Beyaz bir yalan karşılığında ebedi gençliğe kavuşacaktım. | Open Subtitles | أكثر كذبة بيضاء صغيرة في مقابل الشباب الأبديّ |
Bana şaka yaptığını söyle. Bana beni ebedi bir eziyete mahkûm etmediğini söyle. | Open Subtitles | قل أنّك تمازحني، قلّ لي أنّك لا تربط مصيري بالعذاب الأبديّ |
Seni kaçamayacağın ebedi karanlığa sürüklerken ona danışmaya geldin. | Open Subtitles | جئتِ زاحفة إليه تطلبين الإستشارة ريثما قام بجرّكِ نحو الظلام الأبديّ الذي لا يمكنك الفرار منه |
Sana olan ölümsüz aşkını itiraf etmek için geldi. Bu yüzden de onunla uğraşmayı sana bırakıyorum. | Open Subtitles | قدّ عادت لتعترف بحبّها الأبديّ لكَ، لذا سأترككَ تتدبّر أمرها. |
ölümsüz aşkın gerçekliğinde yaşayarak birlikte yaşlanın. | Open Subtitles | ربما تعيشي لتعرفي حقيّقة واحدة الحبّ الأبديّ |
Her ne kadar erişilemez olsa da, taşın sonsuz kaderine sahip olmayı istemek mütevazı bir arzu değildir. | Open Subtitles | إنها ليست شيئاً صغيراً لتتمناه, مع ذلك يصعب التطلع إلى قدر الماسّة الأبديّ. |
Eski sevgilisini sonsuz işkenceye mahkum eden sensin. | Open Subtitles | أنتِ التي حكمتِ على خطيبك السابق بالعذاب الأبديّ |
Yoksa cehennemde ebedi azap çekeceksin. | Open Subtitles | وإلاّ ستعاني من العذاب الأبديّ في جهنّم |
Yoksa cehennemde ebedi azap çekeceksin. | Open Subtitles | وإلاّ ستعاني من العذاب الأبديّ في جهنّم |
Benim ebedi sevgimi ve buhar çıkarmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | حبيّ الأبديّ المستمر بالتلاشيّ. |
Savaşmak için gidiyoruz, ebedi şan için değil. | Open Subtitles | سنمضي الآن للحرب" ".. ليس في سبيل المجد الأبديّ" |
İnsan olmak ya da ebedi ölüm. | Open Subtitles | السقوط من "غرايس" أو الموت الأبديّ |
Son baktığımda Klaus ebedi ölümünü planlıyordu. | Open Subtitles | حسبما أعلم، فإنّ (كلاوس) يسعى لهلاكك الأبديّ. |
O yüzden senin ölümsüz sadakatini teste tabii tutuyorum diye düşünebilirsin. | Open Subtitles | لذا اعتبر هذه المهمّة إختبارٌ لولائكَ الأبديّ. |
Bir kere bile ülkesine olan ölümsüz sadakati hiç sarsılmadı. | Open Subtitles | ولا لمرّة... تردّد في ولائه الأبديّ لبلده |
ölümsüz aşkın gerçekliğinde yaşayarak birlikte yaşlanın. | Open Subtitles | قد تعيشا وتكبران سويّاً لتعرفا حقيقة واحدة فقط... . الحبّ الأبديّ |
Senin ölümsüz sadakatini teste tabii tutuyorum diye düşünebilirsin. | Open Subtitles | اعتبر ذلك إختباراً لولاءكَ الأبديّ لي. |
ölümsüz aşkına Aurora, Illinois'den yazıyor. | Open Subtitles | تراسل حبيبها الأبديّ من "أورورا" بولاية "إلينوي" |
"insanoğlunun sonsuz cennette yaşam hayali suya düşmüştü.. | Open Subtitles | "آمال الرجل العابرة للحياة في الفردوس الأبديّ سحقت". |
Belle, seninle vakit geçirmektense sonsuz uykuyu seçtiyse benim hatam değil bu. | Open Subtitles | طالما أنّ (بِل) تفضّل النوم الأبديّ على قضاء لحظة معك، فليس ذنبي |
# sonsuz Aşkım Ol # | Open Subtitles | *كوني حبّي الأبديّ* |
Dorothy'in sonsuz uykusuna kadeh kaldırmakla başlayalım. | Open Subtitles | فلنبدأ... بشرب نخب عن النوم الأبديّ لـ(دوروثي) |