Ve diğer politik partiler çoklu parti görüşmelerinde yer alacaklar | Open Subtitles | وأحزاب سياسية آخرى دعوةٌ لأجتماع العديد من الأحزاب. لتطبيق الأصلاحات |
Meslektaşlarıyla daha çok iş birliği yapıyorlar, parti sınırları içinde çalışıyorlar ve kadınlar, sağlık, eğitim ve sivil haklara dair kanunları daha çok desteklemeye meyilliler. | TED | يتعاونّ بشكل أكبر مع زملائهنّ، يعملن مع الأحزاب المختلفة، وأن النساء على الأرجح يدعمن التشريعات التي تحسن طرق الوصول إلى الرعاية الصحية والتعليم والحقوق المدنية. |
partiler için böyle yerlerin kiralandığını bilmiyordum. - Adın ne? | Open Subtitles | لم أكن أعرف هل يمكن استئجار الأماكن مثل هذه الأحزاب. |
Brezilya kentleşmeye ve sanayileşmeye başlıyordu. Siyaseti biliyordum. Biraz radikal bir tavır içine girmiştim, solcu partilerin üyesiydim ve bir aktivist olmuştum. | TED | وكانت البرازيل قد بدأت في التحضر والتصنيع وكنت اعرف السياسة، وقد أصبحت راديكالي بسيط كنت عضوا في الأحزاب اليسارية وقد أصبحت ناشطاً. |
Ama siyasal sistemi, siyasi bir partinin karar alma mekanizmalarını kökten değiştirecek şekilde deliyorduk. | TED | لكننا اخترقناه بهدف إحداث تغيير بالطريقة التي يتبعها الأحزاب السياسية في صنع القرارا |
Önemli bir şekilde, siyasi partilere karşı bir anayasa düzenlediğini ve siyasi partileri önemsizleştirdiğini düşündü. | TED | اعتقد وبشكلْ ملحوظ أنه صممّ الدستور الذي كان ضد وجود الأحزاب السياسية مما سيجعلها غير ضرورية. |
siyasi partiler asla karar verme yöntemlerini değiştirmek konusunda gönüllü olmadılar | TED | لم تكن الأحزاب السياسية راغبة بتغيير طريقة صنع قراراتها |
parti politikalarının ve eylemlerinin bu hükümete zarar vermesine izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | لن أقبل بماقيضت هذه الحكومة من قبل الأحزاب السياسية |
ABD'deki en güçlü parti cumhuriyetçiler ya da demokratlar değil. | Open Subtitles | أٌقوى الأحزاب في الولايات المتحدة ليس حزب الجمهوريين و لا حزب الديموقراطيين |
Yine de, parti ya da partilerden yapma izni almadıkça yapabileceğim bir şey değil bu. | Open Subtitles | مع ذلك، لا يمكنني القيام بذلك حتى يقوم الحزب أو الأحزاب المالكة لهذه الأراضي بالسماح بذلك |
İlk 100 günümde parti sınırlarını aşarak yönetimimi, sizin hükûmetinizi, bunları sağlamaya adayacağım. | Open Subtitles | وفي الأيام المائة الأولى لرئاستي سأطلب التعاون من كل الأحزاب وأكرس إدارتي حكومتكم، لتوفيرهما |
Öncelikle, siyasi parti kurdular. | TED | أولًا، أوجدا الأحزاب السياسية. |
Benim ve benim elemanların; bir kulüp açılışına gitmemiz gerek. Bu herifin tek umurunda olan, para ve partiler. | Open Subtitles | أنا و رئيسي , لدينا إفتتاح نادى لنلحق بهِ كلّ ما يهتم بهِ هذا الرجل هو المال و الأحزاب. |
Ve seçmenler iki koalisyondaki partiler arasında gidip gelebiliyorlar. Ancak koalisyonlar arasındaki değişimler çok az. | TED | وربما يحتار المصوتون قليلًا بين الأحزاب داخل كل ائتلاف، لكن لا توجد صعوبة تُذكر في الاختيار بين الائتلافين. |
Eğer ülkeyi değiştirmek istiyorsan, biz bunu partiler ve politikayla yaparız. | TED | ولكن لو أنك تريد تغييرا في هذا البلد، نقوم بذلك عبر الأحزاب والسياسات. |
Sanırım bu partilerin her biri şeytanileşiyor. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذه الأحزاب شياطين يأذي كل منهم الآخر. |
Hükümetler partilerin çekişmeleriyle çıkmaza girmiş durumdaydı! | Open Subtitles | الحكومات إكتظت من قِبل الأحزاب والمهاترات. |
Sovyet liderler dün partinin 72 yıllık iktidar tekelini kaldırmayı kabul etti. | Open Subtitles | على تسليم الأحزاب التي تلاعبت لمدة 72 سنة بسلطة البلاد |
AM: Artık sona gelmek istiyorum, siz muhtemelen çok ünlüsünüz -- bunun adil olup olmadığını bilmiyorum -- ama bölgenizden Washington, DC'ye Beto O'Rourke ile seyahate çıktınız ve geçitten geçen ve bu iki partinin üyelerinden oluşan konuşmalarla meşgul olarak tanınır hale geldiniz. | TED | آ.م: في الختام؛ ربما أنت الأكثر شهرة.. لا أعلم إن كان ذلك الوصف دقيقًا؛ لكنك ذهبت في رحلة مع بيتو أوروك من دائرتك إلى واشنطن العاصمة وقد عُرفتَ بمد يدك للطرف الآخر والانخراط في حوارات الأحزاب |
Ve özellikle CIA, Hillenkoetter in altında demokratik partilere yardımcı olmak için işmecileri yürütüyorsa, | Open Subtitles | واذا كان على وجه التحديد يوجه وكالة المخابرات المركزية بقيادة هيلينكويتير لتنفيذ عمليات تدعم الأحزاب الديمقراطية |
Sen eğlencelisin, partilere gidiyorsun takılıyorsun falan ve bütün o çılgınca şeyler. | Open Subtitles | كنت مثل، والمرح، وتذهب إلى الأحزاب و، مثل، شنق وجميع هذا النوع من الأشياء المجنونة. |
Büyük yaratıcılık politikacıları seçtirir veya partileri düşürür. | TED | الإبداع الجيد يمكن أن يجعل السياسيين منتخبين، أو الأحزاب غير مرغوب فيها |