"الأبتسامة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gülüşü
        
    • gülümseme
        
    • gülümsemen
        
    • gülümsemeyi
        
    • gülüşe
        
    • gülümsemeden
        
    • gülümsemesini
        
    Affedersiniz, hanımefendi. Şu harika gülüşü görebilir miyim? Open Subtitles المعذرة، آنستي، دعيني نري تلك الأبتسامة الساحرة
    Ben bu gülümsemeyle büyüdüm. Bu gülüşü tanırım. Open Subtitles أنا كبرت مع هذه الأبتسامة أنا أعرف هذه الأبتسامة
    Gethin, dikey gülümseme yolunda ikimiz de arayış içindeyiz sanırım. Open Subtitles جاتين، أعتقد أن أروحنا قريبة في البحث عن الأبتسامة العمودية.
    Yani yüzünde bir gülümseme ile seni yer. Open Subtitles أعني، أنها ستأكلك و الأبتسامة تعلو وجهها
    Pekala, En kritik malzememiz şu senin meşhur gülümsemen. Open Subtitles حسنا , أهم عنصر هنا هي تلك الأبتسامة الشهيرة لديك
    gülümsemeyi kestiğini görmek için memelerini çimdikle. Open Subtitles أقرصي حلماتها لنرى اذا كانت ستتوقف عن الأبتسامة
    Şu yüze, şu gözlere, şu gülüşe bak. Open Subtitles انظر الى تلك العيون وتلك الأبتسامة.
    Ama insan sevdiği insanlarla beraber olunca, gülümsemeden edemiyor. Open Subtitles لكن عندما تفعلها مع أحبابك لن تستطيع مقاومة الأبتسامة
    Çünkü her zaman bana yandan gülümsemesini yapar. Open Subtitles لأنها دائما تعطيني الأبتسامة المثيرة الصغيرة
    Konuyu değiştirebilirsin. Ben bu gülüşü tanırım. Open Subtitles , تستطيعين تغيير الموضوع أنا أعرف هذه الأبتسامة
    Bir tilki kadar açıkgöz, bir porsuk kadar sert... ve bir köylü gülüşü gibi sahtekar. Open Subtitles انه ذكي كالثعلبِ قوي كالخنزيرِ البرّيِ مع تلك الأبتسامة الفاسدة
    Affedersiniz, hanımefendi. Şu harika gülüşü görebilir miyim? Open Subtitles المعذرة، آنستي دعيني نري تلك الأبتسامة الساحرة
    Hiçbirini beceremesen bile yüzündeki şu yapmacık gülüşü yok etmeyi dene! Open Subtitles حاول أن تمسح تلك الأبتسامة من على وجهك.
    Potty'nin, yüzünde bir gülümseme ile öldüğünü söylüyorlar. Open Subtitles أنهم يقولون أنه مات مع الأبتسامة على وجهه بوتي , أنا أقصد
    O güzel gülümseme, kayıp yapboz parçamdı. Open Subtitles هذه الأبتسامة الجميلة كانت قطعة الأحجية الناقصة.
    Hiç bu kadar tuhaf ve zorlama bir gülümseme görmedim. Open Subtitles مثل هذه الأبتسامة الغريبة و مصطنعة
    Marco'ya bak. Marco, nerede meleksi gülümsemen? Open Subtitles ماركو؛ أين الأبتسامة الملائكية لك؟
    O büyüleyici gülümsemen duruyor mu hâlâ? Open Subtitles مازالت لديكَ تلكَ الأبتسامة القاتلة؟
    O gülümsemeyi nerede olsa tanırım. Open Subtitles أنا أعرف هذه الأبتسامة على أى حال
    - Evet. gülümsemeyi unutma. Jüri gülümseyenlere bayılır. Open Subtitles -نعم لا تنسي أن تبتسمين الحكام يحبون الأبتسامة
    Tanrım, şu gülüşe bayılıyorum. Open Subtitles يا إلهي ، أحب تلك الأبتسامة
    Asık surat, gülümsemeden daha iyi bir şemsiyedir. Open Subtitles العبوس أفضل مظهراً من الأبتسامة
    Şarkının melodisi bana onun gülümsemesini saçlarının kokusunu, birlikte dans ederken dokunduğum tenini hatırlatıyordu. Open Subtitles اللحن رسم الأبتسامة على وجهها بأستمرار رائحة شعرها، لمسة جسدها ونحن نرقص.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more