"الأشياءَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • İşleri
        
    • işler
        
    • Olayları
        
    Önermek istedim. İşleri kolaylaştırabilir. Open Subtitles هو يُمْكِنُ أَنْ يَجْعلَ الأشياءَ أسهل بكثير.
    İşleri yavaşlatıyoruz. Daha fazla zamanımızı harcamayalım. Open Subtitles -نحن نَثبت هذة الأشياءَ فوق دعنا لا نُضيّعَ وقت أكثر.
    İşleri karıştırabilir. Open Subtitles الذي قَدْ فقط يُعقّدُ الأشياءَ. ربما.
    Öldüğüne üzüldüm ama burada da işler o kadar iyi gitmiyor. Open Subtitles أَنا آسفُ لانه ميتُ، لكن الأشياءَ لم تكن عظيمةَ هى الاخرى.
    İşler gerçek olmaya başladığında hep kapının dışındadır. Open Subtitles هو دائماً خارج الباب إذا تُصبحُ الأشياءَ حقيقيةَ جداً.
    Ama sen her zaman Olayları doğru hatırlayacaksın. Open Subtitles لَكنَّك سَتَتذكّرُين الأشياءَ دائماً، أليس كذلك؟
    Unutma, Logan, Olayları oldukları gibi görmeyiz. Open Subtitles تذكّرْي، لوجان، نحن لا نشاهدْ الأشياءَ كما هم.
    Sen bana bu işleri... Open Subtitles تدهشني كشخص ما قَدْ يَأْخذُ الأشياءَ...
    Bu tür işleri her zaman çevirebiliyorsun. Open Subtitles تَدُورُ الأشياءَ حول دائماً.
    Bu, işleri değiştirdi. Open Subtitles هذا يُغيّرُ الأشياءَ.
    İşleri tekrar unutma. Open Subtitles انت تَنْسين الأشياءَ ثانيةً
    Ve bu hepimiz için işleri zorlaştırır. Open Subtitles وهذا سَيُثيرُ الأشياءَ لنا. - .
    - Bunu neden yaptın ki? - İşleri biraz daha heyecanlandırmak için! Open Subtitles نشّطْ الأشياءَ
    İşler ters gitmeye başlayınca, sonunda iyi biter. Open Subtitles عندما تَفْشلُ الأشياءَ في البِداية، ينهار كل شىء في النهاية
    İşler istediğimiz gibi giderse, ben kaybolurum. Open Subtitles وإذا تَذْهبُ الأشياءَ كما نَتمنّى، أنا سَأَختفي.
    Eğer işler ters giderse, sen ayrılabilirsin ama geri kalanlarımız bununla başa çıkmaya çalışmalıyız. Hala anlamadıysan, ben hala buradayım. Open Subtitles لو الأشياءَ تفككت يُمْكِنُ فقط ان ترحل في حالة لم تلاحظى انا ما زِلتُ هنا
    - Burada işler gittikçe karışıyor. Open Subtitles أدْعني مجنونة لكن الأشياءَ هنا أُصبحُت غريبة جداً حولى .
    İlerleyebileceğimi bilmek istiyorum. İşler yoluna giriyor sanıyordum. Open Subtitles فكّرتُ الأشياءَ كَانتْ تَتحسّنُ.
    Olayları oldukları gibi görmek zorundayız. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ نَرى الأشياءَ كما يروها هم إنك معهم
    O ise Olayları sanki daha gerçekleşmeden görebiliyor. Open Subtitles تقريباً مثل هي يُمْكِنُ أَنْ تَرى الأشياءَ قَبْلَ أَنْ يَحْدثونَ.
    Olayları nasıl yargılayacağımı gerçekten bilmiyorum. Open Subtitles آي حقاً لا يَعْرفُ كَيفَ يَحْكمُ الأشياءَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more