitles | سأتمتع بشكل أكبر إذا تسكعت مع الأباء الذين يدورون في الخارج |