"الأسرار" - Translation from Arabic to Turkish

• sırlarını
• sırrı
• sırlardan
• sırlarla
• sırlarımızı
• gizli
• sır yok
• sırrın
• sırrını
• sırrımız
• sırları
• sırdan
• sır var
• sırlarından
• gizem

Burada insanların diğer komşulardan kendi sırlarını nasıl saklamayı öğrendiklerini görürsünüz.
فالسكان هنا تعلموا أن هناك طريقة واحدة لإخفاء الأسرار من الجيران

Yavruları sadece kuşların bildiği çokça sırrı artık onlardan öğrenecekler.
وسوف يتعلمون منها الكثير من الأسرار لا يعرفها إلا الطيور.

Bu doğru. Kimsenin sana asla söylemeyeceği sırlardan biridir bu.
هذا صحيح، هذا أحد الأسرار التي لا يخبرونك بها أبداً

Bourbon Caddesi'nde tuhaf ve harika sırlarla dolu bir akşam
بعض الأسرار الغريبة والرائعة عن شارع بوربون في هذا المساء

Bir süre önce müfettişinize rastladım. sırlarımızı paylaştık.
منذ وقت مضى ، ذهبت إلى المسّاح الخاص بك وتبادلنا الأسرار

Fakat benim araştırdığım bilinmeyen hikayeler derinlikte Titanik'te gizli kalmış sırlar.
أنا أهتم بالقصص التي لم تروى بعد الأسرار في أعماق الهيكل

Şu andan itibaren, hepimiz aynı takımdayız, daha fazla sır yok.
من الآن وصاعدًا نحن في نفس الفريق لا مزيد من الأسرار

Amerikalı bir çingenenin bunun sırlarını çözen, kutsanmış kişi olmayacağından emin olabilirsin.
كوني على يقين بأنهُ لن يكون أمركي غجري هو المبارك لكشف الأسرار

Bizim evlilik anlaşmamız senin sırlarını bilmek hakkını vermiyor mu bana?
أمن المقبول ألا أعلم شيئاً عن الأسرار التي تخصك؟

Devlet sırlarını satmak, iyi para getiriyor olmalı.
يجب أن يكون بيع مال جيد الأسرار الحكومية السرّية.

Çekirdek proton ve nötron taşıdığı için ortaya çıkarılacak daha çok sırrı var.
وللنواة المزيد من الأسرار للكشف عنها لاحتوائها على البروتونات والنيترونات،

"Çünkü Tanrı her yapılanı ve her sırrı yargılayacaktır, iyi de olsa, kötü de olsa."
والله سيجلب كل العمل وكل الأسرار إلى الحساب سواء كان طيباً

Neden bu kadar çok sırrı vardı baba?
لماذا كان لديها الكثير من الأسرار يا أبى؟

Bu sırlardan biri dünyada tek değer verdiğim iki insanı etkiliyor.
أحد هذه الأسرار تؤثر على أكثر شخصين أهتم لأمرهم في العالم

Yalanları ortaya çıkarıp sırlardan dolayı meydana gelen anlaşmazlıkları çözebilir.
يمكنها اكتشاف الكذب ورأب الصدع الذي يأتي من حفظ الأسرار

Dedene bile anlatmadım. Kadın yüreği, sırlarla dolu bir okyanustur.
ليس حتّى إلى جدّكِ، فقلب المرأة مُحيطٌ عابق الأغوار من الأسرار.

Dr. Hackett'le yaptığımız seanslarda küçük iğrenç sırlarımızı... itiraf ederken yaşadığımız o aşağılanma.
والإذلال الذي تعرضنا له بالإعتراف بكل الأسرار الصغيرة القذرة فى تلك الجلسات مع دكتور هاكت

Çünkü onların taşıdıkları sır dünyanın en gizli şeyi.
لأن السر الذى يحملونه هو أكثر الأسرار قيمة في العالم

Başka bir sır yok. Asla yalan söylemek de yok.
لا مزيد من الأسرار لن أكذب عليك مرّة أخرى

Buna hakkın yok özellikle de şimdi saklayacak o kadar çok sırrın varken.
لا فائدة منك عندما تموتين, خصوصا و أنت تعرفين كل هذا الكم من الأسرار.

hainlerin sırrını bildiğimiz için bizi birbirimize öldürtüp bizden kurtulmak istiyorlar.
يريد التخلّص منا بجعلنا نقتل بعضنا البعض لأنّنا نعرف الأسرار.

Ama bilirsin, burada çok fazla sırrımız var.
أعني,لايوجد مفاجآت بالامر, ولكن أنت تعلم لدينا الكثير من الأسرار..

Prensese nasıl ulaşabiliriz bilmiyorum ama, O bütün sırları bilir.
لا اعرف كيف نراها ، لكنها هي التي تعلمُ الأسرار

Sanırım bazen anımsanması sırdan daha zor olan şey onu açacak anahtar.
احيانا اظن بأنها فقط اشياء بعيدة المنال اكثر من الأسرار انهمفتاحكشفهم

Kafamda o kadar çok sır var ki, bana güvenebilirsiniz.
حَصلتُ على العديد من الأسرار مخزنه هنا، لا تقلق اغلقت عليها باحكام

Güvenlikten dolayı özür dileriz, GPS kodlayıcısı ABD Ordusunun en sıkı korunan sırlarından biridir.
أعتذر بسبب كل هذه الأجراءات الأمنية و لكن جهاز تشفير الموقع هو أحد أكثر الأسرار أمنية بالجيش الأمريكى

Her ne kadar araştırmalacılar iyileşme sürecini anlama üzerine önemli adımlarda atmış olsalar da birçok gizem hâlâ çözülememiş durumda.
بالرغم من أن الباحثين حققوا بعض التقدم في فهم عملية الإلتئام تبقى هنالك الكثير من الأسرار التي لم يكشف عنها بعد