Ancak yine teslim sözü geçmemişti. | Open Subtitles | لكنه للمره الثانيه لم يذكر أى شىء عن الأستسلام |
Bazı siviller, çoğu asker gibi, teslim olmak yerine intiharı tercih etti. | Open Subtitles | بعض المدنيين فعلوا كما فعل الكثير من العسكريين، فضلوا الأنتحارعلى الأستسلام |
Fakat öğlen 12 gibi, daha fazla ilerleyemeyeceğimizi anladık ve teslim olup olmamayı tartışmaya başladık. | Open Subtitles | لكن بحلول الساعة 12 ظهراً وجدنا أننا عاجزين على المضى قدماً واصبحت مسألة الأستسلام تناقش علناً |
Japonlar çok dirençliydi ve hiçbir zaman pes etmiyorlardı. | Open Subtitles | اليابانيين مقاتلين شديدى البأس و ما كانوا يقدمون أبداً على الأستسلام |
Lehler karakter olarak iyimserdirler. Çabuk pes etmezler. | Open Subtitles | هناك اشياء تميز الشخصية البولندية ومنها التفاؤل وعدم الأستسلام بسهولة |
Fransızlar kısa süre içinde mağlubiyet ve teslimiyet fikrini kabullendiler. | Open Subtitles | الفرنسيين بسرعه تقبلوا فكرة الهزيمه و الأستسلام |
Japon askerler teslim olacaklarına ölmeyi tercih ederlerdi. | Open Subtitles | القوات اليابانيه كانت تفضل الموت على الأستسلام |
teslim olursan, halkını köleleştirirler. | Open Subtitles | إما الأستسلام. وأستسلامك سيجعلهم يستعبدون شعبك |
Kim beyaz teslim bayrağı altında burayı terk etmek isterse şimdi gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | إذا رغب أى شخص منكم فى المغادره تحت علم الأستسلام الأبيض فيمكنه أن يفعل ذلك الآن |
Jake teslim olmaya çalıştı ama kafasına çuval geçirip götürdüler. | Open Subtitles | جاك حاول الأستسلام,وضعوا غطاء على ؤأسه وجروه بعيدا |
teslim olmaktan bahsetmeye cüret eden kişinin sonu bu masa gibi olacak! | Open Subtitles | أى شخص يتجرأ على ذكر الأستسلام سيكون مصيره مثل تلك الطاولة |
Falcının teslim olmaktan kastettiği şey çok farklı. | Open Subtitles | معنى الأستسلام عند مُنجمك يختلف . عن معناه عندى |
Bir teslim belgesi! Masada olan bu! | Open Subtitles | وثيقة الأستسلام هي ما موجود على الطاولة الحوار |
Üç önemli bakan teslim olmaya karşı olduklarını söylediler. | Open Subtitles | ثلاثة وزراء تحدثوا من المجلس ضد الأستسلام |
Şimdi teslim olmak istersen sorun değil. | Open Subtitles | أتعرفين , لابأس إذا تريدين الأستسلام الآن وحسب |
- pes etmek istemiyorsunuz. - Evet. | Open Subtitles | أنتى من الرجال الذين لايريدون الأستسلام , أليس كذلك ؟ |
Son isteyeceğim şey ise henüz ortada olmayan bir sorun yüzünden pes etmek. | Open Subtitles | آخر شيء يمكن ان افعله هو .. الأستسلام بسبب مشكلة |
Anladın mı? Ne olursa olsun asla pes etme. | Open Subtitles | أنت تفهم بأن مهما يحدث ، لا يجب عليك الأستسلام أبداً |
8 Ocak'ta Ruslar teslimiyet şartlarını önerdiler: | Open Subtitles | فى الثامن من يناير، عرض : الروس بنود الأستسلام |
O esnada teslimiyet şartları hakkında pek bir hazırlık yapmamıştım. | Open Subtitles | وقتها لم أكن مستعداً تماماً كى أمُلى عليه بنود وثيقة الأستسلام |
İlk cinayetimizi hatırlıyor musun? teslimiyet anı ne kadar tatlıydı | Open Subtitles | أنت تتذكر حالة القتل الأولي لحظة الأستسلام تلك كانت لذيذة جداً |