"الأثر" - Translation from Arabic to Turkish

    • izi
        
    • İzler
        
    • İz
        
    • etki
        
    • izleri
        
    • izini
        
    • kalıntı
        
    • madde
        
    • takip
        
    • patika
        
    • etkisi
        
    • izlerini
        
    • etkiyi
        
    • etkiye
        
    • etkisini
        
    Ama açıkçası, arkasında ayak izi bıraktığını gördüğüm ilk yıldırım bu. Open Subtitles هذه ضربة البرق الأولى عندي أبدا رأى بأنّ اليسار وراء الأثر.
    Demek ki bu pedal basma izi delili kesin değil. Open Subtitles هيا , هذا يعني أدلة الأثر على دواسة الوقود ملتبسة
    ve işte bu yakalayış, parmak izleridir çünkü bilerek veya bilmeyerek ne yaparsak yapalım, biliyorsunuz ki izler bırakıyoruz. TED و هذه التقاط الأثر لبصمة إبهام, السبب بقصد أو بدون قصد, أيا يكن ما نفعله فإننا نترك آثارنا هنا.
    İşler bu noktada kızışıyor zaten. Bulabildiğimiz tek iz bu. Open Subtitles هذا هو الجزء المشوق، فهذا هو الأثر الوحيد الذي وجدناه
    Bize bariz olan bu problemleri görüp düzeltmeleri için etki değerlendirmesi yapmalılar. TED إنهم يحتاجون إلى إجراء تقييم الأثر ليحددوا ويصلحوا المشاكل التي نراها بوضوح.
    Biraz daha büyük yüzen yirtici hayvanlar, avlarini bulmak icin bu izleri kullanabilirler. Open Subtitles و بهذا، تتمكن المفترسات الأكبر حجما من استخدام هذا الأثر في تتبع فرائسها.
    Zarafet yoksunu, ama iyi bir köpek gibi kokunun izini sürebilir. Open Subtitles يفتقر للكياسة لكنه يشم الأثر ككلب صيد جيد
    İkinizin ardınızda bıraktığınız kanlı izi düşünürsek izlemek çok zor olmadı. Open Subtitles ،ليس من الصعب تعقبكما بإعتبار الأثر الدموي الذي تركتماه أنتما الاثنان
    Yani en sevdiğim toz bezi olan sen dört numaralı ziyaretçi kabininden parmak izi alacaksın. Open Subtitles قرد الأثر المفضل , أن تمسح البصمات من كشك الزيارات رقم أربعة
    Ameliyattan sonra, kalacak tek şeyin yara izi olacağını söylediler. Open Subtitles لقد قالوا أن الأثر الجانبي الوحيد للعملية... . سيكون الندبة.
    İzler bu tarafı işaret ediyor. Sanırım ekmek kırıntılarını takip ediyoruz. Open Subtitles الأثر يقود لهذه الجهة، لذا أحزر أننا سنتبع الخيط حتى الهدف.
    Tarifler kayboldukça, izler daha da heyecan verici oluyordu. Open Subtitles بينماوَصْفاتأكثرتَضِيعُ، الأثر أصبحَ أحرَّ.
    Ve hazinenin yanmadığını kanıtlar, bütün izler doğrudan bizi gösterir. Open Subtitles ، تثبت بأن الكنز لم يحترق . ويقود الأثر إلينا مباشرة
    Belirgin bir iz buldum, ama dördü burada diğerlerinden ayrılıyor ve şu geçide doğru devam ediyor. Open Subtitles وجدنا الأثر الرئيسي لكن لقد رحل أربعة منهم هنا و انطلقوا عبر هذا الممر
    Hayır, Jim, iz sürme işini sen ve ben, kendi başımıza yapacağız. Open Subtitles لا يا جيم, انا وانت يجب ان نتابع هذا الأثر على مسئوليتنا كاملا
    İz belirsizleşti. Ayrılmayı ve daha çok alan taramayı öneriyorum. İyi fikir. Open Subtitles الأثر بدأ يبعد ، أقترح أن ننفصل لنغطي مساحة أكبر
    Ama Lütuf kesinlikle kendisine bakanda bir tür etki bırakıyor. Open Subtitles لكن بالتأكيد أنها ترسل نوعاَ من الأثر يعود على الناظر
    Ayak izleri hala taze. 1 veya 2 gün içinde yakalarız. Open Subtitles الأثر مازال جديد نحن يجب أن يكون هو عندنا يوم أو إثنان
    Ama onun izini kaybettim, onu bulabilecek yeteneklere sahip olduğumu da sanmıyorum. Open Subtitles لكني فقدت الأثر, و أظنني ليس لدي المهارات لأتقفيه ثانية
    Belki de taptıkları gizli kalıntı budur. Open Subtitles لربما هذا الأثر المقدسُ السّريُ شيئ يَعْبدونةَ.
    madde Tespit'e götüreyim, ne olduğunu araştırsınlar. Open Subtitles سأخذ عينة منها و أرى إذا بإمكانهم بقسم الأثر أن يحددوها
    Bence haritada gösterilen patika bu. Open Subtitles أعتقد أن هذا هو الأثر الموجود على الخريطة
    Savaşın, bizatihi katılan kişiler üzerindeki etkisi tabiî ki oldukça çeşitlidir. Open Subtitles الأثر الذى تركته الحرب على المشاركين فيها كان قطعاً لا يمحى
    Büyü ustası biri izlerini yok edebilir ama, öyle değil mi? Farketmez. Open Subtitles لكن بالتأكيد مقتفي الأثر قد يتمكن من إقتفاء أثره وقد لا يتمكن
    fakat o ilk karşılaşmada bende en büyük etkiyi yaratan, zeki ve matrak olmasıydı; ve bir çiftlik çocuğu gibi görünüyordu. TED ولكن ما كان له الأثر الأكبر علي في هذا اللقاء الأول أنه كان ذكياً ومضحكاً. وكان يشبه أولاد المزارع
    İlk olarak, bu dört maddeden hangisinin astım hastalarının akciğer sağlığı üzerinde en fazla etkiye sahip olduğunu çözmek istedim. TED في البداية, كنت أريد أن أعرف أي من هذه الملوثات الأربع لها الأثر الصحي السلبي الأكبر .على صحة الرئة عند مرضى الربو
    Yerel balina göçünde, kabotaj taşımacılığı yollarının ekolojik etkisini inceliyoruz. Open Subtitles مسح الأثر البيئي لمسارات الشحن الساحلية بشأن هجرة الحوت المحلية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more