"الأرجواني" - Translation from Arabic to Turkish

    • Purple
        
    • mor
        
    • leylak
        
    • lavanta
        
    • Pembe
        
    "Tanrı renklerden moru yarattığında sadece şov yapıyordu." Alice Walter, The Color Purple'da böyle yazdı. TED "عندما خلق الله اللون الأرجواني كان الله يتباهى فقط" كتب أليس والكر هذا في "اللون الأرجواني" و
    The Color Purple'daki "Mister" gibiyim. Lanetliyim. Open Subtitles أنا مثل مستر من اللون الأرجواني.
    mor ise en nadir olan renkti, benim için altın gibiydi. TED الأرجواني في الحقيقة هو اللون الأكثر ندرة وكأنه ذهب بالنسبة لي
    Bakın, Hun ve mor Ejderlerden sizi kurtarmak için kabuklarımızı tehlikeye attık. Open Subtitles إسمعوا ، لقد خاطرنا بحياتنا من أجل إنقاذكم من هان والتنين الأرجواني
    - Nedimelerin mor kıyafetlerini beğendim... - leylak rengi. Open Subtitles أنا أحب زيّ وصيفات العروس باللون الأرجواني..
    .. ama lavanta rengi diyerek cesur bir seçim de yapabilirsin. Open Subtitles ولكن الأرجواني قد يكون اختيارً جريئا للشاب
    Yeşil veya Pembe bulunmayan merkez küpler de olmalıdır. TED ستحتاج إلى أن تكون مكعبات المركز بدون الأخضر ولا الأرجواني أيضًا.
    "Purple Haze"in bu "scuse me while I Kiss This Guy" olduğunu sanan solist tanıyordum. Open Subtitles أعرف مغنياً رئيسياً آخر اعتقد أن "الضباب الأرجواني" كان "اعذرني بينما أقبل هذا الرجل"
    Sefer madalyası, bronz yıldız, Purple heart madalyası. Open Subtitles -هل مِن نُدوب؟ أحمل ندبة برونزية, نجم القلب الأرجواني.
    Purple Heart, Gümüş Yıldız? Open Subtitles القلب الأرجواني ، النجمة الفضية ؟
    Color Purple . Open Subtitles في فيلم اللون الأرجواني
    Irak savaş madalyası ve iki tane Purple heart. Open Subtitles حصل على نيشان الخدمة في العراق ونيشاني القلب الأرجواني لذا (رون) يعتبر بطلاً
    Gelecekte depo objeler kontrol altında tutmak için mor sazhorozlarını kullanmıyor mu? Open Subtitles لم يعد المستودع في المستقبل يستعمل دجاج الماء الأرجواني لتحييد القطع الأثرية؟
    Potasyum klorid, buzlanmayı önleyicinin içindeki bir bileşen mor renkte yanar. Open Subtitles كلوريد البوتاسيوم، عنصر في مُزيل الجليد، يُعطي اللون الأرجواني عند الإحتراق.
    Bu, kendisini yemeye çalışan tüm yaratıklara sevimli, parlak mor bir mürekkep püskürten bir deniz sülüğü. TED إنها يرقانة البحر التي ترش هذا الحبر الأرجواني الساطع والجميل على أي مخلوق يحاول أن يأكلها.
    Kürkünde harikalar yaratacak bir leylak şampuanım var. Open Subtitles لدي شامبو القرنفل الأرجواني الذي قد يحدث عجائب على الفراء
    leylak'tan onun yüzünden ayrıldım. Open Subtitles إستقلت من العمل في حانة الأرجواني بسببه
    Bir çalışma balkabağı turtası ve lavanta koklamanın erkekleri cinsel olarak uyardığını buldu. Open Subtitles تشير دراسة بأن اشتمام فطيرة اليقطين واللبن الأرجواني تحث الرجال جنسياً
    Bir de bu var, lavanta rengini sever misiniz? Open Subtitles لا أعرف ما هو شعورك حيال اللون الأرجواني
    Rose lavanta isterdiğine karar verdi. Open Subtitles روز قرّرت بأنّها تريد اللون الأرجواني
    Ona en sevdiği Pembe giyisisini giydirmiştim ve burada parmaklıklar ardında bir senelik cezamı çekerken bana eşlik etmek üzereydi. TED وقد ألبستها فستانها الأرجواني المفضل، واصطحبتها معي لتقضي معي هذا الحكم بالسجن عامًا خلف القضبان.
    Eflâtuna boyadık çünkü bebeğin cinsiyetini bilemediğimiz için bir de maviyle Pembe karışınca eflâtun oluyormuş. Open Subtitles لقد صبغناها باللون الأرجواني لأننا لم نعرف نوع الطفل واللون الوردي مع اللون الأزرق يعطي اللون الأرجواني ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more